61SAAT HABER SERVİSİ - Aktürk, kendilerinin ilk olarak muhtarlarını sorunlarını derleyip toparlayacakları ve muhatapları ile paylaşacaklarını kaydederek, “Yine devletimiz ile muhtarlarımız arasında köprü olacağız. 
İlk etapta artık 442 ve 4541 sayılı kanuna göre günümüz şartlarında muhtarlık yapılamaz hal aldı. 

NÜFUS KAYDINI MUHTARLAR YAPMALI
Çünkü, sorumluluğumuz çok ama yetkimiz yok. 
Artık kanunla bu yetkilerin düzenlenmesi gerekiyor. 
Mahallelerimizde olandan bitenden haberdar olabilmemiz için nüfus kayıt sistemini muhtarların yapması gerekiyor. Vatandaş gidiyor nüfustan kaydını yapıyor ama muhtarın haberi olmuyor. 
Daha sonra mahallede her hangi bir durum olduğunda bu muhtardan soruluyor. Eğer muhtardan nüfus kaydı yapılırsa mahallesine hakim olur” dedi. 

BİRLEŞİK OY PUSULASI GELMELİ
Seçimlerde birleşik oy pusulasının getirilmesi gerektiğine dikkat çeken Aktürk, “Seçimlere akşamdan vatandaş yatıyor, sabah kalkıyor muhtar adayıyım diyor. 
10 tane 20 tane muhtar adayı çıkıyor. 
Birleşik oy sisteminin getirilmesi üzerinde duracağız. 
Aday bildirim sisteminde 1 ay önceden 2 ay önceden müracaat edilip, seçim kuruluna adli sicil kaydıyla birlikte gereken evraklar verilmeli. 
Gereken şartlara haizse aday olmalı vatandaş. 



SİCİL KAYDI, SEÇİMDEN ÖNCE İSTENMELİ
Aday olduğu zamanda birleşik oy pusulası sistemi getirilmeli. Vatandaş aynı siyasilerde gördüğü gibi fotoğrafını nasıl tercih ediyorsa aynı şekilde olmalı. 
Şuan ki sisteme göre seçimden sonra adli sicil kaydında problem varsa, vatandaşın oy verdiği kişinin elinden muhtarlık alınabiliyor veya ona mühürler verilmiyor. 
Bu aday olan kişiyi de rencide ediyor, halkın oyuna da saygısızlık olabiliyor. Ama aday olmadan adli sicil kaydı istendiğinde zaten şartlar tutmuyorsa, hiç bir taraf üzülmeden afişe olmadan sonuç alınabilir” diye konuştu. 

TRABZONLU 4 BAKANIN OLMASI AVANTAJ MI?
4 Trabzonlu bakanın olmasının avantaj olup olmadığı sorusuna ise Aktürk, “Biz bir olup bütün olup, kucaklaştıktan sonra bizim yapamayacak olduğumuz, çözemeyecek olduğumuz sorun yoktur diye düşünüyorum. Biz nihayetinde her ne kadar yetkimiz olmasada 657’den yargılanıyoruz. Biz devletle çalışmak zorundayız. Biz görmüş olduğumuz noksanları devletimizden isteyeceğiz. İcracı makamlardan isteyeceğiz ve takip edeceğiz. Bu kadar Trabzonlu bakanın olması evet avantaj olarak görüyorum. Ama bakanların hepsi bizim bakanımız. Çünkü biz sadece Trabzon değil, Türkiye’yi temsil edeceğiz” dedi. 

YAYLALARDA Kİ YIKIMLARDA MUHTARLARIN YARDIMI OLUYOR MU?
Trabzon yaylalarında İmar Barışı kapsamına girmeyen binaların yıkılmasında muhtarların yardımı olup olmadığı sorusuna ise Aktürk,  “Tabi ki söyleyenler oluyor. Ama muhtar belli noktaya kadar bunu yapabilir. Artık teknoloji var, uydu kayıtları var. Bunlarda imar veya büyükşehir belediyeleri bunları tespit edip durdurabilir yıkabilir. Eğer benim muhtarım görevini yapmıyorsa, Mera Kanunun 19 ve 20. Maddesi derki.. Muhtar kendi mahallesinde, mezrasında, köyünde, yaylasında olan bir olayı devlete bildirmekle mesuldür. Eğer bunu bildirmiyorsa, göz yumuyorsa veya kanunlara karşı geliyorsa bunun gereğini devletin yapmasını istiyoruz. Çünkü görevini yapan ile yapmayanın bir birinden ayrılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı. 

BİR EVDE 1 VEYA 2 KİŞİNİN KAYDI OLUYOR AMA... 
Türkiye’nin bir çok ilinde yaşanan Suriyeli sorunuyla ilgili soruya ise Aktürk, “Bir evde bir kişi veya 2 kişinin kaydı oluyor. Kapıyı açtığınızda muhtarlarımızın karşısına 20 kişi çıkabiliyor. Göç idaresiyle yerelde görüşüyoruz, onlarda gerekli yerlere çalışmalarını yapıyor.  Sonuç alınmayacak hiç bir şey yoktur, yeter ki çözümü yönünde çalışılsın. Herkes sorumluluğunu taşıdığı zaman çözülmeyecek sorun yoktur” dedi.