Trabzon’un eski müftüsü Oflu Raif Hoca Çarşı Camii’nde vaaz veriyor.

Aziz Müslümanlar. Bu Kadir Gecesi öyle bir mübarek gecedir ki, bu geceye ulaşıp tövbe-istiğfar edenler, hak yemişse helalık alanlar, bütün kötülüklerden tövbe edeceğine niyet edenler, af ve mağfirete uğrarlar.

Bu sırada cemaatten biri sorar: “Hoca efendi, nasıl olacak habu iş?

Raif Hoca soruyu bir örnekle yanıtlar:

Eşek murdar hayvandır. Lakin bu eşek Tuz Gölü’ne düştüğü zaman bir müddet sonra tuz olur, murdarlığı kalkar. Yemeklere bile konulur. İşte bu Kadir Gecesi’ne ulaşıp da tövbe-istiğfar edenler, günahlarından pişman olanlar, tıpkı eşeğin tuz gölüne düşüp eşeklikten kurtulması gibidir.

***

Şike olayını eşeğin hikâyesine benzetiyorum. Çünkü apaçık hırsızlık. Başkalarının emeğini para karşılığında satın alıyorsunuz. O emeği satın almak için de ‘futbolcuyu’ ayarlıyorsunuz. Her tarafı ‘murdar’ bir iş yani.

Peki, bu ‘murdarlığı’ temizleyecek olan kim?

Hâkimler!

Nihayetinde herkes temiz ve suçsuz olduğunu öne sürüyor. Kimse Tuz Gölü’ne girmek istemiyor. Kardeşim girin bakalım, ‘murdarlık’ ortadan kalkacak mı, kalkmayacak mı? Nedir bu panik haliniz, iddianameyi her tarafından çekiştirmeniz, “masumum”, “tiyatro”, “yalan” ifadeleriniz!

 

Sonuçta hepiniz o göle gireceksiniz. Hanginiz ‘murdar’ hanginiz ‘temiz’ göreceğiz.

***

Trabzonspor sıkıntılı günlerden geçiyor. Şike İddianamesi’nin yarattığı deprem, kulüp içerisinde ‘pamuk ipliğine’ bağlı ilişkiler. Bir tarafta kulübün haklarını yeterince savunamadığı, takımın omurgasını satarak ya da elinden kaçırarak yerine aldığı oyuncularla geçen sezonu aratmakla suçlanan bir başkan var. Diğer tarafta ise Şenol Güneş!

Şenol Hoca’nın geldiği ilk günlerdeki o ‘bahar havası’ yerini poyrazın arkadaşı ‘karayele’ bırakmış. Gelecek günler ne gösterir bilemem ama bu işin çözüm yeri maalesef yine Sadri Şener! Önümüzdeki hafta gerçekleştirilecek mali genel kurul, ‘çözümün’ ve ‘çözümsüzlüğün’ tek adresi. Çünkü oradan çıkacak sonuç, Sadri Şener’in kaderini belirleyecek.

Trabzonspor’un getirildiği noktanın sorumlusunun Sadri Bey olduğunu hatırlatalım. Artık tahammül noktasının kalmadığını da belirtelim. Kendisine bir Karadeniz sözünü hatırlatarak yazımızı bitirelim.

Nerede kidersan kit, bu horomini tik oynayacasun!”