MHP Rize İl Başkanı Zeki Mayi, çay sektörü ile ilgili yaptığı açıklamasında Ulusal Çay Konseyi Başkanı Ali Bayramoğlu’nun istifasını da değerlendirdi. Mayi açıklamasında son 10 yılda çay sektörü başta olmak üzere ülke genelinde üretim sektörlerinin tahrip edildiğini belirterek, “Ustalık dönemi iddiası ile Türkiye siyasi hayatında 10. yılına giren AKP, çay üreticilerimiz başta olmak üzere, ülke genelinde tahrip etmediği üretim sektörü kalmamıştır. Bu tahribatın yanı sıra AKP, Türkiye’yi üst kurullar ve konseyler ile idare etmeyi benimseyerek, halktan almış olduğu yetkiyi ‘atanmış siyasi kadrolara’ ve atanmış bürokratlara bırakmayı tercih etmiştir. Böylece 200 Bin çay üreticisinin kaderi, 9 kişiden oluşan bir konseye hiç düşünülmeden bırakılabilmiş ve 2008 yılında ‘Ulusal Çay Konseyi’ adı altında bir ‘kambur’ çay sektörünün sırtına yüklenmiştir. Bu konseyin ilk icraatı, tam bir ‘ustalık dönemi’ uygulaması olan 4. sürgün çayın hasadı ve işlenmesinin yasaklanması olmuştur. İkinci ve son icraatı ise konseyden üst kurula geçisin ve ÇAYKUR’un özelleştirilmesi yolunda ilk kaldırım taşlarını döşeyecek olan ‘Çay kanun Taslağı’ olmuştur” dedi.

ULUSAL ÇAY KONSEYİ KALDIRILMALI
MHP Rize İl Başkanı Zeki Mayi, Ulusal Çay Konseyi’nin tamamen kaldırılması gerektiğini kaydederek “Ulusal Çay Konseyi Başkanı sayın Bayramoğlu hem konsey üyeliği hem de başkanlık görevinden istifa ettiğini kamuoyuna duyurmuş. Dileriz ki, Türk çay sektörünün ve çay üreticilerimizin sırtında bir kambur olan bu konsey tamamen kaldırılır. Diğer taraftan sayın Sütlüoğlu, halefi olduğu eski Genel Müdür Yüce döneminde de uygulanan ve üreticilerin haklı tepkisine neden olan, yaş çay bedellerinden kesilmek suretiyle çay üreticilerine kuru çay satışı uygulamasını tekrar gündeme getirmek istemektedir. Biz bu konuda kendisini bir kez daha uyarıyoruz ve ÇAYKUR çayının spot piyasaya düşmesine neden olabilecek bu tür uygulamalardan vazgeçmesini tavsiye ediyoruz” diye konuştu.

RANDEVU SİTEMİ ALIM KAPASİTESİNİN AŞILMASINA NEDEN OLUR
ÇAYKUR’un uygulamayı planladığı randevulu alım sisteminin alım kapasitesinin aşılmasına neden olacağını belirten Mayi, “Sayın Sütlüoğlu’nun uygulamaya koymak istediği bir diğer konu olan kotaya bağlı randevulu yaş çay alım sistemidir. Sayın Sütlüoğlu’nun ifadesiyle kotaya bağlı bir randevu sistemi alım yeri kapasitelerinin aşılmasına ve özellikle fabrikaların günlük yaş çay işleme kapasitelerinin aşımına neden olacaktır. Bu nedenle söz konusu randevu sistemi kotaya değil günlük fabrika kontenjanı dikkate alınarak uygulanmalıdır. Şayet amaç gerçekten üreticilerin mağduriyetini gidermek ise ; üreticiler aynı alım yerinde aile cüzdanları ve bu cüzdanlara düşen kontenjan hakları dikkate alınarak gruplandırılma ve günlük fabrika kontenjan hakları bir sonraki randevuda kaybolmaması için fabrikalarda ön stok soldurma üniteleri yapılmalıdır“şeklinde konuştu.
Mayi, açıklamasında çayın özel ürün statüsünü alınmasının gerekliliğine de dikkat çekti.