Sağlık Bakanlığının haftalık açıkladığı her 100 bin kişideki yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka sayısı verilerine göre, en yüksek oranların görüldüğü Karadeniz Bölgesi'ndeki Trabzon, Rize, Ordu ve Giresun'da ek tedbirler alındı. 

Kovid-19'la mücadelede başlatılan "yerinde karar" dönemi kapsamında marttan itibaren il bazında kademeli normalleşme süreci hayata geçirilecek.

Bu çerçevede, illerin sınıflandırılacağı risk gruplarının belirlenmesi, kısıtlamaların kaldırılması veya tekrar uygulanmasına ilişkin kararların alınmasındaki ölçütlerden birini de haftalık vaka sayıları oluşturuyor.

Sağlık Bakanlığınca açıklanan, 15-21 Şubat'ı kapsayan Kovid-19 verilerine göre ilk 5 il arasında yer alan Trabzon, Rize, Ordu ve Giresun'un vaka sayılarının 100 binde 200'ün üstünde olması dikkati çekti.

Karadeniz Bölgesi'ndeki söz konusu illerde vaka sayılarının düşürülmesi için İl Hıfzıssıhha Kurulları tarafından ek tedbirler alındı, denetimler sıklaştırıldı.

- En çok bulaş ev ziyaretleri ve toplu buluşmalardan kaynaklanıyor

Bu illerdeki vaka artışlarının en büyük sebebinin ev ve iş yeri ziyaretleri, düğün, nişan, kına ve taziye gibi toplu buluşmaların olduğu belirlendi. Ayrıca hafta sonları gerçekleştirilen köy ve yayla ziyaretlerinin de vakaların artmasında etkili olduğu vurgulandı.

Bu kapsamda illerde hayata geçirilen ek önlemlerin başında bu tür ziyaretlerin engellenmesine yönelik çalışmalar ön plana çıktı.

Trabzon'da hafta sonu uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması süresince güvenlik güçleri kırsaldaki mahalle ve yaylaların girişlerinde denetim yapacak. Ordu ve Giresun'da ise tarımsal faaliyetle uğraşanlar için izin verilen köy ve yayla ziyaretleri, mevsim itibarıyla şu anda herhangi bir tarımsal üretim yapılmadığı göz önünde bulundurularak, engellenecek. Hayvancılıkla uğraştıkları için köy ve yaylaya gitmek isteyenlere Çiftçi Kayıt Belgesi kontrolü yapılacak.

İllerde ayrıca, bazı bölgeler için HES koduyla giriş uygulaması yeniden hayata geçirildi.  

- Denetimler arttırıldı 

Tedbirler kapsamında Trabzon'un 8 ilçesindeki toplam 68 yerleşim yerinde, Kovid-19 nedeniyle karantina uygulanması kararlaştırıldı. Kentte 4 mahalle, 4 apartman ve 60 hanede karantina tedbirleri uygulanıyor.

Büyükşehir Belediyesinin vatandaşları belediye hoparlöründen Kovid-19'a karşı uyardığı Ordu'da, çok sayıda işçi çalıştıran işletmelerde de salgın kurallarına uygun hareket edilip edilmediği konusunda Sanayi ve Teknoloji Müdürlüğü ekiplerince denetimler yapılacak. 

Ayrıca tüm illerde, sokağa çıkma kısıtlaması saatlerinde muafiyete neden olan durum kapsamında ikametlerinden çıkanların muafiyet nedenine dair zaman ve güzergah ile sınırlı kalıp kalmadıkları sıkı şekilde kontrol edilecek.

Trabzon, Rize, Ordu ve Giresun'da alınan ek tedbirlerin yanı sıra son günlerdeki denetim çalışmaları da artırıldı. Vali ve kaymakamlar da her gün kent merkezleri ile ilçelerdeki denetim çalışmalarına katılarak, vatandaşlardan tedbirlere uymalarını, özellikle maske ve mesafe kuralına riayet etmeleri konusunda hassasiyet beklediklerini dile getiriyor.

- "Karadeniz'in tüm bölgelerle iletişimi ve insan trafiği yüksek"

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Aydın, AA muhabirine, Karadeniz Bölgesi'ndeki vaka artışlarının mutlaka önlenmesi gerektiğini vurgulayarak, "Çünkü Karadeniz Bölgesi'nin tüm bölgelerle, büyük kentlerle, metropollerle olan ilişkisinin, iletişiminin ve insan trafiğinin yüksek olması nedeniyle buradaki vaka pozitifliği diğer bölgelere de sıçrayabilir ve ülkemizi hedef alabilir." dedi.

Karadeniz Bölgesi'ndeki vaka sayılarının, diğer şehirlerden 3-4 kat fazla olduğuna dikkati çeken Aydın, şöyle devam etti:

"Bunun gerçek sebebinin de ortaya konulması gerekiyor. Buradaki yaşam biçimi değişti. Artık 20-30 yıl önceki Karadeniz yok. Artık burada da Akdeniz Bölgesi'ne, Batı Karadeniz'e ve İstanbul'a benzer bir yaşam var. Belki insanlarımızın karakter olarak farklı tarafları var ama salgın sürecinde vaka sayısı olarak 11 ay boyunca diğer bölgelerden farklı çıkmadığımız halde son bir ay neden farklı çıktık? 'Son bir ayda bir şey olmuştur.' diye düşündük. 'Acaba bizim bölgemize yönelik özel bir varyant olabilir mi?' diye endişemiz oldu."

Aydın, bölgedeki insanların hafta sonunu mahalle, köy ve yaylada geçirdiğinin bilindiğini ve ister istemez hafta sonları bir insan trafiği yaşandığını belirterek, "İnsanlar hafta sonları kısıtlamalardan kurtulmak için oralara gidiyorlar, bir trafik oluşturuyorlar. Muhtemelen oraya gidip bir virüs üretmiyorlar ama oralarda acaba maske mesafe kurallarını uyguluyorlar mı?" ifadelerini kullandı.

Bölgede vaka sayılarının düşürülmesi için alınan ek tedbirlerinin önemine işaret eden Aydın, şunları kaydetti:

"Trabzon özelinde Valimiz önemli çalışmalar yapıyor, aktif olarak süreci yönetmeye çalışıyor. Virüse karşı en önemli silahımızın maske, mesafe ve temizlik kuralları olduğunu biliyoruz. Bu noktada da uyarılar tekrarlanıyor, önlemler alınıyor. Ancak insanlara şu mesajı vermek gerekiyor, ciddi bir tehlike var bölgemizde. Bölgemizdeki ciddi tehlikenin daha fazla büyümeden düşürülmesi gerekiyor. Dolayısıyla bu mücadelede her insanın buraya katkı vermesi gerekiyor. Çünkü 1 Mart'ta 'yeni normalleşme' hedefi var. Eğer biz bu sayılarla normalleşmeye girersek büyük sorunlarla karşılaşabiliriz."

Güncel sayıların il düzeyinde izlenmesi ve bunların mutlaka düşürülmesi gerektiğinin altını çizen Aydın, "Her ne olursa olsun insanlar önlemlere tam uyum gösterirlerse sayıların düşebileceğini öngörüyoruz. Bu nedenle insanları mutlaka bu uyuma davet etmek gerekiyor. Biz bilimsel çözümlerle ilgili mücadeleyi başlattık, yürütüyoruz. Sağlık Bakanlığı da Karadeniz Bölgesi ile alakalı bir araştırma yapıyor. Ülke olarak topyekun, Karadeniz'deki yüksek vaka sayısının nereden kaynaklandığını ortaya koymaya çalışıyoruz." ifadesini kullandı.

Aydın, bölgedeki insanlara aşıda öncelik verilerek, hassas vatandaş topluluğunun azaltılması, kısıtlamaların arttırılması ve 'tam kapanma' gibi alternatiflerin de çözüm olabileceğini dile getirerek, "Bu önlemlerle vaka sayılarını Türkiye ortalamasının altına düşürdüğümüzde bölgemizde daha güvenli bir iş yapabiliriz. Sonuç olarak topyekun, devlet, millet ve bilim insanları hep birlikte ortak mücadeleye girmek durumundayız." değerlendirmesinde bulundu.