Trabzon Valisi Recep Kızılcık'ın eşi Sema Kızılcık.
Neredeyse Vali Kızılcık kadar aktif, çalışkan yerinde duramayan bir iyilik meleği…  Evinden çıkarken Sayın Valimiz Recep Kızılcık'ın her gün 'Sema hanım bu gün ne yapıyorsunuz" sorusuyla hangi yardıma muhtacın yüzünü güldüreceği konsunda brifing veren çalışkan bir şahsiyet.

Basından takip ettiyseniz ya bir çocuk yuvasında çocuklara yemek dağıtırken, ya huzurevinde yaşlıları eğlendirirken, ya da bir evsizin, bir kimsesizin yanındayken görmüşsünüzdür onu.

VALİ KIZILCIK'IN AYAKKABISINI O BEĞENİYOR 
Karadeniz damarı da vardır, inatçıdır, tuttuğunu koparır.

Şans eseri Soho Greens'te çayını yudumlarken, İlk kez bir faaliyet haricinde arkadaşıyla sohbet ederken,  dinlenirken yakaladık kendisini. Nazik daveti ile masasına oturdum.  Oturmadan önce şahit olduğumuz olayı anlatmadan geçemeyeceğim… Ayakkabı kutuları Sema Hanım'ın yanına boy boy dizilmiş.. Şaşkınız, izliyoruz. Meğer Trabzon Valisi Recep Kızılcık alışveriş yapmayı sevmiyor. Alışverişe zamanıda olmuyor.  O makamda çalışıyor. Koruma yardımcısı ayakkabıyı alıyor, önce sema Hanıma gösteriyor, Sema Hanım beğenirse ve ayakkabı yüzde 50 indirimdeyse Sayın Valimiz Recep Kızılcık'ta ayakkabıyı alıyor. Bizde bu ayakkabı muhabbetinin üzerine alışveriş ve sohbet saati sanarak Sayın Vali Eşi Sema Hanımın yanına oturduk.

MUHTEŞEM İKİ PROJESİ VAR 
Yanılmışız, karşısındaki hanımefendi Trabzon Sosyal Hizmetlerde çalışan bir sosyologmuş meğer. Hani Trabzon'da 24 kadınımıza Doğal, Tarihi ve Kültürel Mirası turizme kazandırma adı altında düzenlenen proje ile hasır ve telkari kursları açılmış ve 24 kadınımız meslek sahibi olmuştularya. Sema Kızılcık hanımefendi bunu kafaya takmış, projeyi büyütmekte kararlı. Öyle bir isimle görüştü ki yanımızda, bu işi bitirecek bir isim. Ama isminin açıklanmasını istemedi Sayın Kızılcık. Bizde söz verdik yazmıyoruz. Trabzon'dan doğan bu sanatı büyük bir mücevher markası ile dünyaya yaymakta kararlı olan Sema Hanım'ı işte bu projeyi konuşurken yakaladık.

"Neden Trabzon'unmun kadını Dünya markalarını üretmesin. Çalışkan, becerikli. Bunu birlikte başaracağız"  diyen Kızılcık Haziran ayında da büyük bir kermesin hazırlığını yapıyor. 


AMAN MEDİKALCİLER DUYMASIN, DUYAN HAYRINA BU İŞİ YAPSIN 
Bu kermesten elde edilecek gelirlerle yapılacak işi aman medikalciler duymasın. Aslında iyi bir medikal firması Sema hanımın aklındaki projeyi ücretsiz hayata geçirebilir. Açıklayalımda belki dileğimiz gerçek olur. Sema Kızılcık Huzurevinde kalan hasta, yaşlı ve kimsesiz vatandaşlarımızın daha rahat yataklarda yatabilmeleri için, ergonomik, ortapetik ve otomatik yatakları huzurevine aldırmak istiyor. Bunu yaparkende her projesinde olduğu gibi devletin kasasından bir kuruş çıkmaması adına gayret sarfediyor. Haziran ayındaki büyük kermesin amacıda bu. Ama dedik ya ilaç firmaları gereğini yapar, Hazirana kalmadan Huzurevinin yataklarını değişir. Aslında bu işi sağlık Bakanlığı Müsteşarı Nihat Tosun Bey bitirir. Olmadı nice dev ilaç firmalarına müsteşarlığı döneminde diz çöktüren Trabzon Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu…


İKİ SOHBET EDELİM DEDİK PROJEYE BOĞULDUK
Aslında magazinsel bir sohbet havasıyla Sayın Sema Kızılcık'ın hobilerini, burcunu, hoşlandığı yemekleri konuşacaktık. Ama Sema Hanım'ın aklı fikri proje, yardım, kermes, istihdamda. Özellikle Huzurevi ve çocuk yuvasındaki çocukları her gün ama her gün anıyor hatırlıyor Sema Hanım.   Şu sözü gözlerimin dolmasına vesile oluyor. Erhan Bey eğer ben Trabzon Valisi eşi Sema Kızılcık isem. Eğer eşim Trabzon Valisi Recep Kızılcık ise. Bu şehirde ne kadar annesiz varsa anaları benim. Ne  kadar babasız varsa da babaları eşim Recep Bey'dir. Ne kadar evlatsız ana baba varsada onların evlatları biziz. Bir evladın, bir anne babanın yerine getirmesi gereken sorumlulukların hepsini üzerimde hissediyorum.


ÇOCUK YUVASINDAKİ EVLADIMDA
5 YILDIZLI OTELE GİDEBİLMELİ 
Ve üzerime düşeni layıkıyla, yapmaya çalışıyorum. Çocukyuvasındaki çocuklarımızı 5 yıldızlı otellerle, eğlence merkezleri ile apartman daireleri ile buluşturduk. Eğer benim evladım 5 yıldızlı otele giriyorsa çocuk yuvasındaki çocukta girecek. Benim oturduğum ev, bindiğim araba hepsi bu şehrin insanlarının. Biz bu şehrin insanlarına hizmet etmek için varız. Yaşlılarımızın mutluluğu, çocuklarımızın sevinci eğitimi hepsi ama hepsi bizim sorumluluğumuzda olan şeyler. Siz biliyormusunuz ben akşamları oturup onlarca mektup yazıyorum. Kime mi, çocuk yuvasındaki çocuklarıma. Onlarca çocuğum var benim orda. Onlar bana mektup yazıyor bende onlara. Ara sıra telefonda görüşüyoruz. Ara sıra ben onlara yemek yapıp götürüyorum. Onları zaman zaman apartman dairelerindeki evlere yerleştiriyoruz. Onlar bir mutlu oluyorsa ben bin mutlu oluyorum"

ALLAH BANA NASİP ETMESİN
Kızılcık meğer neler yapmış neler. Dumumu iyi olmayan 3 vatandaşın evini birinin inşaatı dahil baştan sona yenilemiş. Trabzonlu Mimarlar ve Mühendisler Odası bu projelere destekler vermiş. Parası olmayıpta 4-5 sene nişanlı kalan 2-3 aşığı evlendirip ihtiyaçlarını görmüş. Hemde bu projeleri yaparken devletin kasasından 1 kuruş harcamamış. En dikkat ettiğim husus budur diyen Kızılcık, "Ben ne yaparsam yapayım hep Trabzon'daki insanlarımızın desteği ile yapmaya gayret ederim. Trabzon'da hangi işadamına gittiysek bir tanesi  bile bizi boş çevirmemiştir bugüne kadar. Ama eşim Recep Bey'de şahit devletin kasasından bir kuruş almamışımızdır bu saydığım projelerle ilgili. Allah bana devletin kasasından hakkım olmayan 1 lirayı nasip etmesin. 


TRABZON'U SEVİYORUM AMA HAVA 
KİRLİLİĞİ HİSSEDİLİR DERECEDE 
Röportaja başlarkende niyetimizi söylemiştik. Magazinsel bir sohbet yapacaktık. Sayın Sema Kızılcık'ı dinlerken zaman öyle hızlı akıp geçkti ki anlayamadık  ama 3 seneye yakındır durduğu Trabzon ile ilgili birkaç görüş almadanda kendisini uğurlamak istemedik. Çayını yudumlarken mekan ile ilgili çok olumlu görüşler belirten Kızılcık bu tür mekanların sayısının Trabzon'da artması gerektiğinide söylemeden edemedi.

Hamsi kuşu ve balığı çok severim 
Sayın Sema Kızılcık'ın en sevdiği Yemek Hamsi Kuşu imiş. Fakat o ilk dönemlerde Hamsi Uçtu dermiş Hamsi Kuşuna. Sonradan sonradan Hamsi Kuşu olduğunu öğrenmiş. Balığı ezelinden beri severim diyen Kızılcık Trabzon'da balığın ayrı bir tadı olduğunu belirtiyor.

Peki şehirde şikayetçi olduğunuz bir durum var mı? 
Bu soruya Sema Kızılcık şöyle cevap veriyor.

-Ben Trabzon'u çok seviyorum. Trabzon konforlu rahat bir şehir. Doğayı çok seviyorum. Her şey avucunuzun içinde. Trafikten yana bir şikayetim yok. Zaten yürüme her yere ulaşabiliyorsunuz. Fakat sabahları yürüyüş yaparken özellikle kışın hava kirliliğini, kömür kokusunu hissediyorum. Ama bu sorununda doğalgaz hatlarının döşenme işleminin tamamlanmasıyla birkaç yıl içinde çözüleceğine inanıyorum. 


TRABZON'DA TEK ÖZLEYECEĞİM ŞEY….
Trabzon'da ben de, eşimde çok mutluyuz. Ve Trabzon'da herkesin mutlu olması adına üzerimize düşen sorumluluklarıne yerine getirme gayretindeyiz. Eğer Trabzon'dan gidersem özleyeceğim tek şey bu şehrin insanları. Sevecen, espirili, cana yakın, güvenilir ve çok yardımseverler.  Bu şehrin insanlarını çok ama çok seviyorum…

Sema Kızılcık'a samimi sohbetinden ötürü teşekkür ederek röportajımızı noktaladık. Oturduğu yerden hızla kalkarak aklında planladığı porjeleri hayata geçirmek üzere yola koyuldu. Dileriz her düşündüğü gerçek olur. Çünkü onun aklındaki herşey binlerce insanın mutluluğu ile eş değer.