61SAAT HABER SERVİSİ- Samet Emirzeoğlu- Hasan Tüncel

27-28 Haziran 2020 tarihlerinde gerçekleştirilen Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nın ardından adaylar için zorlu bir tercih süreci başladı. Tercih dönemi 6-14 Ağustos tarihleri arasında olacak. 

ÇAKIR’DAN ÖNEMLİ İPUÇLARI
Artı Bir Özel Öğretim Kursu Rehber Öğretmeni Emre Çakır sizler için yanıtladı…  

ÖNCELİKLİ YAPILMASI GEREKENİ AÇIKLADI
Tercihlerin yapılmasıyla ilgili asıl önemli noktanın her öğrencinin, her bireyin kendi yetilerine göre bir meslek seçiminde bulunmaları olduğunu ifade eden Çakır, “Bu süreçte yapılan tercihler belki de bir ömür boyu hayatımızın içerisinde olacak. Belki buradan ekmeğimizi kazanacağız. Yapacağımızı tercihlerde öncelikli olarak yapılması gereken ‘Ben acaba bu mesleği yapabilir miyim?’ sorusunu gündeme alıp bunun cevabını öğrencinin kendine verebilmesi gerekiyor. Meslek seçimine dikkat ederken sınav sonrasında alınmış puan ve sıralaması ile tercih detaylarına dikkat edilmesi gerekiyor” dedi.

EN TEMEL NOKTAYI SÖYLEDİ
Öğrencilerin nasıl bir araştırma yapmaları ile ilgili Çakır, “‘Ben o bölümde acaba gelecek planlarımı yapabilecek miyim’, ‘o işi yapabilecek miyim’ sorularını yanıtlaması gerekiyor. Çünkü biz ömrümüz boyunca o meslekle uğraşacağız ve hayatımızı devam ettireceğiz. Dikkat edilmesi gereken en temel nokta burası. Puan ve sıralama dikkate alınarak üniversite seçiminde yukarıdan aşağıya diyebileceğimiz bir sıralama ile gidilmesi gerekiyor. 24 tercih hakkı var. Hepsini de doldurabilir bir tercih de yapabilir. Tamamen öğrencinin tercihi ve sürecine bağlı bir durum” diye konuştu.

PUAN TÜRLERİ DEĞİŞTİ
Çakır, sözlerini şöyle sürdürdü: “Puan türleri çok sayıda olmasına rağmen azaltıldı. 5 puan türünde toparlanmış durumda. Önceden sayısal öğrencisi eşit ağırlık alanında tercih yaparsa puanı kesiliyordu. Şimdi öyle bir durum yok. İsteyen öğrenci alanı olmadığı başka bir alanda tercih yaptığında puanı kesilmiyor. Alanlar arası tercih yapıldığında bu sınırlama kaldırıldı. Bazı öğrencilerimizde bu zaman zaman oluyordu.”

PUANA GÖRE Mİ SIRALAMAYA GÖRE Mİ TERCİH YAPILMALI?
Çakır, “Lisans programları için sıralamaları baz alıyoruz. Üniversitelerin önceki yıllarda öğrencileri kabul ettiği sıralamalara bakıyoruz. Önlisans programlarında daha çok öğrencilerin puanları dikkate alınıyor. Orada meslek bölümleri burada kontenjanlarda öncelikli. Öğrenciler kendi mesleğine devam ediyorsa öncelik onun olacaktır. Sonrasında dışarıdan gelen öğrenci tercih programına yer kaldığında eklenecektir” dedi.

YAPILAN O HATAYA DİKKAT ÇEKTİ
Tercih sıralaması konusunda Çakır, “Örneğin, öğrenci 30 bin sıralama yaptı. Öğrencinin tercihlerini yazarken öncelikli olarak daha iyi olan 20 bin, 18 gibi gibi tercihleri yukarıdan aşağı sıralamak gerekiyor. Ancak şu hata yapılmamalı. 30 bin sıralaması varsa daha düşük olan 40 bin yazılmamalı. O üniversite bu tercihi kabul edecektir ve öğrenci diğer tercihlerine ulaşamayacaktır” ifadelerini kullandı.

1 HAFTAYA SIĞDIRMAMALI
Çakır, şöyle devam etti: “Sınava giren öğrenci kitlesi çok fazla. Öğrenci çok beklemediği bir sonuçla karşılaşıyor ve hayal kırıklığı yaşıyor. O modda olan bir öğrencinin ne istediğini bildiğini düşünmüyorum. Üniversiteye başlıyor, 1 yıl veya 2 yıl sonra ‘burada yapamıyorum’ diyor. Onun yerine tercih zamanında acele etmeden ve bunu 1 haftaya sığdırmadan, daha önceden hazırlığının yapılması gerekiyor. Art arda deneyen öğrenciler de var. Öğrenci sıralama getiriyor, ‘ben bununla beraber nereye girebilirim’ diyor. Çok yönlü meslek seçimi önemli ancak ne yapabildiğini seçmek çok önemli.”