ZMO Trabzon Şubesi yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

Çok değerli basın mensupları;

Fındık doğu Karadeniz bölge halkının önemli bir kısmının geçim kaynağıdır.

Aynı zamanda fındığın sosyal boyutu da oldukça önemlidir.

Karadeniz bölgesinde yaklaşık 3200 köyde fındık üretimi yapılmakta ve 500 bin dolayındaki çiftçi ailesinin direk olarak geçim kaynağı. Üretici tüccar, fabrikalar ve ihracatçıları da hesaba katarsak 5 milyondan fazla kişiyi ilgilendirmektedir.

Ülkemize 2,5 milyar dolardan fazla döviz girdisi sağlayan fındık kaderine terk edilemez.

Karadeniz’in olmazsa olmaz tarım ürünü fındığın belirsizlik içerisinde olması kabul edilemez. Geçtiğimiz yıla göre verimin yüksek olması beklenen bu yıl, fındık üreticisi umutsuz, çaresizlik ve belirsizlik içerisinde beklemektedir. 

Üreticilerimizin çok fazla talebi yok. Sadece istenen; hasat dönemi başlamadan rekoltenin belirlenmesi, üretim maliyetinin üzerine yaşam payının koyularak çiftçinin alın terinin karşılığını alacağı taban fiyatının açıklanması ve aracıların ise bu taban fiyatın altında fındık almasının önüne geçilmesidir.

Aksi takdirde üretici bu ekonomik koşullarda mağdur olup zarar edecek, üretimden kopacak Kaybeden bütün paydaşlar ve hepsinden önemlisi ülkemiz olacaktır. Bugün yapılması gereken çitçiye çeşitli söylemler ile ayar vermek değil, üreticinin alın terinin karşılığını almasını sağlamaktır. Bunun yolu da çiftçinin malını ucuza kapatmak değildir. Fındığın gerçek değerini bulacak piyasa şartlarının oluşturulmasıdır.

Yapılması gereken, Devletin fındık üreticisinin örgütü olan Fiskobirlik üzerinden alım politikası oluşturarak üreticilerin tekelleşmeye karşı korunmasını sağlamaktadır.

Buradan fındık ile ilgili tüm paydaşlara sesleniyoruz. Üreten ülke, kalkınan Türkiye olacaksa Milli Tarım politikası oluşturacaksak ülkemiz ve çiftçilerimiz lehine tarım politikaları oluşturmak zorundayız.

Bizzat sahada olan Odamız üyesi Ziraat Mühendisi meslektaşlarımızın, çeşitli araştırma kuruluşlarının ve bizzat odamızın yaptığı çalışmalarda Üretici fındık tarımından istediği geliri elde edemediği ürününden alın terinin karşılığını alamadığından ve hatta zarar ettiği için üretimden kopmakta, fındık bahçesine inmemekte, gübreleme budama ilaçlama işlemlerini yapmamaktadır. Bu durum üretim verim ve kalite kaybına neden olmaktadır. Dolayısıyla ülkemiz için Milli servet kaybı ortaya çıkmaktadır.

Çok söze gerek yok,10 Ekim 1935 yılında 1. Milli Fındık Şurasında konuşulan ve alınan kararların uygulamaya konulmasını yetkililerden talep ediyoruz. Bu kararlara baktığımızda; Yıl 10 Ekim 1935 Ankara’da konunun önemine binaen dönemim Ekonomi Bakanı Celal BAYAR Başkanlığında 1. Milli Fındık Şurası toplanıyor.

O tarihte alınan kararların yarısını bu zamana kadar uygulayabilseydik inanın şu an biz fındık sorunlarını konuşuyor olmayacaktık.      Unutmayalım; 1. Milli Fındık Kongresinde İlk Milli ürün olarak ilan edilmiştir!

TBMM’de iktidarı ve muhalefeti ile birlikte fındık üreticisine sahip çıkacak kararların birlikte alınması ve milli fındık politikasının oluşturulması için gerekli çalışmalarbir an önce başlatılmalıdır.

Saygıyla duyurulur.