19, 21, 22, 22, 23, 25 yaşlarındaki gencecik oyuncular sahadaydı.
Bu yaş ortalamasıyla, gençliğin verdiği heyecan ve hırsla, doğal olarak zaman zaman tecrübesizlikle yüzleşmeleri kaçınılmazdır.
Bu oyuncular, henüz tam anlamıyla olgunlaşmamış isimler.
Tabii ki her biri müthiş bir mücadele sergiliyor, fakat işin doğasında var: tecrübesizlik zaman zaman puan kayıplarına yol açacak.
Gerek daha fazla maç oynayarak, gerekse futbolu daha derinlemesine öğrenerek bu eksiği kapatacaklar.
Ancak bu sürecin, mutlaka dalgalanmalarla geçeceğini kabul etmek gerekiyor.
Hepimiz görüyoruz ki, hiçbiri şu an tam anlamıyla bitmiş bir oyuncu değil.
Ama büyük bir mücadele veriyorlar, bu mücadeleye saygı duymak lazım.
Bir tarafta gençlerin hırsı ve arzusu, diğer tarafta ise zaman zaman yapılacak hatalar…
Bu dengeyi bulmak da en az futbol kadar zor.
Bir parantez de Oulai’ye açmak gerekiyor.
Bu genç isim, daha ilk maçında müthiş işler yaptı.
Sahada gösterdiği performans, Trabzonspor'un geleceğine dair umutları artırıyor.
Potansiyeli gözle görülür şekilde büyük. Ve sadece oyun zekâsı değil, mücadeleci yapısıyla da dikkat çekiyor. Maç boyunca girdiği tüm mücadelelerden başarıyla çıkmayı başardı.
Belki golü bulamadı, ancak o anlık şanssızlık dışında, Oulai’yi ileride çok daha büyük başarılar bekliyor. Trabzonspor için büyük bir scout başarısı olmaya aday bir isim.
Bu gençler henüz bir araya gelmiş bir ekip olabilir, ama içlerinde bir gelecek var.
Biraz zaman, biraz daha olgunlukla, Trabzonspor’u yıllar sonra gururlandıracak bir kadro yaratacaklar.
Bu tür travmalar olacaktır, ama her biri bu zorluklardan daha güçlü çıkacaktır.
Zamanın adaletine inanarak, camianın bu sürece sabırla yaklaşması gerektiğini unutmamalıyız.





