Trabzon eski Tarım İl Müdürü, Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Çankaya, Doğa Tarih Derneği adına gerçekleştirdikleri Hamsiköy ziyaretinde önemli açıklamalarda bulundu. Tarihi İpekyolu üzerindeki bu efsunlu ve masalsı köyün geçmişten bugüne taşıdığı değerlerin korunması gerektiğine dikkat çeken Çankaya, “Hamsiköy tarihi İpekyolu üzerinde, Zigana dağlarının kuzey eteğinde, sislerin, dağların eteğinde efsunlanmış masalsı bir köy, tarihi bir köy ve lojistik merkezdi. Özellikle İpekyolu kervanlarının, daha sonraki yıllarda ise Erzurum’a giden yolcu otobüslerinin konakladığı önemli bir merkez konumundaydı,” dedi.
Hamsiköy’ün 13. yüzyıla kadar uzanan köklü bir geçmişi olduğunu ifade eden Çankaya, bölgede önce Bizanslıların hüküm sürdüğünü, ardından Trabzon İmparatorluğu’nun ve 1461 sonrası Osmanlı'nın hâkimiyetinde kaldığını belirtti. Trabzon’un Çaykara, Of gibi bölgelerinden gelen vatandaşlarla Hamsiköy’ün geliştiğini dile getirdi.
Köyün sadece tarihiyle değil, sütlacıyla da dünyaca tanındığını vurgulayan Çankaya, “Hamsiköy dünyaca ünlü dillere destan sütlacıyla meşhurdur. Burada çiçek ve bitki çeşitliliği çok olduğu için süt çok lezzetli olur. Bu sütten yapılan sütlaç adeta ilaç gibidir,” ifadelerini kullandı.
Hamsiköy’de yer alan tarihî konağa özel bir paragraf açan Çankaya, konağın Maçka’da uzun yıllar Kaymakamlık yapan ve Arapçayı çok iyi bilen Ahmet Karakullukçu tarafından yaptırıldığını, kendisinin Hamsiköy’ün kuruluşuna öncülük ettiğini söyledi. “İki konak yaptırılmış, biri restore edilmiş, diğeri ise Anıtlar Kurulu tarafından koruma altına alınmış ama bugün bakımsızlık yüzünden içler acısı durumda. Yerli ve yabancı turistlerin yıl boyunca ziyaret ettiği bu bölgede, konağın bugünkü hâli hem çirkin bir görüntü oluşturuyor hem de güvenlik riski taşıyor,” diyerek yetkililere çağrıda bulundu.
Çankaya, Hamsiköy’ün doğa turizmi açısından da büyük potansiyele sahip olduğuna işaret ederek, “Yaylaları, şelaleleri, akarsuları ile bu bölge ekoturizm için biçilmiş kaftandır. Akarsu sesleri eşliğinde yürüdüğümüz bu coğrafyada karahindiba, ısırgan, ebegümeci, papatya gibi birçok bitkiye rastladık. Bu çeşitlilik arıcılık açısından da çok kıymetli,” dedi.
Ağustos ayında düzenlenen Hamsiköy Sütlaç Festivali'nin köyün tanıtımı açısından büyük katkı sağladığını belirten Çankaya, sadece sütlaç değil, Osman Usta’nın kuru fasulyesinin de bu bölgeye gelenler için vazgeçilmez bir lezzet olduğunu söyledi. Geçmişte Tarım Bakanlığı olarak süt reçeli üretimine katkı verdiklerini ve bölgede faaliyet gösteren süt kooperatifinin telli peyniri, kaşarı ve tereyağı ile ünlü olduğunu da hatırlattı. Ancak kooperatifin şu an çalışmadığını üzülerek öğrendiğini ifade etti.
2017 yılında Türkiye Patent ve Marka Kurumu tarafından coğrafi işaret alarak tescillenen Hamsiköy Sütlacı’nın da bu bölgenin marka değerini artırdığını söyleyen Çankaya, Hamsiköy’ün yapılaşmaya açılırken yöresel mimarinin korunmasına da dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.
“Burada restoran sayıları artıyor ama önemli olan geleneksel dokunun bozulmaması. Ahşap mimari korunarak ekoturizme hizmet edebiliriz,” diyen Çankaya, bölgenin Erzurum yolu tarafından alttan geçmesiyle doğallığını koruduğunu ve her şeyin hâlâ organik olduğunu vurguladı.
Son olarak tüm vatandaşlara çağrıda bulunan Ali Çankaya, “Bu doğal güzellikleri herkesin gelip görmesini tavsiye ediyorum. Hamsiköy masalsı bir köydür, efsunlanmış bir köydür. Bu güzelliği hepimiz görmeli ve korumalıyız,” diyerek sözlerini noktaladı.