Youtube üzerinden yayın yapan 61saat TV’de canlı yayında Esaspehlivan’ın sorularını yanıtlayan Saral, dikkat çeken açıklamalar yaptı.
SARAL ÖZETLE ŞU ŞEKİLDE KONUŞTU:
Çok güzel bir amaca hizmet ediyoruz. Sonuçta Trabzon ve Trabzonlu için çalışıyoruz. Kendimizi anlatmaya çalışıyoruz. 1 Nisan’a ve sonrasına hazırlık yapıyoruz. Bu yorgunluk bir şey değil asıl hazırlık 1 Nisan’dan sonra başlayacak. Tüm gücümüzü, Trabzon ve vatandaşlarımız için harcıyor olacağız.
Çalışmalarımız çok iyi geçiyor. Aşağı yukarı her gün 1 ilçeyi ziyaret ediyorum. Aldığımız karşılık çok iyi. Beklediğimin çok üstünde. Mevcut sistemden rahatsız, mevcut ekonomik koşullardan rahatsız bir çoğunluk var sahada. Bunu bir kısmı dile getiriyor, bir kısmı da özellikle esnaflar çeşitli kaygılarla bunu dile getirmekte zorlanıyorlar. İnanın mesajlarla, gözlerinin içleriyle konuşuyorlar. Açık açık söylemeseler de biz gerekli mesajı alıyoruz. Bu mesajın doğruluğunu da 1 Nisan’da göreceğiz.
GENÇLER NE TÜR TALEPLER ALIYORSUNUZ?
Aslında bir biriyle çelişen şeyleri de sahada görüyorum. Mesela Trabzon’un büyük taşıt trafiğine kapalı caddeleri. Maraş Caddesi, Uzunsokak ve Kunduracılar. İnanılmaz kalabalık görüyorum. Bu kalabalığın içinde ziyadesiyle genç var. İnsanın aklına şu geliyor:
Ya ekonominin çok iyi olduğu turizm kentlerinde.. Oraya turistik amaçlı gelen insanların yarattığı kalabalıktır.
Ya da işsiz, istihdam sıkıntısı yaşayan kentlerde ne yapacağını bilmeyen insanların kalabalığıdır.
Ben bunun Trabzon’da 2.’si olduğu kaygısındayım. Bunu görüyorum.
Meydan Parkı’nda yaş almış bireyler, emekli vatandaşlarımız görüyorum. Hepsi parkta, banklarda oturuyorlar. Bu çok hoşuma giden bir görüntü değil. Sanki mutlu insanlar çıkmış güneşleniyor da hayır o değil…. Aslında ne yapacağını bilemeyen, o günün endişesini taşıyıp, yarına kaygıyla bakan insanların bir araya gelerek bunları paylaştıkları parklar haline dönüşmüş.
Gençleri ilçelere ne kadar döndürme konusunda ne kadar başarılı oluruz, bunu göreceğiz ama aslolan tekrar göç etmelerini engellemek. Trabzon ne yazıkki bir emekli kentine dönüşmüş vaziyette.
TRABON’DA 186 BİN EMEKLİ VAR.. İKTİDAR DA YAPAR, İKTİDARDAN DA İNDİRİR!
186 bin civarında emekli var Trabzon’da. Bu emekliler iktidara götürürler, iktidardan indirirler. İnanılmaz bir rakam. Bir kısmı tersine göçle Büyükşehirlerde tutunamayan, şehrime gidiyim, orada daha rahat yaşarım diye Trabzon’a geliyorlar.
Ancak Trabzon Türkiye’nin en pahalı kentlerinden bir tanesi. Ev kiraları en yüksek kentlerden bir tanesi. Yaşam koşulları büyükşehirlerden daha rahat değil. Ama onlar çift taraflı, bahçemden de geçinirim düşüncesiyle buradalar.
Trabzon genç kenti olmaktan uzaklaşıyor.
Trabzon ile ilgili bir hayal koydum ortaya. Öncelikle bu benim hayalim.
TRABZON’U ULUSLARARASI ÖĞRENCİ KENTİ…
En önemli şeylerden bir tanesi: uluslararası öğrenci kenti, eğitim kenti, üniversite kenti haline dönüştürmek Trabzon’u..
Eğer biz burayı Uluslararası Üniversite kenti yaparsak, burayı gençlerin kenti haline dönüştürürüz. Bunlar söylemle olmaz. Altyapıyı kurmakla olur. Bu alt yapılardan bir tanesi önemli olanı Üniversite.. Trabzon’da 3 tane üniversite var. Kadim, çok eski KTÜ, ondan ayrılmış Trabzon Üniversitesi ve Avrasya Üniversitesi…
Onlarla birlikte iş birliği içinde yapılacak çok çalışma var. Trabzon’da yanlış bilmiyorsam 1000 kadar yabancı öğrenci var. Yabancı Öğrenci Birliği bile var.
BÜYÜKŞEHİR AKADEMİ…
Her türlü çalışma imkanlarının olacağı kafeleri de içinde barındıran çalışma alanları öğrencilerimiz için oluşturacağız. Onlara mesleki eğitimlerinden geliştirici unsurlarda edindireceğiz. Üniversiteden mezun oluyoruz, hiç birimiz henüz mühendis olamıyoruz. Çalıştığımız yerlerde edindiğimiz tecrübe ile mesleki yeterliliğimiz artıyor. Biz kuracak olduğumuz Trabzon Büyükşehir Akademi ile öğrencilerimizi biraz da piyasaya hazırlayarak, mevcut sistemin ihtiyacı olan donanımları da kazandırarak onları aslında hayata hazırlayacağız.
Onlar için istihdam olanakları oluşturacağız. Bunları hem belediyenin girişimleri ile kurulacak entegre tesislerde, hem de belediyenin açacak olduğu iştirak ve şirketlerde istihdam olanakları yaratacağız. Başaralı gençler için burslar vereceğiz.
ÖĞRENCİLER OKULA GİDERKEN TOPLU TAŞIMADA BEDAVA OLACAK
Öğrenciler, okula bedava gidip gelecekler. Ücretsiz gidip gelecekler.
Öğrenci lokantaları kuracağız.
Üniversitelerin yakınında çamaşırhaneler kurarak, onların aynı zamanda giyim konusunda da eşyalarını yıkayabilecekleri ortamlar sunacağız.
Spor kültür alanları oluşturacağız. Olanaklar sunacağız.
Okulu başarıyla bitirenleri, belediyenin iştiraklerinde istihdam edeceğiz.
TRABZONLU İŞ ADAMLARINA YATIRIM YAPACAKLARI ALANLAR…
Trabzonlu gittiği her yerde başarılıdır. Bizim Trabzon dışında büyük iş adamlarımız var. Onlara Trabzon’da iş olanakları yaratabilecekleri yatırım yapacakları olanaklar uluşturacağız. Buraya yatırım yapmalarını sağlayacağız. Burada olmasa bile orada ihtiyaç duydukları iş gücünü burada yetiştirip oraya göndereceğiz.
Trabzon’u yazılım kenti haline dönüştüreceğiz. Üniversitelerin mevcut yapılarından yararlanarak, belediye akademiden yararlanarak, gençlerin yazılım noktasındaki heveslerinden yararlanarak, Trabzon’da çok basit yatırımları ile iletişim alt yapısı ile bir Hindistan örneği yaratabiliriz. Trabzon’u yazılım ihraç eden bir kent haline dönüştürebiliriz.
TRABZONPOR İSTANBUL HEGOMONYASINA BAŞ KALDIRI…
Trabzonlu mücadeleci insan, mücadele ruhunu taşıyan bir insan. Trabzonspor bunu zamanında İstanbul hegemonyasına baş kaldırarak bunu gösterdi. Bir çığır açtı, çağ açtı. Trabzonlunun gücünü herkese gösterdi. Spordaki bu gücünü mutlak suretle doğru yere kanalize ederek, açacağımız tesis, spor okulları ile Trabzon’da yaratılacak İsviçre, Bolu, Antalya örneği gibi kamp alanları oluşturacağız. Bu tesislerde yaratacağımız istihdamla, sporu teşvik ederek sağlayacağımız burslarla gençleri doğru yere kanalize edeceğiz.
TECRÜBEYE DEĞER VERNE MİLLETTİK
Biz aslında millet olarak tecrübeye değer veren bir milletlik. Bizim yönetim sistemimiz tamamen ak sakallıların birimlerinden yararlanarak oluşturulmuş yönetim sistemiydi. Ancak son dönemde baktığımızda emeklileri yük olarak gören hale dönüştüğümüz çok acı bu.. Bunu iktidar kanadında bile bu tarz söylemlere şahit olur hale geldik.
Emekliler, yaş almışlar bizim için yük olamaz. Onlar yaptıkları hizmetlerle, bu memlekete borçlarını ödediler. Şimdi her onurlu insan gibi bunun karşılığını alarak geçinmeye gayret ediyorlar. Başlarımızın üzerinde yerleri var. Hiç kimse onları yük olarak gösteremez. Hiç kimse onların onurları ile oynayarak, yardım adı altında, insani onurlarına aykırı şekilde davranılmaya muhtaç bırakamaz. O yüzden bunu toptan reddediyorum.
Hükümet ekonomik olarak çok ciddi yanlışlar yaptı. Bugün emeklilerin aldığı maaşın asgari en düşük 25 bin TL’ye çıkması gerekiyor. Bugünün koşullarında yaşam sürdürebilmesi için ancak yeterli. Ama çözüm değil. Bir taraftan maaş artıyor, bir taraftan alım gücü düşüyor. Biz yanlış yerden konuşuyoruz. Maaşların ne olması gerektiği değil, alım gücünü konuşmamız lazım. Ekonominin nasıl düzeltileceğini konuşmamız lazım. Yalnızca üretimi konuşuyor olmamız lazım. Satılacak bir şey kalmadı. Yer altı, yer üstü zenginliklerimizi her şeyi yabancılara sattık.
Artık topraklarımızı satar hale gedik. Bu ihanettir. Atalarımızın kan dökerek sınırlarını çizdiği bu ülkenin bir karış toprağını, vatandaşlık uğruna, ya da başka bir saiklikle kimse kimseye satamaz. Bu ihanettir.
YENİ BİR TRABZON İÇİN YAPACAKSINIZ…
Öncelikle sandığa gidin, sandıkta kararsızlığınızı ortadan kaldırın. Mevcut sistemden, ekonomiden memnun musunuz değil misiniz? Önce onun kararını verin. Memnunsanız, kararınızın başımızın üstünde yeri var. Memnun değilseniz, değiştirin. Değiştirecek olduğunuz oylar içinde ki ben sizden oy istemiyorum. Gönlünüze talibim. Gönlünüzde bana yer verin. 1 Nisan sabaha lütfen size yapılana artık izin vermeyin. 186 bin emeklisiniz. Siz yeni bir güne uyanmamızı sağlarsınız. Bunu yapacaksınız eminim. Gençler için yapacaksınız, torunlarınız için yapacaksınız. Yeni bir Trabzon için yapacaksınız…
BU ÜLKEDE KUYRUKLAR NEDEN OLDU
15 senedir bu kente neden bunları yapmadınız da hala vaat söyleyebiliyorsunuz. Bu vatandaş ile dalga geçmektir. Buna vatandaş izin vermeyecek, vermemeli. Geçen ilçelerden bir tanesinde 40’lı yaşlarda birisiyle görüşüyordum dediki: “Bu millet kuyrukları gördü.” Dedim ki benim yaşım 60.. Ben bu ülkede benzin kuyruğuna girdim. Margarin, Gaz yağı, Ay Çiçek yağı kuyruğuna girdim. Evet ben bunları yaşadım. Ama bizim o zaman paramız vardı. Biz ürün bulamıyorduk. Biz ürünü neden bulamıyorduk. Çünkü rahmetli Erbakan ile rahmetli Ecevit, Amerika’ya rağmen Kıbrıs’a çıkmıştı. Kıbrıs barış harekatı düzenlenmişti. Bu ülke Amerikan Ambargosu yaşadı. Şimdi yaşı almamışlar, yönetilen algı ile kandırılarak bize kuyruk edebiyatı yapıyorlar. Ben bunları yaşadım. Kimse algı yaratmasın. Emin olun ki bu ülke eğer şu anda kuyruk yaşanıyorsa, 1 Nisan’dan sonra çok daha büyük ekonomik kriz bekliyor bizi. Kuyrukları inşallah görmeyiz. Ama kuyrukların büyüğünü o zaman yaşarız. Bu sefer mal var da bizde paray yok olur, alamayız.
REKOR OY SÖYLEMİNE YANIT…
Üzgünüm, söz vermek zor iştir. Boğaz 9 boğum, 9 kere düşünüp, 1 kere konuşmak gerekir. Sözlerini tutamayacaklar. Meydan boş değil. Söz vermek kolay verirsiniz. Ama tutamayacaklar. 1 Nisan sabahı çok farklı bir Trabzon olacak.
TRABZON’DA SİYASET NE ACIDIR Kİ, TRABZONSPOR ÜZERİNDEN YAPILIYOR
Siyaset Trabzon vatandaşa dokunarak yapılıyor. Trabzon’da siyaset ne acıdır ki Trabzonspor üzerinden yapılıyor. Trabzon’da siyaset yine ne acıdır ki din üzerinden yapılıyor. Ben bu söylediğim 2’sini de yapmayacağım ilk günden beri söyledim.
Bu 2’si kullanılarak siyasi konuşmalara malzeme edilmesini asla doğru bulmuyorum. Ancak buna rağmen rakibim bilindik, tanıdık, 10 yılını belediye başkanı olarak geçirmiş değerli bir avukat. Bir Trabzonlu saygı duyuyorum.
Benden 1 adım önde avantajlı olabilir, ancak unutulmaması gereken bir şey var. Ben dokunduğum herkesi mutlaka gönlünde bir yer ediniyorum. Dokunduğum herkes, benimle ilgili kulaktan kulağa, geometrik olarak bir artış sağlıyor. Benim hedefim bu.. Hiç kimseden oy istemedim. İstemiyorum ama gönülde yer yaptığım insan bana yetiyor. Bu da sandığa yansıyacak.
1 Nisan sabahı üzgünüm Ahmet bey bir sürprizle karşılaşacak…
TRABZONSPOR’U SİYASETE MALZEME EDİYORLAR
Ben Trabzonspor’un bütün şampiyonluklarını yaşamış biriyim. Her dönem başladığında derdik ki, “Bu sene de mi şampiyon olacağız” bunu kanıksamıştık. 8 bin kişilik Avni Aker’de maç izlemiş Trabzonsporluyum. Bunu kimseyle tartışmam. Bir Trabzonspor metresi yok. Kimsenin, Trabzonspor sevgisin ölçemeye, kimsenin ne haddi, ne de gücü yeter. Ancak ne yazıkki, böyle küçük yerlerde, küçük kentlerde insanlar kendi projeleri üzerinden, halka vadettiklerinin ne kadar yapılıp yapılmadığı görünmediği, kimse takip etmediği rahatlıkla siyaset yapıyorlar. VE Trabzonspor’u, siyasete malzeme ediyorlar. Çünkü insanlar bu konuda, hassas, duygusal. Trabzonspor’u kullanarak bir yere gelmeye çalışıyorlar.
TRABZONSPOR’DAN GÜÇ ALMAYIN, GÜÇ VERİN
Arkadaşlar, Trabzonspor’dan güç almayın, Trabzonspor’a güç verin.
Bunlar hamasi laflarla, insanları kışkırtarak, olmaz.
Trabzonspor üzerinden algı yaparak, siyaset yaparak biz ancak bu kente, şu an için tek marka değeri olan Trabzonspor’a zarar vermekten başka hiçbir faydamız olmaz.
Lütfen, elinizi, elimizi Trabzonspor’dan çekelim. Öyle destek gösterilmez. Destek göstermek için şu anda güç sahibi olan iktidar vekilleri lütfen gereğini yapsaydınız. Yapınız. Bunları yapmayıp da “Ucuz” diyeceğim tırnak içinde Trabzonspor’u hiçbir şeye alet etmeyelim. Gelin birlikte Trabzonspor’u malzeme yapmaktan uzaklaşalım.
TRABZONSPOR DİVAN KURULU BAŞKANINA KIRGINIM
Divan Kuruluna da kırgınım. Bunu yönetmesi gereken sayın Divan Kurulu Başkanıydı. Divan Kurulu Başkanı keşke siyasilere söz vermeseydi. Bana söz verseydi, ben bunun siyaset üstü olduğunu bu konuda herhangi bir beyanatımın olmayacağını, orada bulunarak ki ben oradaydım. Orada bulunarak, Trabzonspor’un yanında olduğumuzu, hepimizin Trabzonsporlu olduğumuz belirttiğimiz söylerdim. Keşke yaşanmasaydı. Umuyorum inşallah bundan sonra yaşanmaz, Trabzonspor malzeme olarak kullanılmaz.
