CHP Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hasan Süha Saral, bugün 61saat TV’de Erhan Esespehlivan’ın sorularını yanıtladı.

Saral, özetle şu şekilde konuştu:

Bizde, sahaya geç inmenin getirdiği “acaba” sorusu vardı. Arayı kapattığımızı, ciddi mesafe kat ettiğimizi görüyorum. Karşılık buluyoruz o yüzden de gayet memnunum.

TRABZON’UN TESPİT ETTİĞİM SORUNLARINI SAHADA BİR BİR GÖRDÜM

Trabzon’un tespit ettiğim sorunlarını zaten sahada bir bir gördüm. Bunlar nasıl yapılamaz, neden yapılamaz diye baktığınızda. Sorunlara palyatif, geçici çözümlerle yama yöntemiyle yaklaşılmış.
Amacım kimseyi kötülemek, kimseyle polemik yapmak değil. Trabzon’un kaybedilmiş yıllarının olduğunu düşünüyorum.

RUHUNU, RENGİNİ KAYBETMİŞ BİR TRABZON

İstanbul’dan bile eski kentin, bugün ne halde olduğuna baktığınızda geçmişten çok az izler taşıyan kent haline dönüştüğünü görüyorum.

Ruhunu kaybetmiş, rengini kaybetmiş bir Trabzon var.. Trabzon’un marka değeri olarak yalnızca Trabzonspor’u var. Ama yalnızca Trabzonspor, Trabzon’un marka değeri olarak kalmamamı. Bu tuttuğunu koparan kentin çok daha farklı markaları olabilir diye düşünüyorum.

KARADENİZ KADINI SÖZ SAHİBİ

Karadeniz Kadını söz sahibi. Kadının söz sahibi olduğu evde büyüdüm. Kadının inşa ettiği evde büyüdüm. Karadeniz kadının inanılmaz becerikli mücadeleci azimli olduğunu biliyorum. Kadın, erkeğin yaptığı işleri yapıyor da, erkek kadının yaptığı işleri yapmakta zorlanıyor.

Her ilçeye en az birer tane kreşlerle çalışan kadın ve erkeklerin çocuklarını gözlerinin arkalarında kalmayacak şekilde kurmak istiyoruz. Kadın girişimcilikleri destekleyerek, onları hayvancılık, tarımsal alanda mesleki eğitimler vererek istihdam edilmelerinin önünü açmak istiyoruz.

DOLGU ALANLARI

Denizden uzak bir kent var. Denizle barışık değiliz. Aradan geçen karayolu denizle bağımızı kopardı. Ekolojik Köprülerin olmayışı, karayolunun ciddi trafik akışı olan yol olması nedeniyle denize ulaşamaz hale geldik. Sahilimiz diye bir şey kalmadı. Dolgu alanları nedeniyle sahilimizi de kaybettik.
Baktığımızda bu eski kenti nerede görüyoruz. Osmanlı’dan kalan biraz eser var. Onun öncesinde Trabzon İmparatorluğu’nun döneminde kalan eser var. Bir çok eser biliyoruz ki şu anda yerin altında. Üstüne Trabzon inşa edilmiş.
Şu anda mevcut liman var. Eski Cenevizlilerden liman tarafında bulunması gerekirken hiçbir kalıntı yok. Bunların hepsi yerin altında.
Biz bunların hepsini ortaya çıkaracağız.
Bunları yapmakla bitmiyor. Kendi çocuklarımız, kendi insanımız için eğlence alanları yaşam alanları sosyo kültürel alanlar oluşturacağız ki gelen turistler de bunlardan faydalansın.

TRABZON TURİZMDEN YETERİNCE PAY ALMIYOR

Kent aslında, Trabzon ve Trabzonlu turizmden yeterince pay almıyor. Biz denizimizle barışırsak, yeni kumsalların oluşmasını, deniz turizminin oluşmasını sağlarsak, oraya kuracağımız sosyal tesislerle denizi kazanırsak, şu anda olmayan bir şeyi hayata geçireceğiz.

Trabzon’un tarihini ön plana çıkartırsak yeni alanlar oluşturabiliriz. Bunları belediye olarak açmamız gerekmiyor. Uygun planlamalarla nerelerin turizm alanı olacağını, yatırımlarla birlikte teşvik edeceğiz. Trabzon’u turizmden pay alır hale gelecek.

TRABZON’UN ÇATILARI…

Seyir terasına çıkanlar bilir, ya da uçak ile gelenler. Oradan Trabzon’u ilk gördüğünde çarpık kentleşme berbat bir çatı mimarisi. Bizim bir an evvel kente ruh katmamız gerekiyor. Çatıları farklı renkler olabilir. Deniz doğru, bütün çatıların maviye boyandığı üzerinde 2 tane 4 tane yüzen hamsi figürü.. Kent aynı kent..

Limanın ilgili bakanlıklarla taşıdığınızı ve bu limanı turizm limanı haline getirdiğinizi düşünün. Tünele giren Karayolunu, yer altına alarak tüneli alttan geçerek Pazarın oradan çıktığını düşünün. Burada yarattığınız 100 hektar alanı turizm alanına çevirdiğinizi düşünün.
Çömlekçi)de eski binalar var. Orayı yeniden eski Trabzon mimarisiyla yeniden turizm alanı inşa ettiğinizi düşünün.
Turizm amaçlı ön görülen limandan Boztepe’ye ulaştığınızı düşünün.
Trabzon’un çehresini değiştirmek çok basit.

TRABZON’U TRABZON’A YAKIŞIR HALE DÖNÜŞTÜRECEĞİZ

Ancak bunu yaparken Bilim Kurulu kurup, bilimin ışığında bunları hayata geçirmemiz gerekiyor.
Oluşturacak öncelikli, Kurum ve Kuruluşlarımız var.
Bunlardan bir tanesi Bina Estetik Kurulu. Kentin ruhunu yansıtacak şekilde, o mahallelere uygun binaların tasarımını da ön planda tuttuğunuz Estetik Kurulundan geçen projelerin onaylandığı yapı düşünün.
Yani biz Trabzon’u, Trabzon’a yakışır hale dönüştüreceğiz.

Beşiktaş'ta Trabzonspor maçı hazırlıkları başladı Beşiktaş'ta Trabzonspor maçı hazırlıkları başladı

HÜKÜMET, TRABZON İÇİN KÖTÜ BİR ŞEY DÜŞÜNMEZ

Biz katılımcı, STK’ların vatandaşların dinlendiği birlikte karar verildiği, geleceğin birlikte belirlendiği bir kent oluşturacağız.  Güçlü insanlar var ama Allah’tan güçlü kimse yok.
Bu ülkenin hükümeti Trabzon için kötü bir şey düşünmez. Trabzon’un menfaatine olan bir şeyi anlatırız, ikna ederiz, gereğini yaparız, kenti planlarız. Planladığımız kenti onlara da göstererek, ikna ederiz.
Gerekirse kapıda yatarım ama Trabzon ve Trabzonlunun menfaati için her şeyi yaparım. Ama kimsenin buna karşı duracağını düşünmüyorum. Bu bir hak meselesi.
Elbette kurumsal haklar var, firmaların da hakları var. Burada her hangi bir hak kaybına uğramadan orta yol bulunabilir.

PKK VE UZANTILARI TERER ÖRGÜTÜDÜR

Bir siyasi partinin il başkanını yaptığı açıklamaya muhatabı ilgili siyasi partinin il başkanıdır. Ben o konuda yorum yapmak istemem. Ben kendi açımdan olaya yaklaşımımı söyleyebilirim.
Terör noktasında hiçbir tereddüttünüz yok. PKK ve uzantıları bir terör örgütüdür. Buna hiç kimse aksini iddia edemez. Bu konuda yapılan her türlü spekülasyon da algı yönetimi amaçlıdır, belden aşağı vurmaktır. Ben bunu yakışık, uygun bulmuyorum.
Bizim geldiğimiz Trabzon ve Trabzonlu. Biz bunu konuşuyor olmamız lazım.
Genel politikaları siyasetçiler, il başkanları, genel başkanlar yapsın. Belediye Başkan adayının konusu bu değildir diye düşünüyorum. O yüzden aynı mantıkla ben, polemik yapmadan odağımda Trabzon ve Trabzonlu olacak şekilde kendimi anlatmak istiyorum.

TRABZON’UN GÜCÜNÜ, TRABZON İÇİN KULLANACAĞIZ

Trabzon’da bizim yapmamız gereken şey şu: Kuracak olduğumuz kurulları şu şekilde sıralayabilirim:
Bilim Kurulu, Tarım Hayvancılık Daire Başkanlığı, Trabzon Belediyesi Konservatuarı, orkestrası, tiyatrosu, akademisi, İmar A.Ş.’si, Yatırım Ajansı, Bina Estetik Kurulu, Proje Ofisi…
Bunların hepsi aslında hedeflediğim kente ulaşmak için olması gereken kurum, kurul ve kuruluşlar. Bunlardan bir tanesi de aslında Akademi.. Trabzon Büyükşehir Belediyesi Akademisi…
Biz bütün eğitim çalışmalarımızı bu çatı altında toplayacağız.
Bunu yaparken de, Türkiye’de 3 tane üniversitemiz var.
Bu üniversitelerimizden yararlanacağız.
Kuracak olduğumuz Bilim Kurulunun yönlendirmelerinden yararlanacağız.
Trabzon içi ve dışındaki iş adamlarının kaynak ihtiyaçlarını, nasıl insanlara ihtiyaçları olduğunu belirleyeceğiz.
Üniversite mezunu olsun olmasın, bu arkadaşları alıp yenileme veya mesleki eğitimden geçireceğiz. Sertifikalandırdıktan sonar kuracak olduğumuz istihdam ofisleri ile Trabzonlunun gücünü Trabzon insanı için, Trabzon’un gücünü Trabzon için kullanacağız.

Biz Trabzon’u ARGE, Yazılım Merkezi haline dönüştüreceğiz. Üniversitelerle anlaşacağız. Yüksek Lisans ve Doktora Programları ile hangi konularda ihtiyacımız varsa o alanlara yönlendirip burada yaratacağımız potansiyeli, uygun hale örtüştüreceğiz. Böylelikle istihdama ciddi ölçüde katkı sağlayacağız.

TARIM VE HAYVANCILIK DAİRE BAŞKANI

Biz Tarım ve Hayvancılık Daire Başkanlığı kuracağız. Aslında bu tarım politikalarını, çizecek olduğumuz 30 – 40 yıllık kent planları ile nerede tarım arazisi olacağı yapısıyla geleceği garanti altına alacağız. Veterinerlerimiz, Ziraat Mühendislerimiz oturmayacak masa başlarında. Her birinin sorumluluk sahasında vatandaşa sürekli dokunuyor, onlara eğitim veriyor, ihtiyaçlarını gideriyor olması lazım.
Fide desteği, zirai ilaç desteği, tohum desteği, eğitim desteği ilk hayvan desteği, ahır alt yapı desteğinden söz etmiyorum bile. Bunların hepsi planlanıp hayata geçirilecek şeyler.
Sahilde belki hayvancılık yapılamayabilir ama güneyde ilçelerinde çok rahat var.
Tarım da aynı şekilde..
Ligarba, Karayemiş, Trabzon Hurması var.
Biz Trabzon İlaç Endüstrisine yönelik bitkiler üretebilir, bu konuda çalışmalar yapabiliriz.
Zirai Makinelerin Arge konusunda. Fındık ve çaya yönelik makineler geliştirebiliriz.
Bunları hayata geçireceğiz.

FINDIK EMANET PROJESİ

Fındık Emanet Projem var. Dekar Başına verilen teşvikler yerine, ürünün kalitesine ve rekoltesine yöneltme bu konuda teşvikler vermek çok önemli. Trabzon’un geleceği noktasında böyle giderse aç kalma potansiyelimiz var.
Tersine göçü sağlayamayız belki ama bulundukları yerde tutabilir, orada üretim sağlayabilirsek çok büyük iş başarmış oluruz.

TRABZON’U SPOR KENTİNE DÖNÜŞTÜRMEK MÜMKÜN

Trabzon’u spor kentine dönüştürmek mümkün. Ama Trabzon’da alt yapı yok. Biz çocukluğumuzdan mahalle arasında futbol oynardık.  Hala aynı.. Neden semt sahaları yok.
Trabzon Lisesi’nin sahası ve Yavuz Selim vardı.
Gençleri bilinçli bir şekilde farklı branşlarda da eğitimler düzenleyip, spor akademileri sayesinde teşvik mekanizmalarını da çalıştırabiliriz.
Bizim yaylalarımız var. Biz buralarda tesisler açamaz mıyız? İlla herkes Bolu’ya, Antalya’ya mı gitmek zorunda.  Çok güzel kamp alanları, hem turizme hem de spora hizmet edecek kamp alanları oluşturabiliriz.
Biz insanımızın mücadeleci ruhunu kanalize edecek yerler var ve biz buralara kanalize edeceğiz.