Trabzon şu sıralar bunalımda.  

Ne olduğu, ne olacağı belli değil.  

Bordo mavililerin gönül verdiği takım bir öyle bir böyle, hocası kıvırıp duruyor.  

Şehrin en önemli markası el birliği ile parçalanıyor.  

Ne idüğü belirsiz bir Vahid, tüm parçalanmalarına rağmen bir arpa boyu yol alamayan İbrahim Hacıosmanoğlu, ruhsuz futbolcular ve tüm bu unsurlar nedeniyle takımından soğuyan Trabzonspor taraftarları.

Trabzonspor ligde tarihinin en kötü sezonunun yaşıyorken, kulüp yöneticilerine bakıyorum hiç  sıkılmadan, arınmadan çekinmeden ‘Yok şurada yedik, yok burada gezdik, yok şuraya gidiyoruz’ şeklinde komik sosyal medya fotolarını da atmaktan çekinmiyorlar.

Bu aymazlıklarının yanında birde gazetecilere tehditler küfürler savuranlar var, ama telefonda.

Ya milyonları cebe indiren şu futbolculara ne demeli.

Bu şehirde aç karnına çıktığı sahada şampiyonluk kupalarını kaldıran efsane topçularımızı kimse bunlara anlattı mı acaba.

Sorsanız bu takımdaki topçuların kaçı Trabzonspor’un tarihini bilir.

Herkes Trabzonspor’u kullanıyor, ama herkes.

Bu takımı kendi menfaatine kullanmayan bu kulüpten iyi futbol haricinde bir çıkarı olmayan tek grup varsa o da taraftarlardır.

Çoluğunun çocuğundan, okul harçlığından, yol parasında, yemek parasından arttırıp stadyuma gelen ve sonra da ‘Taraftar bizi yalnız bırakıyor’ açıklamalarına muhatap kalan Trabzonspor taraftarı.

Taraftar yapacağını yapmıştır, yapacağım deyip yapmayanlar bugün utanması arlanması, TS armasını, formasını, hak etmeyen yöneticiler, hocalar, futbolculardır.

Neden gitmiyorlar, neden suçlarını kabul etmiyorlar, neden bu kadar direniyorlar derseniz.

Size 2. pist kamulaştırma ve Akyazı’daki stadyumdan gelecek reklam paraları demekten başka bir sebep bulamıyorum.

Hiç yoksa 300 milyon dolar ve 2 sene sonra ki başkan bu parayı yönetecek başkan olacaktır.

Zaten şimdi ‘Bırakıp gitsinler’ demek boş, bu saatten sonra gelecek yeni yönetim mazeretli olarak ‘Enkaz edebiyatı’ yapacaktır.

Geçtiğimiz günlerde bir efsane yayıldı. İbrahim Hacıosmanoğlu Vahid hoca’nın istifanı aldı cebine koydu diye. Güldüm, yalandır dedim. Vahid Hoca bence İbrahim Hacıosmanoğlu’nun istifasını cebine koymuştur.

İbrahim Hacıosmanoğlu onu buraya getirmek için neler yaşadıysa göndermek için bin katını yaşayacaktır.

Hep eleştiri, hep eleştiri, peki nasıl düzelir bu kulüp.

Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu gerçekleri gerçek muhataplarına söyleyerek, öyle sözle, lafla her mağlubiyet sonrası TFF veya Aziz Yıldırım’a sallayarak değil.

Kupanın gerçekten kimden olduğunu, neden verilmediğini, bu şehrin bu taraftarın DNA’sını kimlerin bozduğunu, para ile kimlerin siyasetçilere alet edildiğini, Aziz Yıldırım’ı kimlerin koruduğunu, kulübün kimden para aldığını, transfer politikasını gerçekte kimin yürüttüğünü, kulübe parasız hizmet edenlerin nereden para kazandığını, kulübü mahkemelere verenlerin neden kulübe geri alındığını, bu kadar kötü gidişe rağmen halen daha neden bir sorumlu bulamadığını açıklamayabilirse.

Ben şu sözleri verdim yerine getirmedim, şampiyonluğa oynamazsak istifa edeceğim dedim ama şu nedenden etmedim, kupayı alamayacağımızı bile bile seçilebilmek için, yada bu kulübün içindeki kötü gidişatı durdurabilmek için yalan konuştum, paraları şu adamlardan aldım, benim kulüpten bir tek lira alacağım yoktur, mitinglere katılmamın nedeni Recep Tayyip Erdoğan’a yakın olup bankalardan daha kolay kredi almak, ya da Aziz Yıldırım’ı köşeye sıkıştırmaktı veya gerçek gerekçesi ne ise bunları, insanlara ‘Mantıklı” gelebilecek açıklamalar yapıp genel kurul kararı alırsa

Vahid Hoca ile ilgili akıllardaki soru işaretlerini kamuoyu önünde cevaplandırıp tazminatsız bir şekilde, onu kırmayıp Trabzon’a gelen hocasını aynı şekliyle ülkesine gönderebilirse.

Gerçekten Trabzon'u tanıyan, bilen, hisseden birini takımın başına getirip aynı hassasiyete taşıyan kişilerle kulübü yönetmeye gayret eder söz verdiği gibi alt yapıya gözünü çevirirse.

Belki kendi bozulan, sarsılan tercihleri noktasında hep hata yapan başkan imajını değiştirebilir.

Kulübün düzelebilmesi için, bu tahribatın giderilebilmesi için yeniden şampiyonluğa oynamak için öncelikle yukarıdakilerin olması gerekir.  

Aksi olursa yani İHO bırakıp  giderse, bu takımın toparlanması bir dahaki sezonun ortalarına kalır.