İki haftadır hem alan hem adam savunmasını yapıp kapanan rakiplerini bir atanla bir tutanı eksik olmayan bordo mavililer patatesin dahi yeşermeyeceği tarlayı anımsatan sahadan vücutlarındaki ağır yükle 3 puanı kaldırmasını başardılar...

Denilebilir ki tarlaysa iki takıma yorgunluksa iki takıma da aynı ancak kazın ayağı öyle değil...

Bir puan için kapanan Malatya'nın yanında bir de çamurdan oluşan diğer engel Malatya vardı!

Evet, Trabzonspor takımı yorgundu hem rakiple hem de çamurla mücadele edecek kadar yorgundu...

Ancak Trabzonspor'un bir tutanın yanında iki haftadır duvar ören kapılarını açacak bir çilingiri de vardı attığı enfes golleri ile 40 yıllık Trabzonspor imiş gibi rahat zeka dolu kazanma arzusu ile döşenen Bakasetas bizi yolumuzdan çamur değil hiçbir engel alı koyamaz deyiverdi!

Trabzonspor'u da 17. sıradan 4. sıraya taşıyan en önemli faktörlerin başında arkadaşlık duyguları ile bezenmiş bir oyuncu grubunun bir araya gelmesi yatıyordu...

Bu bir etken olduğu kadar Trabzonspor için bir şanstı da...

Ondandır ki ben Denizli maçından sonra bu takımı rengarenk çiçeklerden boğuşan bukete benzetmiştim...

Başka bir önemli faktörde pas tutan demiri adeta ışıldayan hale getiren bir teknik adamın bir takım üzerinde yüzde 5 'mi yüzde 75'mi etkisi vardır eleştirilerine cevap vermiş oldu Abdullah Avcı...

Bir başka gerçeği de su yüzüne çıkarıp bir teknik adam mazeret değil maharet üretmelidir dedi!

Ancak bu işi abartmamak çıkarmamak lazım!

Her maç neydi ne oldu, nasıldı nasıl oldu yerine Uğurcan nasıl inanılmaz pozisyonlara gol izni vermiyorsa Nwakaeme , Ekuban , Bakasetas , Dijaniny jeneriklik goller atıyorsa bu onların görevleri olup ifa ediyorlarsa hoca da yakışanı yapıp görevini yerine getirmiştir!

Bilmem anlatabiliyor muyum?

Futbolda doğrular alkışlanır eksikler eleştirilir bu bir realitedir, yapanlar durur yapamayanlar gider yapacak olan getirilir..

Vesselam...