Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Trabzon Bölge Temsilcisi ve Başkan Vekili Efkan Aytekin, 5 Haziran Dünya Çevre Günü öncesinde yaptığı açıklamada, Trabzon’da yaşanan sel felaketinin çevre yönetimi, kentsel planlama ve iklim değişikliğiyle mücadele konularında ciddi zaafları gözler önüne serdiğini belirtti. Aytekin, “Bu tür afetler artık yalnızca doğal olaylar değil, insan eliyle büyüyen ve ağırlaşan krizlerin sonucudur,” ifadelerini kullandı.
“Plansız yapılaşma riski büyütüyor”
Aytekin, Karadeniz bölgesinde süregelen plansız yapılaşmanın, dere yataklarının daraltılması ve yapılaşmaya açılması gibi uygulamaların felaket riskini artırdığını vurguladı. “Sel sularının doğal yollarla akışını engelleyen yapılaşma biçimi, can ve mal kayıplarına neden oluyor,” dedi.
“Altyapı yetersiz, yeniden planlanmalı”
Mevcut yağmur suyu drenaj sistemlerinin ani ve yoğun yağışlara karşı yetersiz kaldığını belirten Aytekin, özellikle kanalizasyon ve yağmur suyu sistemlerinin ayrıştırılmamış olmasının su baskınlarını tetiklediğini söyledi. “Altyapı, iklim değişikliği etkileri dikkate alınarak yeniden değerlendirilmelidir,” uyarısında bulundu.
“Su yönetimi planlamanın parçası olmalı”
Aytekin, sel riskini azaltmak için sadece altyapı değil, dere yataklarının açılması, taşkın alanlarının yapılaşmaya kapatılması ve su akış havzalarının bütüncül bir şekilde planlanması gerektiğini vurguladı. “Su döngüsü, kentsel planlama sürecinin temel parçası olmalı,” dedi.
“Betonlaşma seli artırıyor, yeşil alanlar artırılmalı”
Kent merkezlerindeki yoğun betonlaşmanın yağmur suyunun toprağa emilimini engellediğine dikkat çeken Aytekin, yeşil alanların artırılması, geçirgen yüzeylerin yaygınlaştırılması ve doğa temelli çözümlerin yaygınlaştırılması gerektiğini ifade etti. “Bu uygulamalar hem sel riskini azaltır hem de iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sağlar,” dedi.