Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesinden yapılan yazılı açıklamada, derin ven trombozunun, çoğunlukla alt ekstremitede (bacaklar) görülen, toplar damarların ani şekilde kan pıhtısıyla (trombüs) tıkanması olduğu belirtildi.
Hastalığın, pıhtı miktarına ve etkilenen damara bağlı olarak bacaklarda ağrı, şişlik, sertlik ve renk değişikliğine yol açabildiği veya belirgin bir semptoma sebep olmayabildiği ifade edilen açıklamada, kalp ve damar cerrahisi uzmanları Op. Dr. Ali Fuat Karaçuha ve Op. Dr. İbrahim Düzcan'ın, derin ven trombozu nedeniyle hastanelerine sevk edilen genç hastaya uyguladıkları cerrahi tedaviyle kan pıhtılarını başarılı şekilde çıkardığı aktarıldı.
Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Başhekim Doç. Dr. Hasan Rıza Aydın, derin ven trombozu tedavisinde yeni bir adım atıldığına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Yüksek başarı oranları ve hastalar üzerinde olumlu etkileriyle bu yaklaşım, tıbbın ileriye doğru attığı önemli adımlardan birini temsil ediyor. Derin ven trombozu gibi hayatı tehdit eden durumlarla mücadele ederken, hastalara uygun tedaviye erişim sağlaması ve uzmanların son teknolojiyle donatılmış tıbbi araçları kullanarak etkin bir şekilde müdahale etmesi, hastalıkla başa çıkmada önemli bir rol oynamaktadır."
Op. Dr. Ali Fuat Karaçuha ise "Derin ven trombozu gibi ciddi bir durumu etkili şekilde tedavi etmek hem hastanın sağlığını korumak hem de yaşam kalitesini iyileştirmek açısından son derece önemlidir. Yaptığımız cerrahi müdahalelerle hastalarımızın daha sağlıklı bir geleceğe adım atmalarına yardımcı oluyoruz." ifadesini kullandı.
