Dolmuşta dönüşüm üzerine radikalim..

Hem dolmuşta dönüşüm yapacaksın, hem de 12+1’e evet diyeceksin.

Niye, kimin için..?

Şoför esnafı kendini Trabzon’un üzerinde görüyor.. Güç benim diyor.. Benim dediğim olacak diyor.. Bir dolmuş 3 ortak olmaz diyor.. Kartlı sisteme uymam diyor..17+1 olursa Trabzon’u herkese dar ederiz diyor.. Sandıkta görüşürüz diyor..

17+1 Trabzon için gerçekçi bir durum tespitidir.

17+1 ile dolmuş sayısı azalacak.

Dolmuşta kuyruklar da azalacak.

12+1 de yine aynı tas aynı hamam.. Sadece dolmuş yenilenecek.

Oysa, biz bu devrimi gerçekleştirirken diyoruz ki, trafik de rahatlasın. İnsanlar kuyrukta beklemesin.

Pik saatlerde Boztepe, Erdoğdu, Beşirli, Bahçecik dolmuşlarındaki kuyruğu görüyor musunuz?

12+1 ile yine kuyruk olacak.

17+1’de iki minibüs, o kuyrukları asgariye indirir.

Durak harici hat boyu yolcu da alınabilir.

Şimdi öyle mi?

Kart okuma sistemine gelince.

Minibüs ortakları birbirine kazık mı atıyor da bu olmaz diyor.

Binen belli olacak.. İnen.

Kaç yolcu taşıdığın da kaç para kazandığını da..

Minibüs sahiplerinin çoğu şoför çalıştırıyor. O şoförler de yevmiyeyi kurtarmak için trafikte kayak yapıyor…

Hesap kitap hepsi kayıt altında olacak..

Kimse kimseden mal kaçıramayacak.

Neden bu çağdaş uygulamaya karşı şoför esnafı…

Hızarı hep kendine yontuyor..

Bugün olmazsa yarın  bu sistem değişecek..

12+1 kabul edilirse, 3 yıl sonra yine tartışacağız…

Hakeme gösterdiğin tepkiyi, buna da göster..

Ey Trabzon halkı.

Trabzonspor’un hakem hatalarına gösterdiğin tepkiyi, dolmuşta tamamen çıkarlarına dokunan uygulamaya da göster.

Ses ver ya..

Dolmuşçular ilgililere baskı yapıyor.

Algı oluşturuyor..

STK’lar, sıradan vatandaşlar ve Trabzonlular niye sessizsin.

Hem dolmuşta dönüşüm iste..

Hem dolmuş temiz olsun de

Hem dolmuş yürüyen morg de

Hem dolmuş yüzen sauna de.

Hem dolmuş, buz odası de..

Ama iş dönüşüme gelince olaya Fransız kal.

Dolmuşta dönüşüme, Trabzonspor’a sahip çıktığın gibi sahip çık.

Dolmuşta en büyük rant; Reklamlar…!

Şimdi dolmuşta dönüşüm olacak.. 

Gıcır gıcır minibüsler devreye girecek.. 

Ve reklam sektörü de bu konuya ilgi gösterecek.

Minibüslere reklam giydirmeleri yapılacak.. İçinde reklam alanları olacak.

Bu reklam rantı kimin cebine gidecek?

Şoförler odasına mı..?

Şoförün kendine mi..?

Belediyeye mi…?

Kim bu reklam alanlarını, pazarlayacak.

Bir şirkete mi ihale edilecek..?

O ihaleyi kim yapacak?

Her durak kendi mi karar verecek?

Yoksa, bütün duraklar tümden mi pazarlanacak?

Bu büyük rant nasıl paylaşılacak?

 Dolmuşta dönüşümün kilitlenmesinde bu konuda var mı..?

Merak ettim sordum..

ZAYTUNG

Dolmuşta dönüşüm için referandum isteyen şoförler mühürsüz oyların da geçerli olmasını şart koştu..