Dün Brüksel'deki AB toplantısına katılan Finli Bakan Timo Soini; "AB'nin söylediklerini artık Türkiye fazla takmıyor" şeklinde açıklama yapmış.
Bence bu doğru yolda olduğumuzun bir teyidi.
Rusya da aynı şekilde AB'yi takmıyor ve sonuçta AB ülkeleri aldıkları kararlarla hep kendilerine zarar vermiş oluyorlar.
Helsinki'de 29 Nisan 2013'de Rusya YABLOKO Partisi'nin kurucusu ve iki kez başkanlık seçimlerinde aday olmuş Grigory Yavlinsky ile "Avrupa'nın Geleceği-Rusya İlişkileri" seminerinde karşılaşmıştım ve aradaki öğle yemeğinde de kendisiyle kısa süreliğine sohbet etmiştim ki Türk olduğumu öğrenince ayrı bir ilgi göstermişti.
Grigory Yavlinsky, Rusya'yı yönetenlerin yani Putin ve ekibinin, AB için "AB kimdir, telefonu var mı?" diye dalga geçtiklerini söyleyip; "Sizin söylediklernizi takmazlar!" dedi dinleyicilere.
Almanya ve Rusya'nın ticaret hacminin 100 Milyar Avro olduğunu da belirten Grigory Yavlinsky, Moskova'daki Mersedes araba sayısının tüm Almanya'dakiler kadar olduğunu da belirtmişti.
Ukrayna Krizi bundan sonra çıktı.
Kim kaybetti?
Finlandiya, AB'nin Rusya'ya yaptırımları için sonuna kadar direndi. Çünkü, komşu ülkeydi ve çok etkilenecekti.Sonuçta, milyonlarca Rus türist gelmez oldu Finlandiya'ya ve ticaret ise baltalandı.
AB'de olmak Finlandiya'ya pahalıya mal oldu.
Eğer Finlandiya AB'de olmasaydı, şu anda çok daha iyi durumda olacaktı.
Lükse alışmış AB halkı, yoklukla da olsa, AB'ye boyun eğmeyen Rus halkı karşısında aynı direnci gösteremedi.
Kaybeden AB.
Putin, “Ülkemin etrafında dolaşmaya benzinleri yetmez” diyerek de, dalgasını geçiyor AB ülkeleriyle.
Ukrayna Krizi'nde hatanın AB'de de olduğunu “Birkaç gül ile demokrasi mi gelir?” diyerek Fin medyası da yazdı.
AB, Türkiye'ye de, ayar çekmeye çalışıyor.
Türkiye'nin de yapacağı da Rusya gibi olmalı.
AB, fazla kaale alınacak bir güç değil artık.
Fırsat bulsa Finlandiya bile ayrılacak AB'den ki bunun başını da Dışışleri Bakanı Timo Soini'nin Partisi de çeker.
Yunanistan battı ve sırada birçok AB ülkesi var.
AB'ye ayar verecek Donald Trump da kazandı, İngiltere ise ayrılacak.
Bir de Türkiye “Hadi bana eyvallah” deyince ne olacak?
ABD'de Donald Trump'un kazanmasından sonra, AB'nin Türkiye'yi de gözden çıkarması, AB'nin intiharı demek.
Rusya ve Türkiye yolu bu taraftan, diğer taraftan da ABD ve İngiltere yolu kapanan AB, kendi ayağına sıkmaya devam ederek, sonunu hazırlar.
AB'nin hem Türkiye hem de Rusya'ya ihtiyacı var.
Ya da bitecek.
Kendini savunacak doğru-dürüst ordusu da yok.
İsveç Genel Kurmay Başkanı; “Orduya gerek yok. Olsa bile istediklerinde Ruslar 24 saatte ülkemizi işgal ederler!” deyip, kafadan havlu atıyor. Baltık ülkeleri ise, korkuyla bekliyorlar.
2015 yılındaki Finlandiya'daki seçimlerde Helsinki'den milletvekili adayı idim. Adaya oy verme sistemi olduğundan kendimizi tanıtmak için sokaklarda broşür dağıtıyor, halka seçilirsek neler yapabileceğimizi bire-bir anlatmak için uğraşıyorduk.
Finli seçmen Türk olduğumu öğrenince; “Bu AB'yi yönetenler akılsızlar. Yunanistan'ı AB'ye alacaklarına Türkiye'yi alsalardı, şimdi çok güçlü bir ordumuz olacaktı. Rusya'dan da çekinmeyecektik!” dedi.
AB yöneticileri, AB'yi iyi yönetemiyorlar ki iki çift çorap versen satamayacaklar, koskoca topluluğa yön vermeye çalışıyorlar.
Türkiye'yi yönetenler, Rusya'nın yaptığı gibi “Ne haliniz varsa, görün” dediklerinde kapımıza gelecek onlardır.
Yunanistan, Portekiz, İrlanda, İtalya ve birçoklarına bakacak ebeveyn arıyorlar.
Bu ülkeler batacaklar.
Bunun farkında olan AB ülkeleri ise nasıl sıvışırım hesabındalar.
Almayacaklarmış Türkiye'yi.
Çok derdimize idi..
Donald Trump, Okyanusa da çıkartmayacak belki sizi. Rusya uçaklarınızı havasahasından uçurtmuyor ve Türkiye ile de papaz olacaksınız...
Eeee...
Geriye II.Dünya Savaşı'nda iltica ettiğiniz Kuzey Afrika kaldı ama orayı da savaş alanına çevirtmişsiniz.
Kolay gelsin.
Aklınızı başınıza toplayın.
Not. Ben, Fin vatandaşıyım ve referandum olursa “AB'den ayrılma yönünde” oyumu kullanırım.
