IŞİD, Sina saldırısının ardından Kahire, Gize’yi hedef gösterdi. Örgütün hedefleri içinde artık Büyük Sfenks ve Piramitler de var. T24'ün AP muhabiri Jamie Seidel’in Adelaidenow sitesinde yer alan makalesinden derlediği habere göre Mısır'ın en değerli tarihi mirası olan piramitler IŞİD tehditi aldında.

İşte IŞİD'in Mısır'daki varlığının çarpıcı tablosu:

“Mısır Halife’nin himayesine girdiğinde, artık piramitler, Sfenks ve  puta tapma olmayacak, sadece Hak kalacak!”

Bunlar İngiliz vatandaşı Müslüman aktivist Anjem Choudary’nin BBC sunucusu Dan Cruikshank’a söylediği sözlerdi. Bu açıklamadan birkaç gün sonra IŞİD sözlerini hayata geçirmeye başladı. Bu hedef, Irak ve Suriye’nin ardından terör örgütünün medeniyetin beşiğini yağmalama eylemlerinin son halkası olacak ve IŞİD zaman kolluyor.

Mısır olası bir beklenmedik saldırıya karşı Sina Yarımadası’nda savaş uçaklarını ve birliklerini harekete geçirdi.

MUAZZAM MISIR MİRASI TEHLİKEDE
IŞİD mesajını verdi: Yerle bir edilmeli!

Dogma malum; Hiçbir nesne put ve tapınma öğesi olamaz. İmam El-Kandari, Al-Watan Daily’ye verdiği demeçte, “Mısır’ın tarihi mirasının çoğunun kültüre ait olduğu kabul edilemez, bu dine sığmaz” ifadelerini kullanmıştı. Kandari'nin daha önceki açıklaması ise şöyleydi:

“Hz.Muhammed’in müridi olan ilk Müslümanların Mısır’a girerken firavunların anıtlarını yıkmamış olmaları bugün bunu yapmamamız gerektiği anlamına gelmiyor.”

IŞİD lideri Bağdadi de sıkça tarihi anıtların imha edilmesinin dini bir vazife olduğunu belirtmişti. Mısırlı IŞİD destekçileri de Mısır’ın tarihi mirasının Allah’a karşı gelme anlamına geldiğini düşünüyor.

İslamcı örgütler, İslam’ın canlı varlıkların tasvir edilmesi ve puta tapma konusundaki yasağını öne sürerek bugüne dek 1991-2003 yılları arasında Afganistan’da Bamiyan Budhaları, Irak’ta Musul Müzesi, ve önceki yıldan bu yana Suriye’de Dur Sharrukin, Hatra, Nimrud gibi birçok UNESCO dünya mirasını da hedef almış, kendi kültürleri dışındaki kalıntılara karşı tutumunu sergilemişti.

Fakat IŞİD son günlerde tutum değiştirerek Pamira’daki Roma harabelerini koruma sözü vermiş, bölgedeki birkaç Ortaçağ mabedini havaya uçurmakla yetinmişti. Yağmalanan eserler yok edilmiyorsa çalınarak satılıyor.

Bu Gize Piramitlerinin ve Sfenksin ilk tehdit edilişi değil. Napolyon’a mal edilse de, Büyük Sfenks’in burnunun 14.yy’da köylülerin anıta tapmalarından endişe eden Muhammed Saim el-Dahar tarafından tahrip edildiği de iddia edilir.

2012’de Mısır Selefi hareketinin bir imamı Hz.Muhammed’in Mekke’deki putları yok edişini örnekleyerek Gize Piramitleri ve Sfenksi hedef alan bir fetva yayınlamış, Mısır’ın turizm sektörünün fuhuş ve sefahate hizmet ettiğini söylemişti.

MISIR'DAN ASKERİ YANIT
Mısır Sina resmi güvenlik görevlileri hava bombardımanı sırasında Gazze şeridinde yakın kilit bir nokta olan Refah’ın güneyinde 23 militanın öldürüldüğünü belirtti. Ordunun önceki günlerde bir dizi kontrol karargahının saldırıya uğradığı Sheikh Zuweid kasabasında da militanları aramaya devam ettiği de bu habere eklendi.

Konu hakkında basına bilgi verme izni olmayan görevliler, anonim bir söylemle askerlerin mayınlı bubi tuzakları ve patlayıcılarla dolu bölgede mayın temizliği yaptığını iddia ediyor.

Resmi yetkililer ayrıca Ordu güçlerinin Refah’ta bir evi basarak askeri üniformalı altı IŞİD militanını öldürdüklerini ve Sheikh Zuweid Polis Karakolu çevresindeki bölgeyi mayın ve patlayıcılardan arındırdıklarını bildirdi.

IŞİD KUZEY AFRİKA'DA
Mısır hükümetine yakın bir gazete Sina saldırısının arkasındaki milislerin Rus yapımı Kornet anti-tank füzeleri gibi sofistike silahlar kullandığını iddia etti. El-Watan Daily ise takip eden haberinde uçaksavar silahlar ve güdümlü füzeler kullanıldığını öne sürdü.

Sina’da faaliyet gösteren ve kendilerini IŞİD Sina İli olarak tanıtan isyancı bir organizasyon, mücahitlerinin 15 ordu ve polis karargahına saldırdığını ve ikisi kontrol noktalarına birisi bölgenin en büyük kenti Ariş’te bir resmi görevlinin klübüne olmak üzere üç intihar saldırısı düzenlediklerini iddia etti. İddianın doğruluğu hızla teyid edilememekle birlikte iddia organizasyonun Facebook sayfasında paylaşıldı.

Sina’nın kuzeyinde milisler güvenlik güçleriyle yılardır çatışıyor, fakat Mursi’nin 2013’te Askeri darbe ile devrilişi sonrasında saldırılar şiddetlenmiş ve kitlesel gösteriler artmıştı. Bunu takiben Sisi yönetimi devralmış ve 2014’te yapılan seçimlerde başkan seçilmişti.

SİSİ REJİMİ, MÜSLÜMAN KARDEŞLER'İ SUÇLUYOR
Mısırlı yetkililer ve hükümet yanlısı medya son zamanlarda artan şiddetten terörist tescilli Müslüman Kardeşler'i sorumlu tutuyor. Müslüman Kardeşler kendilerinin ve diğer Mursi yandaşlarının maruz kaldığı tutuklamalar, toplu hüküm ve idam kararlarına rağmen bu suçlamayı kabul etmiyor.

Demokratik yollarla seçilmiş devrik cumhurbaşkanı Mursi de ölüm cezası alanlar arasındaydı. Mursi’nin davası temyize gitti.

Son hükümler üzerine Müslüman kardeşler “isyan” çağrısı yaptı. Özel kuvvetlerin cinayetlerini “kendi yansımalarını yaratacak bir dönemeç” olarak niteleyen örgüt “Baskı görenin öfkesini kontrol etmek mümkün olmayacaktır” dedi.

NETANYAHU: KALBİMİZ MISIR HALKININ YANINDA
İsrail Başbakanı Netanyahu ise bölgedeki son gelişmelere ilişkin bölgede büyüyen IŞİD tehdidine dikkat çekerek Sina’daki IŞİD saldırısındaki kayıpları için Mısır’a başsağlığı diledi.

“İslam Devleti’nin kuzey ve güney sınırlarımızda gözlerimizin önünde sergilediği akıl almaz zulmü izliyoruz. Kalbimiz Mısır halkının yanındadır, Mısır Hükümeti’ne ve zalim terörle savaşta öldürülenlerin ailelerine başsağlığı dileklerimizi gönderiyoruz.”