Ersanel, Rusya'nın çekilmesiyle ilgili olarak, ABD'nin anlaşmanın taraflarından biri olduğunu söyledi.
İşte Nedret Ersanel'in yazısından satırbaşları:
Dün gerçekleşen Putin-Obama görüşmesi, “karşılıklı adımları teyit”tir. Diğeri Avrupa'ydı. Avrupa da taviz verdi ve aldı.

Başka?.. PKK/PYD veya Suriye-Irak ve Türkiye'de heveslenenler ne olacak? Bunu da yedikleri kazıklara sayabilirler!

Ve tabii Esad'la anlaşma ne? Moskova neyin sözünü aldı/verdi?..

Dünkü haberlerden biri de şuydu; “Avrupa Uzay Ajansı ve Rus Uzay Ajansı, Mars'ta hayat olup olmadığını ortaya çıkarmak için izleme uydusu taşıyan Proton roketi fırlattı. Uydu, 'Schiaparelli' adlı uzay modülünü kızıl gezegenin yüzeyine gönderecek...” Avrupa ve Rusya?

Biz de o zaviyeden bakalım...

RUSLAR VE PKK ‚YETER, GİDİN BURADAN'

1- Ankara saldırısından sonra Cumhurbaşkanı'nın Azerbaycan ziyareti iptal edildi. Daha önceki de 17 Şubat'daki terör atağına denk gelmişti. Bakü; “Madem öyle, biz geliriz” dedi.

2- Başbakan Davutoğlu'nun Ürdün gezisi iptal edildi.

3- Saldırıdan hemen önce Almanya Şansölyesi Merkel ile Başbakan Davutoğlu'nun kritik telefon teması var. Cenevre öncesidir.

4- Patlamadan hemen önce Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'un açıklaması; “Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye'de konuşlandığı yönünde bilgiye sahibiz."

5- Saldırıdan hemen sonra Rusya Savunma Komitesi Bşk. Yrd. Klintseviç'in açıklaması; “Ankara'yı Suriye'ye müdahale etmeye itiyorlar.”

6- Cenevre görüşmeleri başladı.

7- Güneydoğu-Yüksekova'da başlayan ve öncekiler gibi başarılı olacağı şimdiden anlaşılan temizlik/süpürme operasyonu.

8- Yine Ankara'dan hemen önce (12/03); PKK dahil Türkiye'de faaliyet gösteren 10 terör örgütü birlikte hareket edeceklerini ilan etti.

9- NATO'nun, Türkiye-Suriye sınırında, NATO/ABD-Rusya rekabetinin en belirgin sembollerinden olan Awacs uçurması. Genelkurmay; “NATO'nun Türkiye'ye desteği ile ittifakın birlik ve dayanışmasının sergilenmesi, ittifak topraklarının bütünlüğüne yönelik potansiyel düşmanca tehditlere karşı caydırıcılık sağlanması amaçlanmaktadır.”

10- Saldırıdan sonra AB'nin, “bize yapılmış sayıyoruz” mealindeki açıklaması.

11- Dikkat; Kürt siyasi hareketi içindeki kimi isimlerin PKK ile Dohuk'ta temasa geçerek, “yeter, silahlarınızı bırakın ve buradan gidin” demesi.

GİZLİ CENEVRE: "SURİYE'DEN ÇEKİLİYORUZ!"

«Rus güçleri Suriye'den çekiliyor. Rusya Devlet Başkanı Putin, 'Savunma Bakanlığı ve ordunun kendisine verilen görevleri yerine getirdiğini düşünüyorum diyerek, Savunma Bakanı Şoygu ve Dışişleri Bakanı Lavrov'a, Esad rejimini ayakta tutmak için Suriye'ye gönderdiği güçlerin bugünden itibaren çekilmeye başlaması talimatını verdi. Kremlin, 'Devlet Başkanı'nın, Hımeymim ve Tartus'taki üslerin güvenliğinin sağlanması gerektiği talimatına uygun olarak hareket edilecektir' açıklaması yaptı»...

Düşünelim; yukarıdaki maddelerde saydığımız Rusya söylemleri, “çekilme kararı alınmadan önce” olabilir mi?

Mümkün gözükmüyor. O halde, Suriye'de dün 5'inci yılını dolduran iç savaşın durdurulması için Pazartesi günü başlayan Cenevre görüşmelerinin iki yüzü var.. Biri aleni diğeri gizli. İkisinin birden yürüdüğünün işaretini veren tek resmi ipucu BM Özel Temsilcisi De Mistura'nın şu açıklamasıdır; “Suriye için tek B planı savaşa geri dönmektir.” Cenevre toplantısı en başarılı sonuçları üretecek gibi duruyor.

Ve bakın Ankara ne diyor...

A) Türk Silahlı Kuvvetleri: “14 Mart tarihinde bazı basın yayın organlarında Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'a atfen 'Türkiye şu anda Suriye sınırını geçerek birkaç yüz metre içeride siperler kazmaya başladı bile' ifadelerini içeren haberler yer almıştır. Söz konusu iddialar gerçek dışıdır.” (Basın açıklaması, 14/03, TSK resmi sitesi, saat 19:50.) Saati hatta dakikayı özellikle vermemin sebebi şu; uluslararası haber ajanslarının, Rusya'nın Suriye'den geri çekileceği yönündeki haberlerinin saati: 19:49!

B) Cumhurbaşkanı: «Ülkemizdeki ve dünyadaki birtakım çevreler yol ayrımında. Ya bizim yanımızda olacaklar ya da teröristlerin yanında yer alacaklar. Bunun ortası yoktur.”('Terörün tanımı yeniden yapılmalı', 15/03, Milliyet.)

Karşılıklı konuşuyorlar yani. Tabii o dili biliyorsanız...

PKK/PYD'Yİ KİM KORUYACAK?

17 Şubat'taki Ankara saldırısının ardından Türkiye, teröristlerin PKK/PYD bağlantısını ispat etmiş, bunu başta ABD olmak üzere, Suriye'deki terör örgütünün varlığına kafasını alenen ve resmen çeviren ortaklarına göstermişti. Ancak ne Washington ne de Avrupa ülkeleri, Batı medyası da hep bir ağızdan dahil buna inanmadılar.

Kızılay'dan sonra ise Türkiye delil bile göstermeden kimi bu saldırının ardında PKK olduğunu kabul ettiler.

Bu satırlar yazılırken, Suriye'deki Rus savaş uçaklarının üslerinden ayrılmaya başladıklarının haberi dönüyordu haber kanallarında. Merak edelim; Suriye'nin kuzeyinde iki yakayı bir araya getirmeye çalışan PYD, bağımsız veya ilintili tüm terörist Kürt örgütleri şimdi kim koruyacak?

Terörist başı Cemil Bayık'ın Times'a söyledikleri; “Erdoğan'ı devirmek istiyoruz. Bunun için ölüm-kalım mücadelesi veriyoruz.” Doğru. Tam oradalar. Ölüm ile kalım arasında. Kalmayacaklar.

Hepsi anlaşmaya dahil ama önce fotoğrafı çekmemiz gerekiyordu.. Sonra piksel piksel parçalayacağız!
Kaynak : Yenişafak