Kendisine ait TIR ile Suriye'ye yük götüren Türk şoförü, dönüş yolunda İdlip yakınlarında uğradığı silahlı saldırıda öldürüldü. 3 çocuk babası Mustafa Üçtaş'ın cenazesine bölgedeki çatışmalar nedeniyle ulaşılamazken, Üçtaş'ın yakınlarıysa saldırıdan muhalifleri sorumlu tutuyor.

Yaklaşık 5 gün önce Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde bulunan Cilvegözü Sınır Kapısı'ndan Suriye'ye giriş yaparak, bu ülkeye yük taşıyan 33 yaşındaki Mustafa Üçtaş, bu sabah saatlerinde Türkiye'ye dönerken, Suriye'nin İdlip kentine bağlı Saragıp Köyü yakınlarında silahlı saldırıya uğradı. Yerel kaynaklara göre; uzun namlulu silahlarla açılan ateşle Üçtaş hayatını kaybetti. Üçtaş'ın ölüm haberi, aynı güzergahta bulunan ve Türkiye'ye dönüş olunda olan diğer Türk TIR şoförleri tarafından Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde yaşayan ailesine ulaştırıldı.



"KALBİMİ CANIMI ALDILAR. CİĞERİM YANIYOR CİĞERİM"

Mustafa Üçtaş'ın, Reyhanlı'ya bağlı Bahçelievler Mahallesi'deki evine ateş düştü. Üçtaş'ın, kendisi gibi TIR şoförü olan ve şu anda Bahreyn'de bulunan babası Ali Üçtaş'ın evindense ağıt sesleri yükseliyor. Anne Fatma Üçtaş, oğlunun ölüm haberiyle adeta yıkılırken, oğlunun ardından gözyaşı döküp ağıt yaktı. Arapça olarak; "Ciğerim yanıyor" diyen anne Üçtaş, "Baban gitti sende mi gittin? Oğlum, canım oğlum benim. Kalbimi aldılar, canımı aldılar. Ah oğlum. Ciğerim yanıyor ciğerim. Gurbet elde oğlumu benden aldılar. Ben şimdi ne yapayım?" diyerek isyanını dile getirdi.



"BİZİM DE SURİYELİLERİ VURMAMIZ MI GEREKİYOR?"

Ölen Türk şoförü Mustafa Üçtaş'ın amcasının oğlu Yusuf Işık, saldırıyı Suriyeli muhaliflerin gerçekleştirdiğini öne sürerek, "Devletimizin, Suriye'ye yapmış olduğu yardımlar karşısında eğer muhalifler bunu bize yapıyorsa oradaki askerlerin yapması gerektiğini inanın bilmiyorum. Bizim de gidip Suriyelileri vurmamız mı gerekiyor? Her geçen Türk aracına saldırıyorlar. Sadece Hatay'da kaç tane cenazemiz var biliyorlar mı? Artık bu ölümlere bir 'Dur' denilmeli. Muhaliflere gerek devletimiz, gerekse de Hataylılar olarak bizler gereken her türlü desteği verip, yardımımızı esirgemiyoruz. Karşılığı bu mu olmalıydı? Cenazemiz hemen 20 kilometre ötede ama biz gidip de alamıyoruz. Oraya kimse giremiyor, kendi askerleri dahi giremiyor. Ne yapacağız bilmiyorum" dedi.



"KENDİLERİNE GÖZÜMÜZ GİBİ BAKIYORUZ ONLARSA TAM TERSİNİ YAPIYOR"

Kuzeni Mustafa Üçtaş'ın, İdlip yakınlarından geçerken uğradığı silahlı saldırıda öldürüldüğünü anlatan Mehmet Işık da, konuşmasını şöyle sürdürdü; "Şu anda ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Ailesinin feryadı aslında her şeyi anlatıyor. Her şey bir yana Suriye'den cenazemizi dahi getiremiyoruz. Oradaki son durumun ne olduğunu bile bilmiyoruz. Bölgede çatışmalar sürüyor, bu nedenle de gidip cenazemizi alamadığımız gibi hiç kimse de oraya giremiyor. Ortadan tamamen belirsizlik hakim. Biz kendilerine kucak açıyoruz, onlara burada gözümüz gibi yapıyoruz ama onlar bize karşı tam tersini yapıyoruz. Herkes yaşananları görmeli."