Pandeminin başından beri hep tartıştığımız bir konu; özel okulların durumu ne olacak? Geçen eğitim-öğretim döneminde velilerin tüm itirazlarına rağmen özel okullar ücret iadesi yapmamıştı. Ancak bu yıl yüz yüze eğitim başlayamazsa iade söz konusu olacak. Peki ama nasıl? Okullar velilere eğitim ücretinin yüzde kaçını iade edecek? Habertürk yazarı Esra Boğazlıyan yazdı…

Türkiye’de ilk Covid-19 vakasının 11 Mart’ta tespitiyle birlikte okullar da kapanmış ve bir daha da açılamamıştı, eğitim online devam etmişti hazirana kadar. İlk etapta 31 Ağustos’ta planlanan okulların açılışı ise daha sonra 21 Eylül’e ertelendi. Son günlerde her geçen gün artan yeni vaka sayılarıyla birlikte en çok merak ettiğimiz, tartıştığımız konuların başında ‘Okullarda yüz yüze eğitim 21 Eylül’de başlayabilecek mi?’ var elbette. Bu vaka sayılarıyla yüz yüze eğitimin başlamasının gecikeceği görüşü de var, okulların açılması gerektiği görüşü de… İlerleyen günlerde Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı koordineli bir şekilde bu kararı verecek. Bu süreçte en çok tartışılan meselelerden biri de özel okulların durumu malum… Geçen eğitim döneminde öğrenciler 3 ay okuldan uzak kalmıştı ve özel okul velileri bu sürenin ücret iadesini talep etmişti. Sadece eğitim ücreti iadesi değil yemek ve servis ücretleri de talep edilmişti. Velilerin isyanları üzerine okullar yemek ve servis ücretlerini iade kararı almıştı. (Yemek ve servis ücreti iadesini hali hazırda çözememiş okullar da var…) Ne var ki öğrencilerin uzaktan eğitim gördüğü dönemde özel okullar velilere eğitim ücretinde herhangi bir iade yapmamıştı. Üstüne yeni döneme girerken yüzde 16-20’lere varan zam yapılmıştı özel okul ücretlerine. Şimdi, ‘okullarda yüz yüze eğitim başlayamazsa ne olacak’ sorusu gündemde doğal olarak. Özel okul velileri ‘Hep bizden fedakârlık bekleniyor. Özel okullar da elini taşın altına koysun’ diyor. İşte velilerin bu eleştirileri, indirim isteklerine karşı bazı özel okullar yüz yüze eğitime başlanamadığı takdirde veliye ücret iadesi yapacaklarını açıkladı. Hatta bu durumda yüzde 50 indirime gideceklerini söyleyen okullar bile oldu. Ardından da 5 özel okul derneği bir deklarasyon yayınladı. Bir nevi özel okullara tavsiye kararı olan bu deklarasyonda şöyle denildi: “Yüz yüze eğitim hizmetinin kısmi ya da tam zamanlı verilememesi durumunda, sözleşmede yer alan ücret üzerinden birim ücretlerde, uzaktan öğretim süresi dikkate alınarak kurumca bir oran belirlenmeli ve bu miktar, veliye iade ya da mahsup yoluyla iletilmelidir."

Bu deklarasyona imza atan derneklerden biri olan Türkiye Özel Okullar Derneği Başkanı Nurullah Dal ile konuştum ve özel okullar için yayınlanan bu tavsiye kararının detaylarını sordum. Nurullah Dal, eğer 21 Eylül’de yüz yüze eğitim başlayamazsa velilere ücret iadesi nasıl olacak? Yüzde kaç iade olacak? Gibi sorular yönelttim. İşte Nurullah Dal’ın yanıtı:

‘OKULA GİTMEYEN HER GÜNÜN TELAFİSİ GEREK YOKSA PARA İADESİ’

“Öncelikle şunu söyleyeyim bu bir tavsiye kararı, yaptırım gücümüz yok. Ama sektörü ve velilerimizi dikkate alarak bu kararı aldık. Velilerimiz diyorlar ki ‘uzaktan öğretimde masraflarınız düşüyor bunu bize yansıtın.’ Aslında uzaktan eğitimde özel okulların bir tasarrufu yok, tam tersine uzaktan öğretimle ilgili yatırım ve maliyetler var. Yani özel okulların şartları değişmiyor. Bazı okullar kısa çalışma ödeneğini kullandı. Ama aynı okullar da tahsilatlarını yapamadı yüzde 20’ye yakın. Geçen eğitim-öğretim dönemindeki uzaktan eğitim süreciyle ilgili yapabileceğimizi yaptık, yemek ve servisleri iade edeceğiz dedik ve yaptık. Önümüzdeki eğitim-öğretim dönemine gelince… Velinin beklentisini karşılamak adına, öğrencinin uzaktan eğitim gördüğü süre için ücret iadesi yapılmalı. Tabii eğer telafi eğitimi yapılamazsa… Diyelim velinin özel okulla 18 bin liralık sözleşmesi var. Bir eğitim yılı 180 gün. Bu öğrencinin günlük eğitim ücreti 100 liraya gelir. Eğer online eğitim yapmak zorunda kalırsak yüz yüze eğitim yapamadığımız süreç için okullar kendi koşullarına göre iade oranı belirleyecek. Online eğitim yaptığım gün 100 liranın 20 lirasını iade edebilir örneğin. Bu bir tasarruf için değil ama velinin beklentisini karşılamak için. Her kurumun maliyeti ve bütçesi farklı. Kurum kendi hesabını yapacak. Bu iade oranları anaokulunda, ilkokulda, ortaokulda lisede farklı olabilir. Diyelim 4 hafta ara verdik. 20 okul günü demek. Yüz yüze eğitime geçtikten sonra hafta sonu ya da ara tatillerde telafi yaparsa indirim ya da iade söz konusu değil. Diyelim ilk dönem okul açılamadı. Karşılığı 60 okul günü olsun. Ocakta şubatta yüz yüze eğitim başladıktan sonra 60 gün karşılığında 40 gün telafi yapıldıysa 20 gün parası iade edilecek. ”

‘OKULLARI AÇMAK BİLİM KURULU’NUN İŞİ DEĞİL’

Nurullah Dal, okulların 21 Eylül’de mutlaka açılması gerektiğini de söyledi: “Okul açma konusu eğitim bilimcilerin işidir. Sağlıkçılar okulun açılıp açılmayacağına karar vermemeli. Bilim Kurulu’nun karar vermemesi gerekir. Çünkü Bilim Kurulu’nda eğitim bilimciler yok. Peki öğrencilerin okuldan uzakta kaldığı sürede eğitimsiz kalarak yaşanacak sıkıntılar ne olacak? Ayrıca çocuklar zaten hayatın içinde. Evde kafeste mi yaşıyorlar? Çocuklar tatilde, plajda zaten.

‘YÜZDE 5 İLA 20 ARASINDA…’

21 Eylül’de en azından okul öncesi 1 ve 2. Sınıflar açılabilir. 8. ve 12. sınıflar sınava hazırlanıyor yüz yüze eğitim gerekli. 9. Sınıflar için de kademeli açılış olabilir. Bazı şehirlerde de vaka sıfır noktasında. İller bazında açılabilir. İl bazında ve okul bazında açılma kararı verilebilir. Mevcutları çok uygun olan devlet okulları da var. Büyük kampüslü okullar rahat organize edilir. Biz anneden babadan daha iyi yönetiriz. Bizim özel okullara bu tavsiye kararımızı bazı okullar ticari reklam için kullanabilirler. Örneğin yüzde 50 indirim mümkün değil. Yüzde 5 ile 20 arasında bir rakam aklımızdan geçen.” Nurullah Dal, yayınladıkları deklarasyonun bir tavsiye kararı olduğunun altını özellikle çizdi ve telafi yapmadığı halde ücret iadesi yapmayan okullara bir yaptırım uygulama güçlerinin olmadığını söyledi.