''BTS Avukatlık Ortaklığı'' yöneticilerinden avukat Yasin Beceni, ABD ile ticaret yapan üçüncü kişilerin veya ihraç yapan şirketlerin, bilgi ve iletişim teknolojileri hukukuna uygunluğunu sağlamak amacıyla Haksız Rekabet Yasası (Unfair Competition Act) çıkarıldığını belirterek bu yasanın ABD'ye ürün satan herkesi ilgilendirdiğini ifade etti.

En fazla ''haksız rekabet'' yaratılan ülkenin Çin olduğunu ileri süren Beceni, şunları kaydetti:

''Eğer siz Türkiye'den ya da dünyada her hangi bir yerden ABD ile ticaret yapıyorsanız,  bilgi ve iletişim teknolojilerini üretim süreçlerinde kullanıyorsanız, üretici olarak bu süreçlerin hukuka uygunluğunu sağlamak zorundasınız. Çünkü ABD, bunu kendi ülkesindeki bilgi ve iletişim sektörüne haksız rekabete karşı koruma durumu sayıyor.

Örneğin siz üretim yapıyorsunuz ve üretim bandında bir sürü lisanslı yazılım kullanıyorsunuz, donanımlarınız sahte değil, bunun için yatırım yapıyorsunuz belirli amortismanlar ödüyorsunuz ancak sizin rakibiniz olan şirket bunları yapmıyor, yapmadığı için de sizinle haksız bir rekabet içerisinde dolayısıyla bu maliyetlere katlanmadan bu üretimleri gerçekleştirmiş oluyor.''

-''ABD Senatosu'na deklarasyon gönderildi''-

En fazla haksız rekabet oluşturulan ülkenin Çin olduğunu vurgulayan Beceni, Çin'in de dahil olmak üzere hem kendi üreticisini hem de ABD ile dürüst ticaret yapanı korumak için böyle bir yasal düzenlemenin yapıldığını anlattı.

Beceni, yasanın başlangıçta iki eyalette çıkmasına karşın, federal savcılar tarafından ABD Senatosu'na konuyla ilgili deklarasyon gönderildiğini bildirdi.

Avukat Beceni, şunları kaydetti:

''ABD'de Federal Ticaret Komisyonu (FTK) var ki bizim Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Rekabet Kurumu ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığımızın bazı yetkilerinin bulunduğu bir yer. FTK'nın haksız rekabet fiillerini engellemeyle ilgili yetkisi var.

Taylandlı bir şirketin ABD'ye yaptığı ihracatı engelleme noktasında Massachusetts eyaletinde bir durumla karşılaşıldı. Kurutulmuş deniz ürünü satan Taylandlı şirket hakkında FTK, savcıları göreve çağırdı, ceza davasına gidildi, sonrasında uzlaşmayla belirli bir ceza neticesinde bu konu taraflar arasında sulh olarak kapandı.

Bu önemli bir içtihat oluşturdu. Yargıtay kararlarının örnek teşkil etmesi gibi. Bizim de kendi üreticilerimiz için yasal farkındalığı oluşturmamız lazım.''

-60 günlük süre-

Yasin Beceni, lisanssız ürün kullanan firmaların ''şüphe'' üzerine tespit edildiğini belirterek, ''ABD, kendi yazılım ve donanım üreticilerine diyor ki, 'Şüphe duyduğunuz bir hukuka aykırı kullanım düşünüyorsanız ilgili ülkelerde önce bu kişilere ihtarda bulunun.'  Size bir mektup geliyor; 'ABD'de şöyle bir yasa var, hukuka aykırı yazılım kullandığınızı düşünüyoruz, değilse bunu dikkate almayın, hukuka aykırı ise bir lisanslama uzmanı ile oturup konuşun lisanslarınızı düzgün bir hale getirin ya da donanımlarınızı' şeklinde. Eğer 60 gün içerisinde buna cevap verip, 'Benim her şeyim yasal, ekte faturalarım, bu konuyla ilgili herhangi bir durum yok' dediğiniz zaman problem kendiliğinden ortadan kalkmış oluyor'' dedi.

Belirlenen sürenin ''suskun geçirilmesi'' durumunda konunun ABD'deki savcılıklara iletildiğini bildiren Beceni, savcılığın da somut şüphe oluştuğu konusunda karar verdiğini kaydetti.

-Üreticiyi bulamazsa satıcıya ceza-

ABD'nin bu konuda yasal boşluk bırakmadığına dikkati çeken Yasin Beceni, şöyle devam etti:

''Bir ürünün üreticisi 'Made in Turkey', ya da fason üretim üreticisi Türkiye olabilir, farklı kanallar ya da ülkeler satış için kullanılabilir ama her şekilde üreticisi belli. Sizin ne sattığınız, kime sattığınız belli. Üreticisi sizseniz ama size ulaşamıyorsa ki zaten ABD ilk olarak üretici üzerine gidiyor satıcı değil, ABD satıcıya belli yaptırımlar uyguluyor.''

Avukat Beceni, Arizona, California, Connecticut, Illinois, Indiana, Kentucky, Massachusetts, Missouri, New York, North Caroline, Oregon ve Utah eyaletlerinde benzer sonuçlar doğuran kanunların da yürürlükte olduğunu sözlerine ekledi.