Yapılan araştırmaya göre, şirketlerin koronavirüs kaynaklı krizle mücadelesinde, istikrar aşamasının uzun sürmesi bekleniyor. Her ne kadar bazı ülkelerde ve bölgelerde kısıtlamalar yavaş yavaş kalkmaya başlasa da krizin ekonomik etkileri hala yaygın şekilde görülüyor.

PwC, CFO Pulse araştırmasını iki haftada bir yeni girdilerle güncelleyerek, küresel finans liderlerinin nabzını yoklamaya devam ediyor. Koronavirüsüs (kovid-19) iş dünyası ve ekonomi üzerine etkilerini izleyen bu çalışma, dünya çapındaki bu krizin toplumları ve iş dünyasını nasıl etkilediğine dair sağlam bir bakış açısı sunmayı hedefliyor. 4 Mayıs haftasında küresel için 4’üncüsü gerçekleştirilen CFO Pulse araştırmasına 24 ülkeden 867 CFO katıldı. Türkiye’nin ikinci defa yer aldığı araştırmada Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin CFO’ları, küresel finans liderleriyle birlikte kovid-19 krizini yeni gelişmeler ışığında çok yönlü değerlendirdi.

Araştırmaya göre; şirketlerin krizle mücadelesinde, istikrar aşamasının uzun sürmesi bekleniyor. Her ne kadar bazı ülkelerde ve bölgelerde kısıtlamalar yavaş yavaş kalkmaya başlasa da krizin ekonomik etkileri hala yaygın şekilde görülüyor. Bu süreçte finans liderleri şirketlerini yeni dengelere göre yönetirken, önce taktiksel aksiyonlar alıp daha sonra stratejik hamlelere yönelme eğilimindeler.

PwC Türkiye Clients & Markets Lideri Zeynep Uras, araştırmanın sonuçları ışığında kovid-19 krizini şöyle değerlendirdi: "Krizle mücadelede başarılı olma yolunda iş dünyasına büyük pay düşüyor. Şirketler, iş yerlerini yeniden açma kararı alırken, önceliği çalışanlarının ve müşterilerinin güvende olması için gerekli önlemlere verecekler. Gerek kriz gerekse kriz sonrası toparlanma süreci boyunca güvenliğin sağlanması için yenilikçi çözümler geliştirecekler. İş dünyası liderlerini, şirketlerinin finansal geleceklerini, çalışanlarının, müşterilerinin ve diğer paydaşların sağlığını ve tüm toplumu ilgilendiren, işlerini sürdürülebilir kılabilecek kararlar almak durumunda olacakları bir dönem bekliyor. Şirketleri uzun vadede olumlu yönde ayrıştıracak konuların başında teknoloji yatırımları, dayanıklılık ve çeviklik, çalışma biçimi esnekliği ve müşterilere hizmet vermenin yeni yolları geliyor. Bu süreçte halen belirsizlikler olmasına rağmen araştırmanın sonuçları dijital dönüşüm yatırımlarının pek hız kesmeden devam edeceğine işaret ediyor."

Araştırmada öne çıkan bulgular şöyle;

İş yerleri yeniden açılırken, Türkiye CFO’larının çoğu alınan tedbirler çerçevesinde müşterilerinin güvenlikle ilgili beklentilerini karşılayabilecekleri (yüzde 83) ve çalışanlarına güvenli bir çalışma ortamı sunabilecekleri konusunda çok emin (yüzde 76).

Türkiye CFO’larının bu yıl kovid-19 nedeniyle gelir ve/veya kârlarında azalış olmasını beklerken, çoğunluğu beklenen bu azalışın yüzde 10 ila yüzde 50 arasında olacağını öngörüyor.

Türkiye CFO’ların çoğunluğunun (yüzde 87) erteleyeceği ya da kısıntıya gideceği harcamalar, yatırım harcamaları olurken; dijital dönüşüm yatırımlarının ertelenmesi veya iptal edilmesi düşünülmüyor.

Türkiye CFO’larının yüzde 42’si, kovid-19 salgını bugün sona erecek olsaydı üç ay içinde operasyonlarının normale dönebileceğine inanıyor. Bununla birlikte yüzde 11’i iş dünyasının ’olağan’ haline dönüşün bir yıldan uzun süreceğini düşünüyor.

Türkiye CFO’ları teknoloji yatırımlarının (yüzde 63), dayanıklılık ve çevikliğin (yüzde 59), çalışma biçimi esnekliğinin (yüzde 57) ve müşterilere hizmet vermenin yeni yollarının (yüzde 57) şirketlerini uzun vadede daha iyi hale getireceğine inanıyor.

(İHA)