Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, dünya ekonomisinin önündeki en büyük engelin kredibilite açığı olduğunu belirterek, “Bu kredibilite açığını biz ne kadar çabuk kapatabilirsek, o kadar hızlı güven oluşacak ve o oluşan güven güçlü bir büyümeyi arkasından getirecektir” dedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan İstanbul Four Seasons Hotel’de düzenlenen B20 Türkiye Başlangıç Toplantısına katıldı. Toplantıya Babacan’ın yanı sıra B20 Türkiye Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Haluk Dinçer, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Nail Olpak, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Erol Kiresepi, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ömer Cihad Vardan, işadamı Ali Ağaoğlu, B20 Türkiye Sherpası Sarp Kalkan, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, iş adamları ve davetliler katıldı.
Toplantıda bir konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, özel sektör eliyle büyümeden ve istihdam oluşturmaktan yana olduklarını belirtti. Başbakan Yardımcısı Babacan, “Şu anda küresel ekonomi de eğer büyümeden bahsediyorsak, dengeli, güçlü ve sürdürülebilir büyümeyi arzu ediyorsak, bu büyüme ancak ve ancak özel sektörün daha çok yatırım, ticaret ve daha çok insanı işe almasıyla mümkün olacak. Bunun farkındayız. Biz kapalı odalarda maliye, para politikalarıyla ve yapısal reformlarla ilgili ne yaparsak yapalım, ne kadar alırsak alalım eğer bunun iş alemine bir yansıması yoksa, eğer iş alemi bu politikaları sahiplenmiyorsa, inanmıyorsa hele hele en önemlisi olarak güvenmiyorsa, büyümede istihdam da mümkün olamaz. Bu nedenle biz B20 yapısını çok önemsiyoruz” dedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “Şu anda gerçekten dünya ekonomisinin önündeki en önemli konunun güven olduğunu düşünüyoruz. Bir ülkede güven oluştuktan sonra yatırım, oluyor ve finansal kuruluşları daha rahat kredilendirme yapıyorlar. Güven olduktan sonra tüketiciler daha rahat alışveriş yapıyorlar. Eğer güven yoksa yatırımcı, banka, tüketici duruyor ve bu yüzden ekonomi duruyor. Maliye politikalarıyla ne kadar ekonomiyi canlandırmaya çalışırsanız çalışın, merkez bankaları para politikalarında ne kadar genişlemeci çizgi izlerse izlesin, eğer güven yoksa büyümede, istihdam da mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
Türkiye olarak G20’nin kendi dönem başkanlıklarında kapsayıcılık, uygulama ve yatırım kavram üzerinde durduklarını ifade eden Başbakan Yardımcısı Babacan, “En çok da uygulama üzerinde duruyoruz. G20 şu ana kadar pek çok konuda önemli kararlar verdi. G20’nin temsil gücü çok yüksektir. Bu nedenle siyasi meşruiyeti de çok güçlüdür. O masa etrafında mutabakat oluştuğu anda bilin ki o mutabakatın arkasında güçlü siyasi bir meşruiyeti barındıran bir mutabakattır. Ancak o masa etrafında verilen kararlar uygulanmalıdır. Eğer ülkeler taahhütler veriyorsa, bu uygulanmalıdır. Uygulama çok çok önemlidir. Planlar, programlar, reformlar açıklıyorsunuz, hedefler koyuyorsunuz, bankacılıkla ilgili düzenlemeler yaparak dünya için ortak görüşler oluşturuyorsunuz ama eğer bunlar uygulanmaz ise o zaman kredibilite açığı meydana geliyor. Bugün itibariyle dünya ekonomisinin önündeki en büyük engel bana göre bütçe açığı değil. Kredibilite açığıdır. Bu kredibilite açığını biz ne kadar çabuk kapatabilirsek, o kadar hızlı güven oluşacak ve o oluşan güven güçlü bir büyümeyi arkasından getirecektir. İşte bunun için biz hep uygulama diyoruz” ifadelerini kullandı.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan konuşmasını şöyle sürdürdü: “G20 ülkeleri yapısal reformlarla alakalı geçtiğimiz dönemde yaklaşık bin kadar taahhütte bulundular. Yani güçlü büyüme çerçevesini gerçekleştirebilmek için her ülke önümüzdeki yıllarda neler yapacağını ortaya koydu. OCD ve Uluslararası Para Fonu da, yapmış olduğu analizlerde eğer dediler bu ülkeler verdikleri sözleri tutarlarsa, 2018 sonu geldiğinde dünya ekonomisi hiçbir şey yapmadığımız senaryo ile kıyasladığımızda yüzde 2 daha fazla büyüyecek, bu rakam da 2 trilyon dolarlık ilave ekonomik bir büyüklüktür. Yani pek çok ülkenin ekonomisinden büyük bir rakamı sağlamak mümkün olacak. Biz de bununla alakalı bir izleme politikası oluşturuyoruz. Yine uluslararası kuruluşlarla beraber çalışarak ülkelerin reformlarını nasıl şeffaf bir şekilde izleyebiliriz ve ülkelere ya uygula ya izah et yaklaşımıyla bu reformlarla ilgili ilave bir sorumluluk ve hesap verilebilirlik bakışında getirmek istiyoruz. Bizim G20 bakışımızda bir önemli konuda, kapsayıcılıktır. Kapsayıcılık ya ülke içerisinde olur ya da dünya genelinde olur. Her ülke içerisindeki kapsayıcılık ise büyüme gerçekten istihdam üreten bir büyümemi, büyüme o ülkenin gelir dağılımını daha düzgün hale mi getiriyor, yoksa bozuyor mu? Büyüme ile beraber ülkelerdeki yoksulluklar azalıyor mu? Büyüme daha iyi eğitim ve sağlık hizmetleri olarak o ülkede yaşayan insanlara yansıyor mu? Yine politikalar orta ve küçük işletmeleri yeterince dikkate alıyor mu? Bütün bunlar önemli konular olacak. Dünya genelinde baktığımız zaman büyümeden geniş bir kesim yararlanıyor mu? Yoksa daha küçük bir kesim mi yararlanıyor? Özellikle düşük gelirli ülkeler yararlanabiliyor mu? Bir yandan KOBİ temamızla, bir yandan düşük gelirli temamızla daha kapsayıcı bir büyümeyi elde etmeye çalışacağız. Ama şunu da biliyoruz ki, düşük gelirli bu KOBİ’leri kapsayan bir temayı dikkate aldığımız bu KOBİ’lerin topyekün büyümesine tekrardan yardımcı olacak. Özellikle burada KOBİ’lere vurgu yapmak istiyorum. KOBİ’ler pek çok ülkede istihdamın önemli bir bölümünü oluşturuyor. Belki bazı istisnalar vardır ama çoğu ülkelerde istihdamın en az yarısını KOBİ’ler oluşturuyor. Yine yenilikçilik ve girişimcilik diyorsak burada KOBİ’ler çok ön plandadır. Yatırımlar hem gelişmekte olan ülkeler için hem de gelişmiş ülkeler için son derece önemlidir. Yatırım bir yaptığınız süre içerisinde ekonomiye fayda sağlıyor. Yani orada istihdam oluşuyor ve büyümeye katkı sağlıyor. Eğer bu yatırımlar akıllıca yapılan yatırımlarsa yıllarca yine ekonomik aktiviteye katkı veriyor. Ekonomi de verimliliği ve etkinliği artırıyor.”
Ekonomideki yenilikçi çağı sürdürmek için KOBİ’lerin büyük role sahip olduğunu belirten Babacan, "KOBİ’lerin uzun dönemli finansal kaynağa ulaşımını sağlamak, önlerindeki riskleri azaltmak ve küresel ekonomideki etkinliklerini artırmak için elimizden geleni yapacağız. Uluslararası Ticaret Odası’na (ICC), KOBİ’ler için bir madde çıkarması konusunda başvurduk. Zaten onlar halihazırda çok büyük bir küresel networke sahip. Bu alanda gereğinin en hızlı şekilde yapılması ve KOBİ’lerle alakalı kaygıların gidereceğine dair bir söz aldık" dedi.

"KADIN İSTİHDAMI ARTIRMAK İÇİN..."
Kapsayıcılık maddesinin, kadın ve gençleri de içeren ulusal ve uluslararası sosyal ve ekonomik katılımla da alakalı olduğunu vurgulayan Babacan, G20 liderlerinin yapılan son toplantıda cinsiyetler arası uçurumu kapatmak, gençler arasındaki işsizliği azaltmak ve kadın istihdamını artırmak için belirlenen önceliklerde hemfikir olduğunu belirtti. Türkiye’nin dönem başkanlığında yeni bir hat açmak istediklerini de dile getiren Babacan, bunun adını ise ’W20’ olarak belirlendiklerini söyledi. W20’nin iş kadınlarına yönelik olacağını ve İş kadınlarının sorunlarının bu toplantıda masaya yatırılacağını ifade eden Babacan, bu konuyla ilgili 20 ülke ile tam istişare edilmediğini vurgulayarak, ’’Ama ben bu hattın açılacağına inanıyorum. Bunun da 2015 için değil sürekli olmasını istiyoruz’’ ifadelerini kullandı.
Başbakan Yardımcısı Babacan, "İşsizlik üzerindeki odak noktamız sadece bununla sınırlı kalmayacak. Biz ayrıca, GSYH’yi artırmak, gelirler arasındaki eşitsizliği kaldırmak ve işsizliğin artmasının altında yatan faktörleri araştırmak için ulusal ve uluslararası iş kurumlarıyla görüşmek gibi bir çok alanda çalışma yapacağız" dedi.
Babacan, yatırım konusu ile ilgili olarak ise "Yatırımın aslında en temel konu. Bir ülkenin potansiyelini artırması, taleplerini karşılaması ve hedeflerini gerçekleştirmesinde bu konu önemli. Özellikle de kalkınma biçimi olarak yatırım, gelişen ve gelişmiş piyasaların can damarı. Türkiye, yatırım konusunda G20 temsilciliği olarak büyük ve azimli hedeflere sahiptir. Güvenilirlik, makul şekilde ilerleme ve uygulanabilirlik, yatırım alanında en önemli noktalardır. Yatırım, G20 ajandamızda öncelikli konulardan biri olacaktır" dedi.

"TİCARET ANLAMINDA KÜRESEL BİR ENDİŞE VAR"
Son olarak Babacan, ticaret anlamında küresel bir endişe olduğunu dile getirerek "Son yıllarda ticaret küresel olarak ciddi bir düşüş yaşadı. Dünyadaki ticaretin 3 çeyreğine sahip olan G20 ülkelerinin liderleri, küresel ticareti artırmak için Türkiye liderliğinde çalışmalar yapacak. Açık ve serbest ticaret, ticareti geliştirmek için en elzem konulardan biridir. G20 temsilciliğimiz süresince Türkiye, doğu ile batı arasında ticari anlaşmaları kanalize edecektir. Açıklanan bu konular kapsamında bize geri dönüşünüz ve değerlendirmeleriniz önemlidir" ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından B20 Türkiye Başkanı Hisarcıklıoğlu, Başbakan Yardımcısı Babacan’a B20 plaketi takdim etti. Daha sonra B20 Türkiye Yürütme Kurulu üyeleriyle birlikte hatıra fotoğrafı çekildi.
Küresel iş dünyası ile Türk iş dünyasının liderlerinin bir araya geleceği ve tüm gün sürecek toplantının açılış oturumunun ardından, Hisarcıklıoğlu’nun moderatörlüğünde, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile basına kapalı olarak bir soru-cevap oturumu gerçekleştirildi. B20 Türkiye Yürütme Kurulu üyelerinin B20 Türkiye önceliklerini anlatacağı bir sunum yapılacak.
(İHA)