Kırıkkale’de dağların eteklerindeki doğal kaynak suyundan elde edilen ve mineral deposu olan Delice tuzu, 3 sene önce kurulan tesisten 9 ülkeye ihracatı yapılıyor.

Kırıkkale’nin 2 bin 500 nüfuslu Delice ilçesinde Türkiye’nin en büyük doğal kaynak suyu tuzlasında kurulan tesiste, dağların eteklerinden çıkan suyun sera tipi havuzlarda toplanıp güneş ışınlarıyla buharlaştırılması sonucu kimyasal işleme maruz kalmadan doğal yöntemlerle tuz üretimi gerçekleştiriyor. Mineral zenginliğiyle öne çıkan tuz başta ABD, Almanya, İsviçre, İngiltere, Avustralya, Belçika, Kore ve Yeni Zelanda gibi ülkelere ihraç ediliyor. Katı hali yurt içi ve yurt dışında ilgi gören Delice tuzunun sıvı hali de yurt dışına ihracatı yapılıyor.

"COĞRAFİ İŞARETİ ALMA YOLUNDA İLERLİYORUZ"

İhlas Haber Ajansı’na konuşan tuz tesisinin Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Gözüyukarı, Türkiye’de ve dünyada tanınan bir tuz olduğunu ifade ederek, “Kırıkkale Üniversitesinde literatür çalışması yapıldı. Dünyanın en kaliteli tuzu ilan edildi. Şu an Türk patentli coğrafi işareti alma yolunda ilerliyoruz. Amerika’da mikroplastik analizi yapıldı. Akdeniz Üniversitesinde kanserle ilgili bir çalışma yapıldı ve olumlu sonuçlar elde edildi” dedi.

"240 BİN LİTRE SIVI, 60 TON KATI TUZ REZERVİ VAR"

Dünyanın en mineralli tuzu sodyumu düşük sağlıklı tuzun 3 senede tanındığını belirten Gözüyukarı, şu sözleri kaydetti:

“Kramp ağrılarına iyi gelmesi, kanserde olumlu veriler elde edilmesi, sağlıklı olması talep sebebi oluyor. Yaklaşık 9 tane ülkeye gönderiyoruz. Şu durumda Amerika’ya önümüzdeki hafta içerisinde göndereceğiz. İsviçre’ye, Almanya’ya, sıvı tuz gönderiyoruz. Hem de buradan elde ettiğimiz katı tuzları gönderiyoruz. Avusturalya’ya gönderiyoruz. Şu an da Güney Kore’den talep var. İngiltere’de tuzlarımız var. Hollanda, Belçika gibi bir çok ülkede var. Bizim sıvı olarak çıktığı için yaklaşık günde 250 ton su kaynak şeklinde çıkıyor. Biz bundan yaklaşık 60 ton tuz rezervi ediyoruz. Sıvı olarak piyasaya sunarsak 240 bin litre kadar bir sıvı tuz rezervi var.”

"JAPONYA, GÜNEY KORE VE RUSYA İLE GÖRÜŞMELERİMİZ DEVAM EDİYOR"

Magnezyum, Vanadyum, Çinko, Stransyum bakımından zenginliğiyle öne çıktığını dile getiren Gözüyukarı, "Bu mineralleri buradaki kırmızı topraklardan alıyor. Gümüş ve altın minareleri var. Bunun içerisinde kendiliğinden iyot var. Bu topraklarda iyot olmasından kaynaklanıyor. Yine gümüş minareli var. Magnezyum ve potasyum bakımından oldukça zengin o yüzdende kramp ve eklem ağrıları kısa bir sürede son buluyor. Şu an Japonya, Güney Kore, Rusya gibi ülkelerle görüşmelerimiz devam ediyor” ifadesini kullandı.

(Kadir Arslan - Hasan Ay/İHA)