Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan “Üretim Reformu Paketi Kanun Tasarısı Taslağı” nda, izoglikozların kotasının artırılmasına yönelik ifadelere yer verilmesine Şeker-İŞ’ten tepki geldi.
"Hazırlanan taslağın toplumun istek ve çıkarlarını aldatan bir yapıya sahip olduğunu" vurgulayan Gök, “Sendikamız tarafından 2005 yılında bu yana açılan davalarda verilen Danıştay kararları ile toplum tarafından kabul görmediği Şeker Kurumu tarafından yaptırılan ama nedense sonuçları kamuoyuna açıklanmayan anket ile ortaya konulan ve gıda ürünlerinde kullanılmasına sıcak bakılmayan NBŞ üretiminin kısıtlanması gerektiği açıkça ortaya konulmuştur. Danıştay; gerçekte bir şeker ihtiyacı olup olmadığı veya NBŞ kota artışlarının mevcut ülke stoklarına etkisi gözetilmeden, her yıl sürekli ve düzenli bir şekilde NBŞ kotası artışına gidilmesini açıkça hukuka aykırı bulmaktadır. Öyle ise Cargill’in çıkarları milli çıkarlarımız mıdır?” şeklinde açıklamada bulundu.

"NBŞ KOTASI YÜZDE 5’E ÇEKİLMELİDİR"
Şubat ayı ortalarında İstanbul’da gerçekleştirilen “Şeker Sektöründe Sektörün Sorunları Toplantısı” ndan sonra şeker piyasasını düzenlemekle görevli bulunan Şeker Kurumu Başkanının, NBŞ’nin bir parçası olan Glikozun kota kapsamından çıkartılması gerektiğini, bu konuda Hükümetle bizzat görüştüklerini ve Bakanı ikna ettiklerini söylemesinin ardından “Glikoz kota kapsamından çıkartılacaktır” ifadelerinin bir rastlantı olmadığını ve bugün Bakanlığın Üretim Reformu Paketi Kanun Tasarısı Taslağı” nda aynen kendisine yer bulduğunu hatırlatan Gök, taslakta sıvı ve kurutulmuş bazda tüm glikoz ürünlerinin kapsam dışına çıkartılması yani serbest bırakılmasının Türk Şeker Kurumu’nun düzenleme ve denetleme yetkisini tamamen ortadan kaldırdığını, merdivenaltı üretimi ve kayıtdışı istihdamı ise teşvik edeceğini vurguladı.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan taslağa göre glikozun kota kapsamından çıkartıldığı taktirde 2016-2017 pazarlama yılı için NBŞ’lere tahsis edilen 265 bin tonluk kota miktarının yüzde 50 oranında artırılması halinde 397 bin tondan 600 bin tona çıkacağını, bu kotanın olduğu gibi izoglikozlara ayrılacağını ifade eden Gök, NBŞ kotasının ise kendi başına buyruk olacağına dikkat çekti. Gök şunları kaydetti:
“Sözkonusu durum Cargill gibi küresel işletmelerin ekmeğine yağ sürerken, pancar üreticilerinin dolayısıyla şeker fabrikalarının sonunu getirecektir. NBŞ’de kota hakkı bulunmayan ve kota tahsisi olmayan 344 bin ton kapasiteli 5 şirket bugün sadece ihraç amaçlı üretim yaparken, glikoz kapsam dışı kaldığında ise yurtiçine de ürün arz etme hakkını da elde etmiş olacaklardır. Çalışmayla ayrıca bugün 1 milyon 350 bin ton olan glikoz ve izoglikoz kurulu kapasitesi olan ve büyük bir bölümü yabancı sermayeli NBŞ şirketlerine kapasitelerinin tamamının kullanılmasının da önü açılacaktır. Endişemiz, zorlu bir süreçten geçtiğimiz bu günlerde OHAL’in oluşturduğu konjonktürden yararlanılarak yangından mal kapma yarışının bir pazarlık masasına dönüştürülmesidir.”
İzoglikoz arzındaki artışın pancar şekeri pazarını başta Türk Şeker Fabrikaları olmak üzere pancardan şeker üreten yerli şirketlerin üretimini daraltacağını da belirten Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, yapılması gerekenin, glikoz ve izoglikozun kota kapsamında kalması ve yüzde 10’luk kotanın yüzde 5’e çekilmesi olduğunun altını çizdi.
Hazırlanan Taslağı Yüksek Tansiyonlu ‘Artçı Şok’ olarak niteleyen Gök, bu haliyle yasalaşması halinde yıllardır kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan milli çınar şeker fabrikalarının enkaza dönüşeceğini, pancar üreticisinin ise hazin sonunun kaçınılmaz olacağını iddia etti. Gök, “Son 14 yılda NBŞ’ye uygulanan yüksek kotadan dolayı 407 bin hektar alanda 22 milyon ton pancar ekiminin yapılamaması, 75 bin tarım işçisinin işsiz kalması, yan sektörlerle birlikte Türkiye’nin toplam kaybının 5.3 milyar doları bulması bunun en bariz göstergesidir. Nişasta bazlı şekerlerin üretim kotasının tamamen kalkması demek, pancar çiftçisinin kotalı üretime talim ederken, şeker pancarı tarımı ve şeker sektörünün yeni bir büyük risk ve tehdit dalgasıyla karşı karşıya kalması anlamını taşımaktır.” dedi.
Bilim Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı arasında NBŞ kotalarına ilişkin karmaşa, çelişki ve bilgi kirliliğinin bir başka boyuta ulaştığına değinen Gök, “Her ne olursa olsun ikircikli ve tutarsız olduğu kadar hastalıklı bu tür taslaklar acilen tedavi edilmelidir. Aksi taktirde önceki örneklerinden ders çıkarmaya çalıştığımız ve bir elin parmaklarını geçemeyen milli kurumlarımızı mumla arar hale geliriz” diye konuştu. Gök, Milli tankımızı, milli uçağımızı, milli gemimizi üretmekle övündüğümüz bir dönemde dünya coğrafyası ve iklim şartları gereği doğal bir pancar şekeri üreticisi olan ülkemizde, milyonların ekmek ve gelecek kapısını okyanus ötesi lobilerin güç ve telkinleriyle yıkmaya çalışmanın akıl ve mantığa aykırı olduğunu da söyledi. Gök açıklamasının son bölümünde “Milli vicdanlardaki kan kaybının önüne geçilmesinin yolunun, yüreğinde millet ve ülke sevgisi taşıyan başta hükümet yetkilileri olmak üzere tüm siyaset kurumu ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının konuya stratejik pencereden bakmasından geçtiğini ifade etti.
(İHA)