ANKARA (AA) - Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) tarafından Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizmasında (YEKDEM) tarifesinden faydalanan projelerin yeni yatırım finansmanı açısından sektörü domine ettiği belirtilerek, "Önümüzdeki dönemde risklerini minimize eden projeler finansman anlamında öne çıkacak. Çevresel ve sosyal açıdan uluslararası standartları sağlayan ve riskleri aksiyon planları ile yöneten projeler, son yıllarda dünyada hızla örnekleri artan yeşil tahvil ihracı yoluyla da finansmana erişim imkanı bulabilecek." ifadeleri kullanıldı.

TSKB Enerji Çalışma Grubunun hazırladığı "Enerji Görünümü 2020" raporuna göre, yenilenebilir enerji projeleri, bir taraftan sürdürülebilirlik perspektifinden çevreye duyarlı projeler olarak kategorize edilirken, diğer taraftan da düşen megavat başına sabit yatırım tutarlarına karşılık mevcut YEKDEM tarifesinde aynı fiyat seviyesinden satış imkanı ile öne çıktı.

Bu kapsamda, geçmiş 1-2 yılda mevcut YEKDEM tarifesinden faydalanan projelerin finansmanının yeni yatırım finansmanı açısından sektörü domine ettiği görüldü.

Gelecek dönemde risklerini minimize eden projeler finansman anlamında öne çıkacak. Çevresel ve sosyal açıdan uluslararası standartları sağlayan ve riskleri aksiyon planları ile yöneten projeler son yıllarda dünyada hızla örnekleri artan yeşil tahvil ihracı yoluyla da finansmana erişim imkanı bulabilecek.

Rapora göre, 2020'de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle mart-haziran döneminde elektrik talebinin azalmasının etkisiyle Türkiye'de brüt elektrik üretiminde bir azalma meydana geldi.

Mart ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0,6 azalan brüt elektrik üretimi, yıllık olarak nisanda yüzde 14,6, mayısta yüzde 16,5 ve haziranda yüzde 2,6 gerileme kaydetti. Eylül sonu itibarıyla toplam brüt elektrik üretimi 226,9 teravatsaat olarak gerçekleşti ve bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,1'lik bir azalma gösterdi.

Rüzgar ile güneşe dayalı elektrik santrallerinden üretilen elektrik enerjisinin toplam enerji arzındaki payının giderek artığı ifade edilen raporda, bu durumun arkasında yatan başlıca etkenler, söz konusu santrallerin çevre dostu olması, üretim maliyetlerindeki artan düşüş eğilimi ve yeni teknolojiler sayesinde bu tip santrallerin elektrik şebekesine uyumunun artması olarak gösterildi.

Rapora göre, Türkiye, güneşlenme süresi ve güneş ışınım şiddetinin mertebesiyle diğer Avrupa ülkelerine göre avantajlı ve güneş enerjisinden en iyi yararlanan bölgeler arasında yer alıyor.

Buna göre, kamu otoritesinin bu konudaki teşvik edici tutumu da çatı ve cephe güneş sistemlerine yatırımın artacağı beklentisini doğuruyor.