İSTANBUL (AA) - TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Sanayi Politikaları Yuvarlak Masa Başkanı Bahadır Balkır, "Üretimde karbon emisyonlarını sınırlandıracak, kaynak verimliliğini önceliklendirecek, atığı minimize edecek ve ürün ömrünü artıracak döngüsel ekonomi odaklı yeni metotların kullanılması artık her zamankinden daha kritik." dedi.

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Sanayi Politikaları Yuvarlak Masası bünyesinde, 2017 yılından bu yana farklı temalarla düzenlenen "Sanayide Dijital Dönüşüm Günleri"nin dokuzuncu etkinliği "Yeşil ve Sürdürülebilir Üretim İçin Dijital Uygulamalar" temasıyla online gerçekleştirildi.

Etkinliğin açılışında konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Sanayi Politikaları Yuvarlak Masa Başkanı Bahadır Balkır, içinde bulunulan çağın en önemli sorunlarından birinin iklim değişikliği olduğunu söyledi.

Ekonomik aktivitelerin, kişileri, canlıları ve gezegeni tehdit ettiği bir dönemden geçildiğine işaret eden Balkır, şunları kaydetti:

"Salt günlük yaşam pratiklerimizi değiştirerek kaynak kıtlığı, iklim değişikliği gibi sorunların üstesinden gelmemiz maalesef mümkün değil. Bunun için yeni bir ekonomik sistemin tarifi, iş yapış şekillerinin bu risklere göre yeniden şekillenmesi şart. En büyük ticari partnerimiz Avrupa Birliği'nde meydana gelen Avrupa Yeşil Mutabakatı başta olmak üzere küresel gelişmeler bu konunun önemini daha iyi ortaya koyuyor.

Üretimde karbon emisyonlarını sınırlandıracak, kaynak verimliliğini önceliklendirecek, atığı minimize edecek ve ürün ömrünü artıracak döngüsel ekonomi odaklı yeni metotların kullanılması artık her zamankinden daha kritik. İşte tam da bu noktada dijital teknolojiler çok önemli bir rol oynuyor. Döngüsel ekonomiye geçişte, sürdürülebilir bir gelecek için çevreyi ön plana koyacak üretim şeklinin olması gerek, bunun için dijital dönüşümün etkisi kritik."

Balkır, Sanayi 4.0 olgusu kapsamında, nesnelerin internetinden yapay zekaya ve bulut bilişime birçok dijital teknolojinin döngüsel stratejilere hizmet ettiğini aktararak, döngüsel bir ekonomiye geçiş sürecinin henüz başında olunsa da dijital dönüşümün bu yolda önemli bir kolaylaştırıcı olacağını dile getirdi.


- "Sürdürülebilirlik iş yapma biçimimizin ayrılmaz bir parçası haline geldi"


Etkinlik çerçevesinde düzenlenen "Yeşil ve Sürdürülebilir Üretim için Dijital Kullanım Senaryoları" paneline katılan Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, bu alanda yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Özellikle yenilenebilir enerji kaynağı ve atıkların geri dönüştürülmesi konusunda yüzde 100'e ulaşmak istediklerinden bahseden Süel, şunları kaydetti:

"Ana iş alanımız olan teknolojiyi kullanarak, sosyo-ekonomik gelişmeyi destekleyen, herkesi kucaklayan ve dünyada kaynaklarını gözeten bir dijital toplum yaratılmasını hedefliyoruz. 2025 hedeflerimiz arasında, yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanımı, şebeke atıklarının yüzde 100 yeniden kullanım ve geri dönüşümü, yüzde 50 sera gazı salımı azaltımı, bu sayede 1 milyar insanın hayatını iyileştirmek ve çevresel etkimizi yarıya indirmek bulunuyor.

İş anlayışımızı öyle bir şekilde dizayn ettik ki sürdürülebilirlik iş yapma biçimimizin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Pandemi döneminde de daha önem kazanan ürün ve hizmetlerimiz oldu, bu toplum yaşamının kalitesini artırdı, hayatı kolaylaştırdı. Amaç odaklı bir şirket olarak, telekominikasyon sektörünün potansiyelini ortaya çıkarmak amacıyla, dijital toplum, kapsayıcılık ve çevre alanlarında değer yaratmaya çalışıyoruz."

Bu üç alanda her bir alan için oluşturulan sürdürülebilirlik yol haritaları bulunduğunu dile getiren Süel, bunların altında da takvimler ve aksiyon planları olduğunu, bunları gerçekleştirmeye devam ettiklerini söyledi.


- "Vodafone Türkiye Sürdürülebilirlik Söylemi"ni oluşturduk


Süel, bu alanda yaptıkları çalışmalarda Vodafone Grubu'nun "Sürdürülebilir İş Stratejisi"ni temel aldıklarını bildirerek, bunu temel alırken de Türkiye'deki paydaşların ihtiyacını, yerel ve yasal gereklilikleri dikkate alarak çalıştıklarını kaydetti.

Bu çerçevede "Vodafone Türkiye Sürdürülebilirlik Söylemi"ni oluşturduklarına dikkati çeken Süel, amaçlarının sektörün paydaşlar için değer yaratma potansiyelini en verimli şekilde kullanmak olduğunu dile getirdi.

Yaptıkları çalışmalardan bahseden Hasan Süel, şu bilgileri verdi:

"Projelerimizde bütüncül bir yaklaşım benimsiyoruz. Birincisi kendi operasyonlarımızda sürdürülebilirlik odaklı çalışmalar yürütmeye çalışıyoruz. Geleneksel yollardan harcadığımız enerjide nerelerde verimlilik yaratabiliriz ona bakıyoruz. Bir de bütün sektörleri yatay kesen bir iş alanı olduğumuz için, verdiğimiz çözümlerle başka sektörlerde de daha sürdürülebilir bir yaşam için hayata geçirilecek projelere katkıda bulunuyoruz."


- Adana'daki Teknoloji Merkezi'mizin enerji ihtiyacının yüzde 20'sinin güneş enerjisiyle karşılıyoruz"


Adana Teknoloji Merkezi'nde kurdukları Güneş Enerjisi Santrali projesi hakkında bilgi veren Süel, yükselen teknoloji kullanımının, enerji kullanımı da artırdığını, yenilenebilir enerji çözümlerinin hayata geçirilmesinin bu anlamda önemli olduğunu anlattı.

Süel, Adana'da kurulan santral ile oradaki teknoloji merkezinin enerji ihtiyacının yüzde 20'sinin güneş enerjisiyle karşılandığını bildirdi.

Merkezin toplam enerji tüketiminin yüzde 11'ine denk gelen 425 MWh elektrik üretmeyi başardıklarını aktaran Süel, yapılan çalışmalara ilişkin şunları söyledi:

"Böylece 215 ton karbon salınımın önüne geçtik. Gelecek yıl ikinci fazı tamamladığımızda, 768 MWh elektrik üretim kapasitesine ulaşmayı, bu projeyle yılda yaklaşık 389 ton karbon salınımı azaltımı hedefliyoruz. Ayrıca solar enerji çalışmalarımıza devam ediyoruz. İstanbul Esenyurt Veri Merkezi'mizde de bir yatırım yaptık. Adana'daki kurduğumuz sistemin neredeyse iki katı büyüklüğünde.

Sistem, Türkiye'de ve Vodafone Grubu içinde teknoloji merkezinde kurulan en büyük kapasiteli solar sistem olacak. Amacımız sadece ülkemizde güzel bir sistem oluşturmak değil, aynı zamanda dünyaya da güzel bir örnek oluşturmak."