İSTANBUL (AA) - Türkiye Metal Sanayicileri Sendikasının (MESS) düzenlediği Üretimin Geleceği Zirvesinde, dördüncü sanayi devrimi olarak adlandırılan Endüstri 4.0'ın Türkiye ekonomisine etkisi değerlendirildi.

Sendika açıklamasına göre, MESS, Üretimin Geleceği Zirvesinde iş dünyasını uzman akademisyen ve şirket temsilcileriyle buluşturdu.

Endüstri 4.0'ın tüm yönleriyle ele alındığı zirvede, Endüstri 4.0'ı doğru anlayabilmek, dönüşüm sürecinde doğru stratejilerle hareket etmek, Endüstri 4.0'ın rekabetteki rolü, getireceği değişim, fırsatlar ve Türk sanayisinin güçlendirilmesi gereken yönleri hakkında konuklara detaylı bilgiler verildi.


- "Dijital dönüşüm Türk sanayisinin DNA'sına girmeli"


MESS Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen, burada yaptığı konuşmada, sanayide iş yapma biçimlerinde önemli değişiklikler meydana geldiğini dile getirdi.

Önen, "Dijital teknolojileri temel alarak iş yapma alışkanlıklarını sürekli geliştirmek gerekiyor. Bu yeni vizyon, kurumların ve çalışanların DNA'sına girmeli. Üretimde dijital dönüşüm, üretim zincirinin bütün halkaları tarafından iş kültürü olarak benimsenmeli." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin sürdürülebilir büyüme hedefine ulaşması açısından dijital dönüşümün büyük önem taşıdığına dikkati çeken Önen, dijital dönüşüm yolcuğunda Türk sanayisine destek vererek Türkiye'nin rekabet gücünün artmasına katkıda bulunmayı amaçladıklarını bildirdi. Önen, şunları kaydetti:

"Türk sanayisinin yüksek teknolojiyi kullandığı gibi teknolojinin üretilmesinde de söz sahibi olması için her kesimin üzerine düşeni yapması gerekiyor. Milletler arasındaki bugünkü eşitsizliklerin kaynağı, geçmiş dönemlerin fırsatlarıydı. Bugünün fırsatlarını iyi değerlendirenler de kuşkusuz yarının avantajlı kesimi olacak."


- "Endüstri 4.0 yeni fırsat ve meslekler yaratacak"


Önen'in ardından Düsseldorf Uygulamalı İşbilim Enstitüsü Üst Yöneticisi (CEO) Prof. Dr. Sascha Stowasser, "Dijital Fabrika: Endüstri 4.0" başlıklı bir sunum yaparak Endüstri 4.0'ın Almanya'daki uygulama örneklerini anlattı.

Stowasser, dijital dönüşümün çalışma hayatına ve kurumların rekabet gücüne etkilerini değerlendirdi. Küresel üretim ve imalat sanayisinde işletme modellerinin baştan inşa edildiğini ve buna bağlı olarak çalışma hayatı çerçevesinin yeniden çizildiği bir dönüşüm çağına girildiğini ifade eden Stowasser, şu değerlendirmede bulundu:

"İlk kez 6 yıl önce Uluslararası Hannover sanayi Fuarında adı konulan Endüstri 4.0'da makinelerin birbiriyle iletişim içinde olduğu akıllı üretim süreçlerinin ön plana çıktığını görüyoruz. Ancak dijitalleşmeyi tek kurtarıcı olarak görmemek lazım. Şirketlerde dijitalleşmenin başarılı olmasının birinci koşulu üretim süreçlerinin çok iyi bilinmesidir. Verimsiz bir süreçle otomasyon yapılırsa karmaşıklık ve kaosun ortaya çıkması kaçınılmazdır.

Endüstri 4.0'a şüphe ile yaklaşılmasının temelinde dijitalleşme dönüşümünün maliyetli olması ve vasıflı iş gücünün yeterli olmaması yatıyor. Uzun vadeli düşünüldüğünde şirketlerin rekabet gücünü ve pazar payını koruması için bir zorunluluk olduğunun kavranması gerekiyor. Şirketler için dijitalleşmeye geçmenin en doğru zamanı 'hemen'dir. Endüstri 4.0 işletmeler için yeni ufuklar açarken, istihdam tarafında yeni meslekler yaratacak. İnsanların robotlarla birlikte ve ortaklaşa çalışacağı bir geleceğe doğru ilerliyoruz."