Korona vebasının ulaşmadığı ülke nerdeyse kalmadı.

Salgının baş gösterdiği dünya ülkeleri istatistiklerine bakıldığında, çok şükür ki Türkiye, en az etkilenenlerden…

Tabi ki sahip olduğumuz bu olumlu havayı devam ettirmek ve süreci en hafif şekilde atlatabilmek için tedbiri elden bırakmamak lazım.

Yani yaşanan sıkıntılı dönemde işçisiyle, çiftçisiyle, memuruyla, esnafıyla herkesin üzerine düşen sosyal sorumluluk oldukça büyük.

Uzmanlarca yapılan telkinlerin üzerimize yüklediği bahse konu bu mecburiyetler gereği, mümkün mertebe evlerimizde bir müddet toplumdan izole bir şekilde yaşamamızın, korona virüsüyle mücadeledeki etkisi yadsınamaz tek gerçeğimiz.

Manevi sorumluluklarımız böyleyken, gidişatın birde maddi külfeti var tabi.

Özellikle tedbir amaçlı, işyerleri belirsiz süre kapatılan esnaf ve çalışanların aileleriyle birlikte yaşayacakları mağduriyetler de göz ardı edilmemeli.

Neticede işyeri giderleriyle birlikte, ev kirası ve mutfak ihtiyaçlarının karşılanması korona falan takmıyor.

Amacım kötü haber tellallığı değil lakin.

Kepenk indiren esnafın bunlar daha ilk günleri…

Zaman ilerledikçe bu durum hanelerinde çok daha fazla hissedilecek.

Gerçi.

Bu bağlamda güzel haberler de yok değil.

Dün başkentte yapılan korona zirvesiyle birlikte merkezi hükümet, ekonominin alabileceği yaralara karşı takdire şayan adımlar attı.

Büyük ve güçlü bir devlet olmanın haklı gururunu Kobilerle yaşadık.

Zirve sonrası yapılan açıklamalarla gördük ki, devletin tüm kurumları bizatihi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önderliğinde taşın altına elini koymuş ve karşılaşılabilecek sıkıntılar oldukça ince elenip hayli sık dokunmuş.

Bunun devamı olarak, demem odur ki;

Yerel yönetimlerce de her kesime dokunacak adımlar atılmalı.

Mesela virüse karşı en büyük kalkanı oluşturan temizliğin vazgeçilmezi şebeke suyunda belediyelerin yapılabileceği hatırı sayılır indirimler ve aynı istikamette artan elektrik kullanımına yönelik dağıtım şirketlerinin vatandaş lehine alacağı kararlar, ahalimizin bütçesiyle birlikte psikolojisine de iyi gelecektir.

O kadar da olmaz yahu, demeyin!

Madem sürdürülen bu etkin mücadelede en küçük ihmal canımıza kast ediyor…

Madem herkes evine çekilmiş, gelecek güzel günlerin hayalini kuruyor…

O halde büyük küçük demeden, herkes kendini göstermeli.

Aman çok yaşayın emi.