Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Mühendislik Mimarlık Fakültesi Metalürji ve Malzeme Mühendisliği Dr. Öğretim Üyesi Şahin Coşkun, ESOGÜ’nün her geçen gün artırdığı patentli ürünlerini ulusal ve uluslararası yatırımcılarla buluşturarak yerel üretime katkıda bulunduğunu söyledi.

Coşkun, dünya genelinde inovasyon odaklı çalışmaların hız kazanmasıyla bilim politikalarının yeniden şekillendiğini, üretilen bilginin bir üst seviyeye çıkarılmasında araştırma ve üniversite-sanayi işbirliği projelerinin önemli hale geldiğini söyledi.

“Üniversiteler aciliyet gerektiren bilgiyi üretme ve entegre etme görevini üstleniyor”

Bilginin üretilmesi konusunda en önemli yere sahip olan üniversitelerin yeni teknolojik gelişmelerin yaygınlaştırılmasında Ar-Ge ve inovasyon oluşumunda etkin rol aldığını hatırlatan Dr. Öğretim Üyesi Coşkun, “Kuruldukları dönemden beri dünyadaki değişimlere öncülük eden üniversiteler, çeşitli beklentileri karşılamak durumundadır. Başlangıç yıllarında doğru bilgiye ulaşılmasını, bilginin korunmasını ve yayılmasını amaçlayan kurumlar iken bugün bilgi üretmenin yanı sıra koronavirüs pandemisinde görüldüğü üzere aciliyet gerektiren bilgiyi üretme ve bilginin entegrasyonu işlevini de üstlenmektedir. Günümüzde üniversitede görevli bir araştırmacıdan bilgiyi üretmesi, bunu yayımlaması, sanayi ile işbirliği kurarak ilgili teknolojinin hazırlık seviyesini artırması, fikri mülkiyet haklarını koruma altına alması, bilgiyi sanayi desteğiyle ürün veya hizmete dönüştürmesi veya akademik girişimi ile bu teknolojinin ticarileşmesine öncülük etmesi beklenmektedir” dedi.

“Teknoloji Transferi, üniversite-sanayi işbirliği, girişimcilik”

Dr. Öğretim Üyesi Coşkun, üniversitelerde geliştirilen teknik bilginin aktarımının ‘Teknoloji Transferi’ adı verilen mekanizmalar ve arayüzler aracılığı ile gerçekleştirildiğini belirterek şöyle devam etti:

“Üniversitelerde teknoloji transferi; üretilmiş nitelikli bilginin endüstriye aktarılması, yani ekonomik bir değere dönüştürülmesi süreçlerini kapsayan faaliyetlerin bütünü olarak adlandırılabilir. Teknolojiyi bilgi olarak gören yeni yaklaşım dikkate alındığında bu süreçler bütünü, yani teknoloji transferi; ‘teknoloji, bilgi, birikim, know-how, tasarım, üretim yöntemleri ve sistemlerinin; faydaya ve ekonomik değere dönüşümünü temin etmek için veya daha da gelişmesini ve yeni ürünler, uygulamalar, malzemeler ve süreçler oluşturulmasını sağlamak amacıyla bilimsel ve araştırma kurumları, sanayi, kamu vb. ilgili taraflar arasında paylaşılması’ şeklinde tarif edilmektedir. Üniversitelerde üretilen bilginin ve teknolojinin geliştirilmesinde ve faydaya dönüştürülmesinde en önemli mekanizmalardan biri Üniversite-Sanayi işbirliğidir (ÜSİ). ÜSİ sayesinde; üniversitelerin sahip olduğu fiziki altyapı ve araştırmacı kaynağı, sanayinin sahip olduğu üretim altyapısı, tecrübe ve finansal kaynaklarla birleştirilmektedir. Diğer bir ifade ile Üniversite-Sanayi İşbirliği; sanayinin mevcut kaynakları ile üniversitelerin sahip olduğu kaynakların, topluma ve taraflara yarar sağlamak üzere, bir sistem ve metot dâhilinde bütünlük arz edilerek oluşturulan araştırma geliştirme, eğitim-öğretim ve diğer yapılabilecek hizmet faaliyetlerinin tümü olarak ifade edilmektedir. Girişimcilik de bilginin ticarileşmesi ve ekonomiye kazandırılması noktasında önemli bir mekanizmadır. Özellikle akademisyenler, yeni mezun ve araştırmacıların teknoloji temelli iş fikirlerinin ticarileştirilmesinde önemli rol oynamaktadırlar. Ayrıca girişimcilik sayesinde nitelikli ve genç nüfus için istihdam yaratılmakta ve katma değeri yüksek ürün ve hizmetler ekonomiye kazandırılmaktadır. Ülkemizde KOSGEB, TÜBİTAK BİGG 1512 ve proje yarışmaları gibi programlarla desteklenen girişimcilik, üniversitelerde geliştirilen güncel bilgi ve patentlerin ticarileştirilmesine öncülük etmektedir.”

ESOGÜ Patent Portföyü

Dr. Öğretim Üyesi Coşkun, teknoloji transferinin ve diğer işbirliği mekanizmalarının başarılı bir şekilde işletilebilmesi amacıyla kurulan ESOGÜ Teknoloji Transfer Ofisi (ETTOM)’nin destek hizmetlerinden bahsederek, “Bu kapsamda Eskişehir ve bölgesinin sahip olduğu Ar-Ge potansiyelini kullanarak yüksek katma değere sahip teknolojik ürünlerin geliştirilmesine aracılık etmekte, ulusal ve uluslararası finansal destek programlarından etkin bir biçimde yararlanma, fikri ve sınai mülkiyet haklarını yönetme, akademik girişimciliği teşvik etme ve ekonomik gelişmeye katkıda bulunma gibi girişimleri desteklemekteyiz. Çalışmalar ‘ESOGÜ Patent Portföyü’ adlı araştırmada bir araya getirilerek üniversite bünyesinde geliştirilen, bilgi ve teknolojinin kullanılıp katma değeri yüksek teknolojilerin ulusal ekonomiye kazandırılması süreçlerine katkıda bulunulmuştur. Bu portföyde; Çevre Dostu Biyo-bozunur Plastik, Engelsiz Yaşam Teknolojileri, Madencilikte Yüksek Zenginleştirme Teknikleri, İleri Malzeme Üretim Teknikleri, Güneş Enerjisi Teknolojilerinde Verimin Artırılması, Yenilikçi Malzeme Kaplama Teknikleri, Yüksek Performans ve düşük Yakıtlı Motor, Yapay Zekâ Tabanlı Tıbbi Atık Ayrıştırma Sistemi, Kanser Tedavisi için geliştirilmiş Aplikatör, Yapay Zekâ ile Bebeklerin Konfor ve Ağrı Düzeylerinin Belirlenmesi gibi yenilikçi alanlarda teknolojik çözümler sunan ulusal ve uluslararası düzeyde 50’nin üzerinde patent, faydalı model ve tasarım başvuruları bulunmaktadır. Üniversitemiz tüm paydaşlarıyla yerel, bölgesel ve ülkemiz ihtiyaçları doğrultusunda geliştirmekte olduğu evrensel bilgi ve teknolojinin toplumsal ve ekonomik faydaya dönüşmesi, yerlileştirilmesi yoluyla ülkemiz ihtiyaçlarına yönelik arzın garanti altına alınması amacıyla Ar-Ge, Üniversite-Sanayi İşbirliği ve Girişimcilik faaliyetlerinin kurgulanması, yürütülmesi faaliyetlerine tüm hızıyla devam etmektedir” dedi.