Trabzonspor - Kayserispor maçı sonrası yazar yorumları!!!
HAMİ MANDIRALI - TAKVİM
İŞTE ÖZLENEN FUTBOL
İşte özlenen futbol
TEK hedefi Avrupa olan Trabzonspor ilk yarıdaki futboluyla camiasını ve taraftarını mutlu etmedi...
Daha üretken, daha pozisyon zenginliği olan bir maç oynaması gerekirken ilk yarıda bekleneni veremedi. İkinci yarıda Abdülkadir Ömür, oyunu ateşlemesi, attığı klas golle takımını öne geçirdi.
Arkasından onun asistiyle Yusuf Yazıcı'nın golü geldi.
Rahatlayan Trabzonspor, istediği oyunu oynamaya başladı. Özlenen futbol ortaya çıktı. Burak Yılmaz'ın da 2 golüyle Trabzonspor, ikinci yarıya damgasını vurdu.
Trabzonspor böyle oynamalı.
KUCKA GÜNÜNDEYDİ
Rakibini kendi sahasına hapsetmeli.
Ligin iyi takımlarından Kayserispor pozisyona dahi giremedi. Çünkü Kayseri ikinci yarıda Trabzon'un oynamasına izin verdi.
Trabzonspor haftayı 3 puanla kapatmış oldu.
Savunmada Kamil ve Hubocan çok çok iyiydiler. Maçı özetlemek gerekirse, ikinci yarıda genç yetenekler devreye girince ve Burak abileri de onlara destek verince güzel bir galibiyet ortaya çıktı. Kucka da önemli işler yaptı... Kayserispor ile ilgili de birşeyler söylemek lazım.
İlk defa ubu kadar kopuk bir Kayseri izledik.
MAÇIN İYİSİ ABDÜLKADİR: Genç yıldız adeta gözlerimizin pasını sildi.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ DENİZ TÜRÜÇ: Kayserispor'un yıldızı dün sahada yoktu.
.
CEMAL ERSEN - MİLLİYET
Yusuf ve Abdulkadir'i özgür bırakın
Trabzonspor hem takım, hem bireysel yetenekleri kullanma açısından en istikrarsız sezonlarından birini yaşıyor. Kayserispor sınavı, hasret kaldığı Avrupa kulvarında tekrar rol kapabilmek adına mutlak kazanılması gereken bir mücadele idi. Hani 6 puanlık derler ya, aynen öyle bir maçtı.
/* */
Bordo-mavililer son dönemlerde iç sahada olumsuz bir grafik çiziyordu. Bunun en önemli nedeni ofansif anlamda Burak ve ona destek vermesi gereken oyuncular arasındaki kopukluk. Topa daha fazla sahip olmak, pas üstünlüğünü elinde tutmak yetmiyor. Kimse bu istatistikler ile konuşmasın. Sürekli kısa ve yan paslar yaparak hücumda zenginlik yaratılamayacağı ortada. Lakin tüm oyunu Burak üzerine kurgularsanız, yaratıcılığı olan oyuncuları törpülersiniz. İlk yarıda gördük. Yusuf ve Abdülkadir gibi önde oynamayı seven isimleri kalıba sokmaya çalışmayacaksınız. Bu tarz futbolcular özgürlük ister. Bırakın becerilerini sergilesinler. Çalım atsınlar, şut çeksinler, pozisyon yaratsınlar, defalarca hata yapsınlar. Rıza hocanın onları yeteri kadar anladığını sanmıyorum. Ama onlar dün maçı koparan, galibiyeti getiren isimler oldu. Elinizdeki pırlantaların değerini bilin.
Oysa ilk yarıda Trabzonspor’un pozisyonu yoktu. Buna karşın Kayserispor’un iki ciddi tehlike yarattı. Şamil ve Mendes’in kaleyi yokladığı şutlarda Onur’un kritik müdahaleleri bir yana, takım savunması adına büyük zaaf vardı. Biri gol olsa, farklı şeyler konuşuyorduk sonrasında!
Maçın kader anı Onazi’nin sakatlanıp çıkması idi. Değişiklik sonrası Uğur stopere, Okay gerçek yeri orta alana geçti. Bu zorunlu hamle Trabzonspor’a adeta format attı.
Tamam Kayserispor kötüydü ama, ikinci yarıda fark yaratan bir rakip vardı karşısında. Neden mi? Yusuf ve Abdülkadir’in inisiyatif alması ne kadar önemli gördük. Bu çocukları serbest bırakacaksınız. Onların yeteneği Trabzonspor’a coşku katıyor. Burak’ı da rahatlatıyor. Dolayısıyla zor bir matematik denklemi değil Trabzonspor’un özlenen sonuçları alması. Biraz öngörü, azıcık cesaret takımın ruhunu değiştirebiliyor. Rıza hocama naçizane önerim; skor elbette önemli ama elinizdeki değerleri saygı duyduğum futbol anlayışınız ile daha verimli kullanmayı deneyin. Kazanırsınız, kaybedersiniz, ama korkunun ecele faydası yok.
Trabzonspor’un mevcut kadrosu bu sezon şampiyonluğa oynayan takımlardan eksik değil. Yetenekli, yaratıcı ve deneyimli oyuncularından oluşan bir topluluk. Sorun bunları doğru değerlendirmek ve dillerinden anlayabilmek. Rıza hocam senin eksiğin var demiyorum; günü değil, geleceği de planlarsanız siz de keyif alırsınız, camia da.
Maç dışı son cümle. Başkan Muharrem Usta’nın tribünde döktüğü gözyaşları, Trabzonspor sevdasının tescili. Ama maalesef olmadı başkan!