Politik Güğüm

Trabzonspor - Malatya Maçı sonrası yazar görüşleri /21 Nisan 2018)

Trabzonspor kendi evinde 1 - 0 geriye düştüğü Malatyaspor karşısında sahadan 2 -1'lik galibiyetle ayrıldı. Bordo-mavililerin son haftalarda yükselen performansına dikkat çeken yazarlar Trabzonspor ile ilgili dikkat çeken görüşlere yer verdiler. işte o görüşlerden bazıları:

CEMAL ERSEN - MİLLİYET HAYALLER VE GERÇEKLER Ünal Karaman’ın geçen haftaki Bursaspor maçını kazanan kadroya iki dokunuş yapması, Ibanez’in yerine sakatlıktan kurtulan Novak’ı, performansını beğenmediği Olcay’ın yerine ise galibiyeti getiren Abdülkadir Ömür’ü tercih etmesi, adalet dağıtmaya çalışan bir hocaya yakışan tavırdı. Bu takım ilk 15 dakikada üç önemli pozisyon buldu, değerlendiremedi. Dördüncüsünü Ekuban kaçırdı, dönen top hızlı hücumda Ömer ile kalesinde gole dönüştü. Trabzonspor’un son dönemlerde özgüvenli, disiplinden kopmayan ve mücadeleci bir kimliğe bürünmesi en büyük artılarından biri. Antalyaspor maçının ardından, dün de geriye düştüğü Malatya karşısında skoru lehine çevirmesi asla rastlantı değildi. Bu gelişim takdir edilmeli. Bir takımın kazanma kültürü edinmesi önemli. Trabzonspor sezonun bitimine yaklaşırken son beş maçından üçer puanla ayrılarak güçlü bir ivme yakaladı. Tabii bu puan cetveline de yansıdı ve bordo-mavili takıma yıllar sonra büyük olasılıkla UEFA Avrupa Ligi’nin de kapısını araladı. Soyunma odasına Nwakaeme’nin eşitlik sayısı ile girmek belli ki Ünal hocayı kesmemişti. Oyuncu değişikliklerinde risk aldı. Ancak kazanan her zaman haklıdır ve sonuç onun istediği gibi oldu. İki haftadır kulübede bekleyen Rodallega, profesyonel bir oyuncu olduğunu attığı golle gösterdi ve bir anlamda Karaman’ın elini güçlendirdi. Maçın dışında da yazılması gereken bir şey var; Ahmet Ağaoğlu Trabzonspor kulübü başkanlığına seçildiği gün “50. yılımızda şampiyon olacağız” tarzında sözler vermedi. Camiayı gerçekçi olmayan hedeflerle oyalamadı. Taraftarı boş hayaller peşinde sürüklemedi. Aksine; kulübün içine düştüğü ekonomik krizi tespit edince, “5 yıl kimse bizden şampiyonluk beklemesin” cümlesi kurarak, acı reçeteyi taraftarın önüne koydu. İlk yarıdaki 5-0’lık Malatyaspor maçı sonrası Trabzonspor’un kangren olan yarasına cesaret gerektiren bir operasyon yaparak, kulübün geleceğini kurtardı. Bugün gelinen nokta, bordo-mavili kulübün tarihine geçecek bir özveri, fedakârlık ve kenetlenme hikayesidir artık!

HAKAN CAN - FANATİK TRABZON'DA HUZUR VAR Çok güzel maç oldu. Trabzonspor en iyi oyunu oynamadı, Ertaç’ın kalesinde devleşmesine rağmen yine de kazanmayı başardı. Abdülkadir Parmak’ın kaçırdığı pozisyondan sonra maç ısındı. Nwakaeme’nin Sertaç tarafından kurtarılan şutu, “Gol geliyor” diye düşündürdü. 10 saniye sonra gol de geldi, Malatyaspor’dan! Onur ve Burak ayrıldıktan sonra çok sempatik ve kazanan bir takım haline gelen Trabzonspor, şehrin futbol kültürüne yakışır biçimde konsantrasyonu hücumda yoğunlaştırınca Ömer harika bir vuruşla cezayı kesti. 1- Top rakipteyken savunmaya yükek konsantrasyon, 2- Seneye Hüseyin’in yanına yüksek topların hakimi, pozisyon bilgisi yüksek bir stoper lazım. Anthony’nin attığı gol güzel, gol pasına imza attığı pozisyonda Rodallega’nın kafa şutu ise mükemmeldi. Zorbay Küçük’ün Mustafa’ya gösterdiği ikinci sarı kart bence ağırdı. Abdülkadir Parmak’ı ve dün çok iyi olmasa da Yusuf’u seyretmek büyük şans. Gecenin sorusu? Neden son pas yapılmadı? Trabzonspor 4’e 2, 4’e 3 geliştirdiği ataklarda oyuncular egoist olduğu için çok pozisyon harcadı. Neden? Artık atanlar kadar attıranların da övgü aldığını bilmiyor musunuz? Maçın starı Malatyaspor puan kazansaydı bu isim Ertaç olacaktı elbette... Nijeryalı futbolcu attığı ve attırdığı iki gol, adam eksiltme becerisi, şutlarıyla maçın en öne çıkan ismi oldu. Maçın olayı Ben buraya Onur ve Burak’ın kadro dışı bırakılması diye yazacağım. İstifaya çağrılma (Ağaoğlu) ve kovulma (Karaman) riskini alıp verilen karar takıma huzur, denge ve başarı getirdi. Yılın olayıdır, bu maça da yansıdı. Kısa mesaj Fenerbahçe maçı kaybedilseydi, bugün başkan ve hoca nerede, takım kaçıncı sırada olurdu, hiçbir zaman bilemeyeceğiz.

OLCAY ÇAKIR - FOTOMAÇ WAKA-İ ANTHONY Malatyaspor'u yenmek ya da onlara karşı üstünlük kurmak tüm takımlar için olduğu gibi büyükler için de iki yıldır hayli zor bir durum. Dün Trabzonspor sahadan 3 puanla ayrılırken önce geriye düştü, sonra reaksiyon gösterip kazanmasını bildi. Kazanırken, geçmişe dair bir çok istatistiki durumun yeniden yaşanmış olması dünün en önemli detayıydı. Şöyle ki; Ömer Şişmanoğlu'nun Trabzonspor'u yine boş geçmeyişi ve direkten dönen toplar maçın "sıradan" hadiseleri gibi durdu. Ve gayet normal karşılandı. Öyle ki; Anthony Nwakaeme'nin gol ve asistle maçı tamamlaması dahi bu normalleşmenin bir parçası olarak görüldü. Malatya'da oynanan ilk maç, sonrasında oluşan ve skorun da katkısıyla hayata geçirilen radikal hamleler hepimizin hafızasında taze. O akşam başka bir futbol anlayışına dönüşümün de zorunlu temelleri atılıyordu. Öldürmeyen şeyin güçlendirdiği her organizma, her kurum gibi Trabzonspor'u da "o gece", ülke futbolunda gerek iyi futbolun ve gerekse sahaya sürdüğü öz evlatlarıyla "sempatinin" kuzeydeki adresi haline getirdi. Bugün gelinen noktada Onazi'siz de olsa (ki yerine Abdülkadir'lerin Parmak olanı dahil oldu) mükemmel bir takım ortaya çıktı. Malatyaspor gibi gücü ve bütçesi nispetinde; mevkilerinde fiziksel üstünlükleri net göz çarpan, iyi kapanan, doğru çıkan, rakibi çıkarmamaya çalışan, kaymaları çok iyi yapan bir sistem takımına karşı geri dönüşlü bir galibiyet aldılar. Dün ders niteliğinde şeyler de vardı Trabzon'da. Mesela Rodallega'nın yokluğunda fark edilen "onsuz" oyunda takımın tökezliyor oluşu gerçeği. Nwakaeme'nin bu galibiyetlerin baş mimarı olduğu ve "onsuz" kalma halinde bir B planının ajandaya not edilmesi gerçeği... Ve kenardan hamle için teknik direktör Ünal Karaman'ın elinin güçlü hale gelmesi ve birçok ismin formasının artık garanti olmadığı gerçeği.... Netice; Bu takım kaybetmez demeye devam ettiriyorlar bana...

İSKENDER GÜNEN - FOTOMAÇ KAZANMA KÜLTÜRÜ Beş maç beş galibiyet... Yıllardır Trabzonspor'un görmediği bir performans... Artık görünüyor ki bu takımda kazanma kültürü oluştu. Çünkü geriye düştüğü maçlarda bile sonucu lehine çevirme özelliği var. İlk 11 dakikalık bölümünde Trabzon adına girilen iki net gol pozisyonunda, önce Abdülkadir ardından Ekuban fırsattan yararlanamadı. İlk yarı iki takımda da atakları organize eden iki isim vardı. Trabzon adına Nwakaeme, Malatya adına ise Adem. Adem Büyük olması kadar olamayan oyunculardan biri. Malatyaspor'un her tehlikeli atağının başlangıcı oldu. Nwakaeme ise Trabzonspor adına oyunun lehine çevrilmesini sağladı. Önce beraberlik ardından ise Rodallega'ya yaptığı asist ve aldığı her topta Malatyaspor savunmasını güç duruma düşürerek büyük bir katkı yaptı. Bu yılın yükselen değeri... Trabzonspor'un sorunlarının başında savunmasının ortasında oynayan oyuncuların uyumsuzluğu gelmekte. Özellikle Hosseini bireysel hataları sıkça yapan bir isim. Hüseyin'le aralarındaki uyumsuzluk her maçta ne yazık ki öne çıkıyor. Orta alanda ise Sosa tempoyu düşüren isim... İkinci yarı Karaman'ın oyundan alması gereken isim Yusuf değil Sosa olmalıydı. Her türlü olumsuz koşullara rağmen Trabzonspor için bugün gelinen noktayı kimse küçümsememeli. Her maç süresince büyük bir öz veriyle mücadele eden bir takım olgusu içerisindeler. Bazı oyuncuların yetersiz kaldığı maçlarda, diğerleri öne çıkıp bir birliktelik içinde olmaları gelinen noktanın en büyük nedeni olsa gerek...

HAMİ MANDIRALI - TAKVİM TRABZON SÖKTÜ ALDI ÖNCELİKLE iki takımı da futbol oynama istekleri açısından kutlamak gerekir. Trabzonspor, Sosa önderliğinde iyi oynuyor. Arkadaşlarını gol pozisyonlarına sokuyor. Sosa, genç oyunculara önderlik yapıyor. Çok iştahlı ve arzulu bir Trabzonspor izledik. Rakibinin ofansif oynamasına rağmen çok pozisyon vermeyen bir Trabzonspor vardı sahada. İki Abdülkadir'in performansı iyiydi. Takımdaki tek sıkıntı iki stoperin rakiplerine pozisyon vermesi. İki bekin oyuna katılımı pozisyon zenginliği getirdi. Nwakaeme'nin ikinci yarıdaki artan performansı Trabzonspor'u yukarı taşıdı. Attığı ve attırdığı gol muhteşemdi. Trabzonspor yine mağlup duruma düşmesine rağmen oyundan hiç kopmadı. Bu da futbolda çok önemli bir olgu... Trabzonspor hak ederek 3 puan kazandı. MAÇIN EN İYİSİ: NWAKAEME Nijeryalı yıldız dün futbol resitali sundu. MAÇIN EN KÖTÜSÜ: ALEKSIC Malatyalı yıldız dün sahada yoktu.

YAHYA KARABİNA - TAKA ZORU SEVİYORUZ Trabzonspor, süper bir istatistiğe imza atıyor. 7 maçtır kaybetmeyen Bordo-Mavili ekip, 6 galibiyet, 1 beraberlik elde etti. Üste üste oynadığı son 5 maçını da kazanan Trabzonspor zoru seviyor. Son 7 maç içinde 3 maçta (Akhisarspor, Antalyaspor, Yeni Malatyaspor) geri düşmesine rağmen Karadeniz Fırtınası sonucu lehine çevirmeyi başardı. Bunda tabi ki hücum etkinliğinin faktörü çok büyük. Aslan payı da Nijeryalı sol kanat oyuncusu Nwakaeme’ye ait. İnanılmaz bir oyun stili var. Gol atıyor, asist yapıyor, savunmaya yardım ediyor. Ligde atılan son 15 golün 10'unda Anthony Nwakaeme'nin direkt katkısı var (6 gol, 4 asist). Yeni Malatyaspor’u da yıkan Nwakaeme oldu. 31.dakikada attığı golün yanı sıra 80’de Rodallega’ya attırdığı gol ayakta alkışlanmalı. Totalda bu sezon 11 gol, 7 asist. Yeni sezonda Nwakaeme’den 3-4 tane daha bulmak gerekiyor! Her golüne ve asistine sayfalarca hikaye yazılabilir. Trabzonspor, öyle görünüyor ki Avrupa özlemine bu sezon son verecek. Temennimiz, UEFA’dan Finansal Fair Play konusunda bir ceza gelmemesi. Bordo-Mavili ekip, savunmada sıkıntı yaşasa da hücumda bir o kadar rakiplerine zor anlar yaşatıyor. Sosa ile Yusuf Yazıcı dün akşam beklenen performanstan uzaktı. Abdulkadir Parmak, mücadelesiyle orta sahayı toparlamaya çalıştı. Savunmaya da yardım etti. Rodallega hamlesi sonrası Ekuban forvet arkasına geçince Trabzonspor hücumda çok daha etkin olan taraftı. 87.dakikada Rodallega farkı ikiye çıkaracağı pozisyonu yakaladı ancak maceraya kaçtı! Son dakikaları yine sıkıntılı geçen bir müsabaka oldu. 75’te 10 kişi kalan rakibin uzatmalarda yaptığı baskı Bordo-Mavili ekipte stres yarattı. Son dakikaya kadar mücadeleyi bırakmayan bir Trabzonspor var sahada. Geri düşse de maçı çevireceğine inanan oyuncu topluluğuna sahip Bordo-Mavili ekip. Artık taraftarlar da takım geri düşse bile maçın çevrileceğine inanmış. Trabzonspor, sezonun ikinci yarısına transfer yapamadan girdi, birçok oyuncusu sakatlandı, Karaman’ın birçok maçta hamle yapacak oyuncusu yoktu. Ancak Trabzonspor’un ikinci yarıda kazandığı en önemli özellik oyunu bırakmamak oldu. Bu mücadeleyi kalan 5 maçta da bekliyoruz…

ÖMER FARUK ÜNAL - TÜRKİYE DAHA NE OLSUN Trabzonspor’da tabela ve skor dersen var; yabancılar, bünyeden çıkan gençler dersen hepsi iş yapıyor... İki takım da çok rahattı. Birbirlerini fazla zorlamadı. Malatyaspor’un aklı biraz perşembe günü oynayacağı kupa maçındaydı. Maça damga vuran ise Nwakaeme oldu. Trabzon ilk yarıda kapasitesinin altında kaldı. Yazık değil mi? Abdulkadir Parmak, müthiş bir yetenek. Oyun bilgisi, oyun zekası, çabukluğu, sürati hemen dikkati çekiyor. İyi de beyler bu futbolcu 25 yaşına gelmiş. Emsalleri marka olmuş. Bugüne kadar dolu dolu 4-5 sezon oynamış olmalıydı. Yazık değil mi? Dün oyunu çözen adam oldu. Stat niye boştu? Seyircinin bu takıma küsmeye hakkı var mı? Maça gelen seyircide de coşku azdı! Trabzon şu anda yakın tarihinin en iyi başkanına sahip. Yine yakın tarihinin en iyi teknik direktörü iş başında. İnsan A.Kadirleri, Nwakaeme’yi izlemek için maça gelmez mi? Hakemi sorarsanız! Zorbay Küçük, giden MHK ve gelen MHK’nın üzerine çok titrediği bir hakem. Yetenekli ve istikbal vaad eden çok genç bir hakem. Geçen yıl bu statta kariyerindeki ilk Süper Lig maçını yönetmişti. (Trabzon-Karabük: 3-0) O maçta Ünal Karaman, Karabükspor Teknik Direktörü idi. Zorbay Küçük, Malatyaspor’un efsane oyuncularından Feyzullah Küçük’ün oğlu. Son yıllarda hakem kazanmak çok zor, kaybetmek de bir o kadar kolay. Dün Malatyalı Robin’i 3 defa uyardı. Kart göstermedi. Biraz da VAR’dakilerle konuşmayı abarttı. Bilemiyoruz beliki de VAR’da arıza vardı. En büyük hatası Malatyalı Mustafa’ya çıkan ikinci sarıda temas yok gibiydi. MAÇIN ADAMI: Nwakaeme

AKSAL YAVUZ - MİLLİYET NWAKAEME, HEM ATIYOR, HEM DE ATTIRIYOR Nwakaeme’yi izlemek büyük keyif; hem atıyor hem attırıyor… Ceza sahasında topla yaptığı hareketlere kaza tespit tutanağı düzenlense yeridir; bir ayağı kısmen süründürüyor, diğer ayağı resmen bitiriyor… Dün de Trabzonspor’u ayakta tutan, Yeni Malatyaspor’u bitiren adamdı bordo-mavili takımın ayak içi profesörü... Trabzonspor maça iyi başladı başlamasına da, Ömer Şişman’ın kafasından golü yiyene dek kaçırdığı pozisyonlar, Trabzonsporlulara adeta saç-baş yoldurttu… Kaçan pozisyonlar sonrası, kontağı çalışmayıp bayır aşağı vurdurulan araba gibi ses çıkartan futbolseverlerin de sayısı az değildi hani! Bordo-mavili oyuncular girdikleri pozisyonlardan birini gole çevirse; skor çok daha farklı olabilirdi… Hâlbuki o kadar telaşa gerek yoktu… Ligde rahatsın, Avrupa biletin cebinde, arkandan kovalayan yok, en yakın rakibine fark atmışsın, iyi de takımsın… Basit oynasalar, gol pozisyonlarında egoist davranmasalar maçın hemen başında gol ya da golleri bulup rahatlayacakken, yine bir akıl almaz bir savunma hatası… Trabzonspor gibi bir takımın defansı bu tip hataları yapmamalı… Ömer’in de hakkını teslim edelim, ayakta uyuttu Trabzonspor’un stoperlerini… Gerçi Ömer de Trabzonspor maçlarını boş geçmiyor ya! Ömer her Trabzonspor maçında atar da, direkler boş durur mu; bordo-mavililerin her hafta direkler için “en az bir!” yazdığını da bir kenara not düşelim… Maçın en büyük kırılma anı 76. Dakikada ikinci sarıdan oyundan atılan Mustafa Akbaş’ın takımını bir eksik bırakması oldu… Her yazıda övdüğümüz, oyun görüşü- oyunu okuyuşu, top hâkimiyeti mükemmel olan, önüne gelen rakibi bir sağa, bir sola yatırıp, istirahat etmesini sağlayan, Trabzonsporluların “bay beyin” adını taktıkları Nwakaeme’nin, meşin yuvarlağı navigasyona adres yazar gibi Rodallega’nın bulunduğu konumu işaretleyip göndermesi, Rodallega’nın da gelen o topa bilmem kaç fit yükselip kafa vurması, Trabzonsporlular adına doksan dakikanın en güzel hareketiydi… Uzatmayalım… Trabzonspor dün saman alevi gibi zaman zaman parladı, zaman zaman söndü... Gününde olmayan oyuncuların sayısı albenisiz ve renksiz futbola en büyük etkendi… Evet, futbol kolektif bir oyun, taşlardan bir ya da birkaçı gününde olmayınca takım olumsuz anlamda etkilenebiliyor amma velâkin Nwakaeme gibi bir oyuncunuz varsa; tek başına rakibe yetiyor, dün hem attı hem de attırdı topla şiir gibi oynayan “bay beyin”.