Fakat yalnızca görünüşlerinden yola çıkarak fosillerin yaşını tahmin etmek oldukça riskli bir hareket. Evrim geçirerek modern özellikler edinmiş bir iskelette de ilkel bir atanın kalıntılarına rastlamak mümkün olabilir.
Fosiller ilk tahminlerden çok daha yeni, veya düşük bir olasılıkla da çok daha eski olabilir.
Tarihi belirlenebilen volkanik kül katmanları, Doğu Afrika’daki birçok ünlü insan buluntusunun yaşını ortaya çıkarmaya yardımcı olmuştu.
Tıpkı 3,2 milyon yaşında olan ünlü iskelet Lucy gibi.
Buna karşılık Güney Afrika’da bulunan bu fosillerin yaşını belirlemek oldukça güç. Genelde fosillerin yaşı, aynı alanda bulunan nesli tükenmiş hayvan türlerinin kemiklerine bakılarak belirleniyor. Ancak Homo naledi‘nin bulunduğu mağarada bir baykuş kemiği ve birkaç kemirgen dişi hariç hiçbir hayvan kemiğine rastlanmadı.
Bazı bilim insanları, kemiklerin yaşı belirlenmeden bu buluşların bilim açısından fazla değer taşıyamayacağını söylüyor.
Fosiller, Johannesburg’un hemen dışında, Sotho dilinde “yıldız” anlamına gelen “dinaledi” chamber (İng: rising star chamber) ismindeki mağarada bulunduğu için türe de Homo Naledi adı verilmiş. Mezar olarak kullanılan bu alanda 15 kişiye ait 1500’ün üzerinde fosil parçası bulundu.
Homo naledi, modern ve ilkel özelliklerin tuhaf bir karışımına sahip.
Küçük modern bir insana benzer oranlara sahip bir vücudun üzerinde yer alan, maymun benzeri küçük bir beyne sahip. Omuzları, gövdesi ve ağaçlara tırmanırken kolaylık sağlayan kıvrımlı parmakları maymunların kini andırıyor. Ayakları ise kayda değer biçimde insanlarınkine benziyor. ilk bulunduğunda 1-1.9 milyon yıl gibi bir tarihlendirme yapılmıştı. ancak son çalışmalarda bu 250-300 binlere kadar geldi. Lakin halen tarihler üzerindeki tartışma da sürüyor.