Yeni sezon yeni umutlar için taraftarlar Avni Aker tribünlerini gelin gibi süslemiş, özlenen tabloyu sergilemişlerdi.

Sıra takımlarının oynayacağı oyunla verecekleri mesajda idi.

Ancak hayal kırıklığı çok erken başladı.

Trabzonspor takımı ne düğü belli olmayan bir oyun koydu ortaya.

Ne yalan söyleyeyim ben bu oyuna ad bulamadım.

Belki oyuncular oynadıkları oyunun adını biliyorlardır.

Peşin peşin şimdiden sakın futbol filan demesinler de..

Bu oyunun futbol ile uzaktan yakından ilgisi olmadığı gibi Trabzonspor gibi bir takımın oynayacağı oyun hiç değildi.

 Bakın beyler Trabzonspor, eskiden her yıl şampiyon olma zorunluğu vardı.

Şimdilerde ise biraz layıklaştı, “şampiyonluğa” oynama zorunluğu doğdu.

 Dün akşam ki oyunun hangi tarafından bakarsanız bakın iki ucuda kirli.

Futbolcular bitkin argın, bitkin Cardozo olmak üzere futbolcuların çoğunluğu bırakın koşmayı yürümeye bile mecalleri yoktu.

Takımın sağı yok solu yok, kanatları Yusuf ve Erkan her aldıkları topla orta atma yerine sürekli içeri dalarak adeta kördüğüm oldular. Bir de Yusuf’un yerden kalkmaması da cabasıydı.

 Gelelim Cardozo’ya sahi bu oyuncuyu silah zoru ile mi sahaya çıkarıyorlar.

Neymiş efendim geçen sezon 17 gol atmış efendiler bugüne bakın geçene mazi diyorlar.

Bu adamın gol falan atacağı yok, niyeti de yok.

Geriye kaldı ele avuca tutulan M’Bia, Özer, Okay..

Onlarında çabaları ilk yarı M’Bia’nın enfes bir şutu.

2. yarıda da Erkan’ın golünü getirdi.

Başka;

Başkada bir şey yok hepsi bu kadar.

Yahu bu takım erken sezon açmadı mı?

Hazırlık maçları oynamadı mı eleme maçları oynamadı mı?

Ne oyun planları var ne kurguları, bir horoz dövüşüdür gitti.

Gitti de, gitmeyeceği aşikârdır.

Şimdi diyeceklerdir ilk maçlardır zordur.

Yendik ya gerisi teferruattır.

Eksikler vardır, bir de çok sıcaktır.

Bursa takımı farklımı idi, gibi savunmaya geçenler çok olacaktır.

Onlara tek bir sözüm var.

Kimse kimseden fazla Trabzonsporlu değil

Bunun gibi düşünülerinde Trabzonspor’u iyi tanıdıklarını düşünmüyorum

Zira Trabzonspor takımı hiçbir zaman mazeretlere boyun eğmemiş lugatında böyle şeylere yer yoktur.

Olsa idi, İstanbul sanatına son veremezdi, şampiyonlukları Trabzon’a taşıyamazlardı.

Sıradan bir takım olurlar dı.

Bilmem anlatabiliyor muyum?