"3 temmuz 2011 sabahı ılık bir New York sabahı uyandım,saat 8.00 idi (Türkiye saati 15.00).Telefonumda yüzlerce çağrı ve mesaj vardı" diyerek, kendine has üslubuyla tweet atmaya başlayan Ahmet Çakar, ardından Fenerbahçe ve şike operasyonuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

"Fenerbahçeliler bu bir cemaat operasyonudur demişti"

Ahmet Çakar tweetlerine şu şekilde devam etti. "Türkiye de şike operasyonunu öğrendim, gelişmeleri internetten takip ettim ve Telegole de bağlandım.2 hafta sonra da yurda döndüm. Yurda döndükten sonra da Telegol'den Beyaz TV'ye transfer oldum. Göktuğ Sevinçli, Rasim Ozan Kütahyalı, Adnan Aybaba ve rahmetli Selçuk Yula ile programa başladık. Basında yayınlanan ve daha sonra da iddanamede alenileşen tapeler le ilgili haftalarca program yaptık. O dönem birçok Fenerbahçeli medya mensubu (programımıza çok defa konuk olan Ömer Çavuşoğlu ve Bedri Baykam da dahil) "Bu bircemaat operasyonudur" dediler. Ben ve birçok medyacı ise "Devletin savcısı hakimi ya da polisi, koskoca Fenerbahçe'ye niye operasyon yapsın? Mantıksız" dedik. 

"Aziz Yıldırım 'cemaat yaptı diyemem' dedi" 

"Hatta 1.5 yıl önce Aziz Yıldırım Cnn Türk'te Ahmet Hakan'ın 'Size bu operasyonu Cemaat mi yaptı?' sorusuna 'Hayır cemaat yaptı' diyemem dedi. Yani şike operasyonun üzerinden 3 yıl geçmiş olmasına rağmen 'Biz şike yapmadık' diyen Aziz Yıldırım 'Bize operasyonu cemaat yaptı' diyemedi. 

Mahkemede de tüm sanıklar masum olduklarını, tape konuşmalarının kendilerine ait olduğunu ama bunların tek başına delil olamayacağını söyledi. 2011 de toplum, devlet ve siyasiler tarafında okul açan, hayır işleri yapan bir cemaat algısı vardı. Bizlerde de böyle bir algı vardı. 

"Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe'ye operasyon yapılmıştır"

O dönem 12 numara org'un kurucu Mehmet Alakuş'la Beyaz TV'de röportaj yaptık. Alakuş bana ısrarla bunun bir cemaat operasyonu oldugunu onları çok iyi tanıdığını belirtti. Aslında o gün ben biraz 'Acaba mı?' dedim. Hatta Alakuş bana Ergenekon ve Balyoz davasının da arkasında bu kamu görevlilerinin olduğundan bahsetti. 

Bu geceki düşüncem şudur. 3 Temmuz'da Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe hedefe konulmuş, zorlama kararlarla örgüte sokulmuş ve operasyon yapılmıştır. 

Bu operasyonun sebebi Fenerbahçe'yi ele geçirmek, Aziz Yıldırım'ı tasfiye etmek, hükümeti Fenerbahçe ile karşı karşıya getirmek gibi farklı sebepler olabilir.

Çok açık ki (bugün anlıyoruz) hedef Fenerbahçe ve/veya Aziz Yıldırım'dı.Operasyona bazı menajerler yem olarak sokulmuştu (Bunu o günlerde de söylemiştim) Ben o gün için devletçe atanmış, güvenilen adalet ve kolluk görevlilerinin böylesine bir kumpasa girişeceklerine asla ihtimal vermedim. 

"Bazı takımlar ayıklanmış"

Yine şimdi düşünüyorum ki bazı takımların tapeleri ayıklanmış, bazı şahıslar soruşturma dışında bırakılmışlardır. 

Hatta bazı TFF görevlilerinin bu operasyonu önceden bildiklerini düşünüyorum bunu Lütfi Arıboğan'ın suratına da söyledim. 

Arıboğan'ın tapelerini okuyunca çok dikkatli az ve kontrollü konuştuğunu hissettim. Ona "Lütfi sen bu operasyonu önceden biliyordun değil mi?" diye sordum ama "hayır "dedi. Gelelim Ertem Şener, Rasim Ozan Kütahyalı ve benim o günkü konuşmalarıma... O gün için devletçe makbul, bir çok siyasetçinin icazet aldığı bir cemaat için bizim de olumlu düşünüp konuşmalar yapmamız doğaldır. Kaldı ki o dönemlerde moderatör Ertem değil Göktuğ idi. Bugün her kim ki PDY yada Feto örgütünü savunur o kişi darbeci ve vatan hainidir.