İşte Ahmet Çakar'ın o yazısı:

Fenerbahçe dün geceki galibiyetiyle belki de büyük bir kırılma noktası yaşadı. Kaybetselerdi şampiyonluk şansı çok azalacak, Erol Bulut yüzde 99 kovulacak, bütün dinamikler sarsılacaktı. Ama şimdi tekrar şampiyonluk potasına 3 puan dezavantajla girmiş oldular. Özellikle Fenerbahçe'nin ilk yarıdaki oyununa baktığımızda Trabzonspor'u adeta sahadan sildi.

Ama sadece ilk yarı... Tüm kontrolleri eline aldı, kolay top kaybetmedi, Trabzonspor ise izledi. özellikle Attila Szalai gecenin en iyi futbolcusuydu. Pek tabii ki golü atıp Fenerbahçe'yi hayata döndüren Pelkas'ı da unutmamak gerek. En büyük hayal kırıklığı Mesut Özil... Fizik olarak bir türlü hazır olamıyor. Dün akşam Trabzon'da yorulana kadar sahada var mıydı yok muydu belli değil.

Aslında ilk yarı Uğurcan olmasa Fenerbahçe öne geçmişti bile... İkinci yarı Trabzonspor daha atak oynadı. Özellikle Nwakaeme ve Ekuban çok şey yapmaya çalışıyorlar ama onlara ayak uyduracak başka formda oyuncu görmedik. Mesut çıktıktan sonra Pelkas onun yerinde oynamaya başladı ve bitime kısa bir süre kala da 20 metreden harika vurdu ve Fenerbahçe'deki tüm kara bulutlar bir Yunanlı tarafından pek tabii ki bunu pozitif anlamda söylüyorum dağıtılmış oldu.

Dün usta yazar Yaşar Kemal'in ölüm yıldönümüydü hakem Yaşar Kemal'in de çok kötü bir gecesiydi... İlk yarıda Nwakaeme gole gidecek, bir faul icat edip pozisyonu kesiyor. Uzatma dakikalarında da Bakasetas'ın suratına atılmış çok net bir dirsek var. Böyle penaltılar çalınıyor, üstelik VAR davetleri de oluyor. Ama dün gece bu davet olmadı.