Fenerbahçe'nin efsanesi Engin Verel'den, başkan Ali Koç'a kaptan tavsiyesi: "Senin başkanlığın döneminde Galatasaray, Beşiktaş, Medipol Başakşehir, Trabzonspor şampiyon oldu. Senin bir tane bile kupan yok. Bu tablo her şeyi ayan beyan ortaya koyarken, rakiplere saldırarak, taraftarı kışkırtarak ayakta kalmaya çalışmak yanlış politika."

Camiaları temsil eden kişiler aklı selim davranmak zorunda... Fanatizm pompalamak ve yönetimsel hatalarını bu şekilde örtbas etmeye çalışmak, lider tavrı değildir. Fenerbahçe'ye gönül vermiş pek çok taraftarın bile onaylamadığı 'nefret' dili koskoca camiayı temsil edenlere yakışmıyor.

Türkiye'yi FETÖ belasından kurtarmakla övünen bir camianın böyle ayrıştırıcı ve çatışmacı bir üslupla rakiplerine saldırması, Fenerbahçe'ye kamuoyunda ancak antipati kazandırır.

İTİRAZ EDİLMESİ KOMİKTİR

Trabzonspor şampiyon olmuştur ve şampiyonluğunu en güzel şekilde kutlamalıdır. 2010- 2011 konusu iki camia arasında bir itilaf yaratsa da bu meseleden tamamen bağımsızdır. Trabzonspor'un Altay maçının Atatürk Olimpiyat Stadı'na alınmasına, Altay'dan önce Fenerbahçe'nin itiraz etmesi komikliktir.

Rakip şampiyonluk kupasını kaldırırken, idmanda şampiyonluk kupası kaldırma fikri garabettir, rezalettir, hazımsızlıktır. Fenerbahçeli futbolcuların bile beden diline baktığınızda bu yapılanlardan hoşnut olmadıkları, zoraki bir şekilde bu saçma ritüelleri yerine getirdikleri fark ediliyor. Onları da bu sefil durumlara düşürmeye, alet etmeye kimsenin hakkı yok.

Bir ay önce basın toplantısında, "Trabzonspor şampiyonluğu hak ediyor" açıklaması yapıp, 1 ay sonra "Trabzonspor kollanıyor. Siyaset sayesinde şampiyon oldular" demek nasıl bir tutarsızlıktır.

CAMİANIN İMAJINA ZARAR VERİR

Trabzonspor'a karşı İstanbul takımlarının birleşmesi gerektiğini söylemek 'Çılgınlık'tır. Hayırdır, Trabzonspor'a karşı bir savaş ilan edildi de bizim mi haberimiz yok.

Bu tavır ve söylemler seni eğlence malzemesi yapmaktan başka bir işe yaramaz. Daha da kötüsü camianın imajına zarar verir.

Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi'nin, "Ali Koç'un gazına gelmeyin... Ben şaklaban değilim" gibi ifadelerini eleştirebilirsiniz. Üslup elbette ağır ve yakışıksız. Ama "Söyleyen kadar söyleteni de" eleştirmek durumundayız.

Son hezeyan, 12 Mayıs bildirisi... Dönenim Fenerbahçeli TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, "O sezon Fenerbahçe şampiyonluğu son maça adar kimin sayesinde taşıdı, benim sayemde taşıdı. Play-off sistemini kim getirdi. Play-off olmasaydı Fenerbahçe 10 puan geride değil miydi?" sözleri orta yerde dururken böyle camiaları düşman edecek bir dille bildiri yayınlamak çizmeyi aşmaktır.

NEFRETİ KÖKLEŞTİRMEYE ÇALIŞMAK

Her iki camianın formasını giymiş biri olarak Fenerbahçe ve Galatasaray'ın bu şekilde karşı karşıya getirilmesini şiddetle reddediyorum. Geçmişte iki camia arasında yaşanmış birçok dostluk ve centilmenlik örneği varken, olumsuz olayları sürekli gündeme getirip, nefreti kökleştirmeye çalışmak hangi akla hizmettir.

Daha önce "Tribüne oynama Ali Bey" başlığıyla kaleme aldığım bir yazıda bu tavrın doğru olmadığını söyleyip, uyarılarda bulunmuştum. Ama görüyorum ki aynı tutarsızlıklar devam ediyor. Artık olay 'Tribüne oynama' boyutundan çıkıp, 'Tribünü kışkırtma' boyutuna gidiyor. Kendinize çeki düzen verin...