Ali Koç'un sarı lacivertli takımın kamp yaptığı Antalya'daki otelde düzenlediği basın toplantısından öne çıkanlar şöyle:

İyi bir kamp dönemi geçirdik. Sezonun ikinci yarısı için faydalı bir kamp olduğunu hocamız bize iletti. Algı operasyonları yapılıyor. Bazı rakiplerimizin bizi hedef alan açıklamaları var. Bugün benim için önemli olan sizin sorularınıza cevap verebilmek. Önemli olan kamuoyunu aydınlatabilmek.

''TAHKİMİN ALDIĞI KARARLAR GERÇEĞİ YANSITMIYOR''

Yeni olan, TFF'nin, UEFA benzeri bir FFP'yi kendisine uygulaması. UEFA'nın FFP'si işleseydi ülkede, bir adım öteye gitmemiz gerekmeyecekti. FFP'nin meyve vermediği, kulüplerin tam tersi yönde gittiği yegane ülke bizimki. Tahkim'in aldığı kararlar ve bunun bazı medyalarda ele alınış şekli gerçeği yansıtmamaktadır.

''ARTIK SABRIMIZ TAŞTI, BU NOKTAYA GELMEK İSTEMEZDİK''

Adil rekabet istediğini söyleyenlerin aslında nasıl adil bir rekabet içinde olmadığını dilim döndüğünce anlatayım. Artık sabır taşımız çatladı. Biz bu noktaya gelmek istemezdik. Artık Türk futbolunu sporunu değil, kendi kulübümün çıkarlarını korumak zorundayım. Açıklamalarımı inşallah bazı kanallar sonuna kadar verirler.

''FAİZDEN EN AZ ETKİLENECEK KULÜP BİZİZ''

Biz faizler konusunda bir itirazda bulunduk, Beşiktaş da bizim gibi etti. Bu arada 18 kulüp içinde faiz meselesinden en az etkilenecek kulüp de biziz çünkü bizim borcumuzun %80'i döviz kuru üzerinden. Tahkim Kurulu'na yaptığımız açıklama Fenerbahçe'nin harcama limitlerini arttırmak ile ilgili değildi. Takım harcama limitlerinin hesaplanma yöntemine itiraz ettik. Yarın devletimiz bir çalıştay düzenleyecek. Önümüzdeki 3 günde bazı konular ele alınacak. Türk futbolunda rekabet hırsıyla gözlerini bürümüş şekilde açıkla yapan insanlar nasıl Türk futboluna katkı sağlayacak?

''BİRKAÇ SENE SONRA ÇÖKECEK SİSTEMİ...''

Devletimiz faizler çok yüksek diye bas bas bağırmıyor mu? Biz, güncel piyasaya göre limitler belirlensin dedik. Bunda ne var? Harcama Limitleri ile ilgili başvurumuzu Sicil Kurulu'na yaptık. Birkaç sene sonra çökecek sistemi, sanki çökmeyecek gibi, çökeceğini de kabul ederek niye ilerliyoruz? 'Şimdi böyle gitsin, sonra bakarız' diyorlar. Dolayısıyla bunun için tahmini bir faiz rakamı kullanmanın anlamsız olduğunu ifade ettik. İşin enteresan tarafı TFF de böyle düşünüyor. Böyle düşünmelerine rağmen ne hikmetse ilerleyemiyoruz.

''EN ÇOK BORÇ SIKINTISI OLAN BİZİZ''

Yeniden yapılandırma için bu odada çeşit çeşit insan var ama bir tişörtü herkesin giymesi bekleniyor. Bütün rakiplerimizin içinde en çok borç sıkıntısı olan biziz. Ödeme yükümlülüğü yüksek olan da biziz. Bir bedenin herkese uyması mümkün değil. TFF’nin limit sistemi çökecek. Bunu dediğimizde, ‘O zaman bakarız’ diyorlar.

''BU SÜREÇ EN ÇOK TRABZONSPOR'A YARIYOR''

Yeniden yapılandırmayı imzaladığımız an, ilk günden temerrüte düşüyoruz. Bu bizim hiçbir ihtiyacımızı karşılamıyor. 5 yıl da karşılamıyor. Ne yapacağız? 5 yıl sonra takla atacağız, bir 5 yıl daha borçlanacağız. Devlet el atmak istedi ve bankalarla yeniden yapılandırma gerçekleştirildi. Niyet tabii ki iyi, fakat sonuç iyi olmuyor. Yeniden yapılandırmayı imzalayan kulüplerden biri hariç hiçbiri memnun değil. Bu 5 yıllık süre, en çok Trabzonspor'a yarıyor. Başkanları ne kadar kötü durumda olduklarını ifade ediyordu, ne olduysa, 2019'un Mayıs ayında rahatladıklarından bahsediyor. O arada ne oldu? Trabzonspor'a göre kurgulanmış bir model.

''OLMAYACAK DUAYA AMİN DİYORUZ''

Yolda giderken kural değişmez diyorlar ya... Tekrar gözden geçirmek zorunda olunan bir model. Gözlerimizin içine baka baka olmayacak duaya amin diyoruz. İmzalayın, yolda giderken düzelir, burası Türkiye diye de düşünebilirsiniz. O da bir bakış açısı. Biz yapamayacağımız yükümlülükleri üstlenmek istemiyoruz.