TRABZONSPOR’UN olaylı kongresi kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor.Kongreye katılan avukatlar, Ali Sürmen, Nusret Yılmaz, A. Şükrü İpek ve Sabri Murat Çavga, demokratik teamüllerin felç edildiğini söyledi.  Sürmen,”Seçimli kongrenin önemine vurgu yaparken, Yılmaz, “Trabzonspor’un imajı derin yara aldı” dedi. İpek, bu yönetimin adil seçimli bir kongre yapmayacağını hatırlatırken, Çavga,  “Trabzonspor’u kaosa ittiler” dedi.    

YÖNETİM KONGRE KARARI ALMALIDIR

Ali Sürmen: Yönetim kongre kararı almalı: Genel kurul öncesi bir hareketlenme vardı. Sayın Başkanın icraatlarını olumsuz bulan ve olumlu bulan insanlar vardı. Ama olumsuz bulanlar daha çoğunluktaydı. Bunun nedeni insanların fikrine hiç saygı duymadan, onların görüşünü tartışmadan tek adamlık rolünü üstlenmesiydi. Genel Kurulda bu zirve yaptı. İnsanlar nice yönetimler geldi geçti. İbra edilmeyen arkadaşlarımız oldu. Albayrak mağdur edildi. Hatalıydı. Ama neticede yanlış olduğu anlaşıldı. Sayın Albayrak bile böyle bir tepki koymadı. Bir genel kurul öncesi konuşan arkadaşlar dövüldü. Bu hiç hoş değil. Trabzonspor’a yakışmadı. Bir toparlanma yönetimi terbiye etme amacı haddi değil ama Trabzonspor başkanı ve yönetimi nasıl olması gerekirse ona davet etme yönünde bir birliktelik oluşuyor. Yönetimin yapması gereken Trabzonspor’a sahip çıkmaktır. Bu da kongre kararı almaktır. Bu gürültülerde, şubat ayında mahkeme incelemesi var. Bu olaylar oluşmuş bir güven tazelemesi gerekiyor. Yönetim olağanüstü kongreye gitmelidir. Eğer olmazsa dernekler masasına müracaat yapıldı. Ne netice çıkar bilemeyiz. Ama mahkeme ne karar verir bilemeyiz ama hukukçuların görüşü kongrenin iptal edileceği yönünde. Kongre günü yönetimi uyardım. Sayın başkan sizin hukukçularınız herhalde sağlıklı değil. Değiştirin hukukçularınızı bu kongre iptal edilirse 2015 bütçeniz onaylanmamış oluyor. Bunun olması bütçesiz yönetim demektir ve dolayısıyla yönetim düşer. Harcama yapamazsınız, bunları söyledik. Kayyuma gitmek demektir. Bütçesi olmayan Yönetim olunca ne olacak? Mahkemeye biri başvuracak. Kongre için bütçe için derneğe kayyum atanmasını mahkemeden talep edecek. Şartları zorlamamak gerekir. Trabzonspor’daki yönetici olanlar herkes eleştirilmiştir o da eleştirilir. Yöneticilik bittikten sonra her şey bitmeli. Eski başkan olarak layık olduğu saygı hak edecek şekilde görevi bırakmalıdır.

TRABZONSPOR DAHA BÜYÜK KAOSA ATILDI

Sabri Murat Çavga: Trabzonspor daha büyük kaosa atıldı. Kongre son yıllarda katıldığım en büyük en büyük mali kongre oldu, çok güzel kongre oldu. Her şey muhteşemdi, güzeldi, kalabalıktı. Ama içeri girdikten sonraki, başlangıç aşaması, kulübe yakışmayan, tarihinde görülmemiş bir seviyesizlik oldu. Yani orada bir saldırı olayı oldu. Divan için iki tane liste yarışıyordu. Köksal Güney ikincisini okuma bile okumadı. Biz tribünden müdahale ettik onu da oku diye. Bu müdahale sonucunda zorla ikinci listeyi okudu. Sonuçta demokratik bir ortamda iki üç listede olabilir. Sonuçta en çok oyu alan kimse kongreyi yönetir. Oylama sırasında birinci listeye el kaldıranların çoğunun katılım kartı yoktu. İkinci liste için kalkan elleri de gördük hepsinin katılım kartı var ve listeye göre 2.5 katı bir el kaktı. Her şey objektif şekilde ortada. Buna rağmen hiç ummadığımız bir şey oldu. Bizim liste kazandı oy çokluğuyla dedi. Bir büyük şok yaşadık. 2-3 dakika bir infial oldu haklı olarak. Divana yürümeler oldu protestolar devam etti. Buna rağmen kongreyi yönetmesi için divanı çağırdı. Bundan sonra iş çığırından çıktı. Bu bence görülmemiş bir skandaldı. Yani doktor olan kültürlü bir insana yakıştıramadım. Ayıp insanların yüzüne nasıl bakacak Trabzon’da. Kendi ailesinin yüzüne nasıl bakacak, vicdanı rahat mıydı? Bunu neye göre açıklayacak Köksal Bey? Bu Trabzon’u daha büyük bir kaosa attı, utanılacak bir leke oldu. Bundan sonra bu başkan ve yönetimin anti demokratik uygulamalarına karşın bütün insanlar infial halindeydi ve büyük bir gürültü de vardı. Bundan sonra bütün Trabzonspor kamuoyu %80-85’i bulan muhalefeti kemik haline getirdi. Yaptığı anti demokratik uygulamalarla muhalefeti kendisine karşı birleştirdi. Bunun çok hayırlı olacağını düşünmüyorum. Bundan sonra kısa zamanda bir kongre olması lazım. Bu başkanın savunulacak hiçbir tarafı kalmamıştır, yazık bu hale getirdi kulübü ve birkaç dolduruşa getirdiği insanla sözde sloganlarla iş yapacağını zannediyor ama bu olay böyle bitmeyecek, daha büyük problemler doğacak. Ayrışma ve kamplaşma daha büyük olacak. Başkan ve Köksal Güney tek kelimeyle rezalet yaptı diyorum.

TRABZONSPOR’UN İMAJINI ZEDELEDİLER

Nusret Yılmaz: Trabzonspor’un imajını zedelediler. Kongrede konuşan bir hukukçu olarak bir hukuksuz kongrenin başladığını devam ettirildiğini ve sonlandırıldığını gördük. O manada yapılan kongrenin Trabzonspor’un değerleri ve imajıyla da bağdaşmadığını düşünmekteyim. Bir spor kulübü olarak sahada almış olduğu neticeleri yarın değiştirebilirsiniz. Sportif anlamda başarıyı ve başarısızlığı farklı zamanlarda yakalayabilirsiniz ve yanlışları düzeltme şansınız vardır ama zedelenen kulüp imajını düzeltmek çok daha zordur. Bu manada son dönemde yaşanan hadiselerin Trabzonspor kulübü değerleriyle imajıyla bağdaşmadığını düşünüyorum. Hukuk anlamda kongresini icra etmiş bir kulübün hukuk peşinde koştuğunu iddia etmesi de son derece güçleşir. Kongrenin özeti benim açımdan budur. Kendi içinde hukuku sindirememişseniz kendi işlemlerinizde hukuki davranamıyorsanız, hukuki mücadele sürdürüyorum hukuk adalet peşindeyim söylemini başkalarına inandırmanız güçleşir. Ben Trabzonspor’un yaşanan bu hadiseler dolayısıyla kan kaybettiğini düşünüyorum. Yani süreç nereye gider? Yani gördüğüm kadarıyla Trabzonspor dibe gidiyor. İnşallah yanılan biz oluruz. Bu saatten sonra hukuki anlamda şu olur bu olur dememin de bir anlamı kalmıyor. Çünkü artık bir şekli göz önüne alırken özü kaybetmeye başladık. Trabzonspor’un açısından asıl tehlike budur. Şu aşamada mevcut anlayışın kendi düşüncesini egemen kılmak olduğunu ve bunun esas kabul ettiğini görüyorum. Bundan sonra nasıl davranır bilemiyorum. Ama şu aşamaya kadar genel kurulda divan teşekkülünde yapılan oylama şekli o anlayışın tezahürüdür. Sonrasında nasıl bir devamlılık gösterirler onu bugünden beyan etmek doğru değildir. Bu zamana kadar kendi düşüncesini dayatma anlayışı uygulandı. Yoksa genel kurulun iradesine bu manada saygı gösterileceğini düşünmüyorum.

“KONGREDE BİR ÜÇTEN BÜYÜKTÜR” DEDİLER

A. Şükrü İpek:Bir üçten büyüktür dendi. Kongreye hukuki açıdan bakarsak hukuksuz bir kongre oldu diyebiliriz. Yani bunun hiç tartışılacak bir tarafı da yok bana göre. Özellikle kongre Divan Başkanlığının seçiminde çok açık bir şekilde hukuka aykırı bir şekilde davranıldı. Bizzat benim de gözlemlediğim üzere bunu şöyle daha kolay söyleyebiliriz bir üçten büyüktür dendi. Benim bizzat gözlemlediğimiz nerdeyse 1. Liste 2. Listenin bir değilse üç katı en azından iki katı kesindi. İkinci listenin divan başkanlığı görevini yapmasını gerekiyordu. Ama bir oldu-bitti hukuka aykırı bir şekilde yapıldı ve ondan sonra yapılanların hukuki açıdan bir önemi kalmadı. Hukuksuz başlayan bir kongre sonradan hukuki bir hale de gelmez. Şu anda kongrenin kayyuma gider mi diye bir şey söylemek çok zor. Bu süreç Trabzonspor’da bir dönüm noktası olacak ama olumsuz bir dönüm noktası olacaktır bana göre. Bundan sonra bir sürü olumsuz şeyin fitilinin ateşlendiği bir kongre olarak tarihe geçeceğini düşünüyorum. Çok yanlış da yapıldığını düşünüyorum, çok kötü olacak. Kayyum işini bilmiyorum. Davalar açılır mı? Açılırsa mahkemeler ne karar verir? Dernekler masasına bir başvuru olacakmış, olmuş. Bu konuda ne olur? Tabi hukuk olduğu için önceden bir tahminde bulunmak zor ama hukuksuz olduğu kesin, onda hiç problem yok. Bundan sonra yapılacak seçimli kongrede de kesinlikle bir manipülasyonun çıkacağını düşünüyorum. Çünkü mevcut yönetim bu kongredeki davranışıyla her türlü seçim ve sandıktan kaçacağını bana göre göstermiştir. Dolayısıyla bir sonraki zorunlu bir kongre olsa bile aynı şeyleri yine yapacaklarını düşünüyorum bunun için gerekli tedbirlerin alınması için ne gerekiyorsa yapılmalıdır.  

ÜYELİKLERİ GÜNDEME DİVAN ALMADI

Ali ÖZBAK :Trabzonspor Divan Başkanlık Kurulu, geçen hafta sonu yapılan olağan genel kurulda olayların yaşanmasında "Divan, denetleme ve sicil kurulları da ittifak içerisindedir" söylemlerine katılmalarının mümkün olmadığını, olumsuzluğun adresinin belli olduğunu bildirdi.

 Divan Başkanlık Kurulu Başkanlığı, bugün gerçekleştirilen toplantı sonrasında yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, öncelikle 14. dönem divan başkanlık kurulunun görev süresinin gelecek şubat ayında sona erdiği belirtilerek, "Bu itibarla, göreve getirilecek 15. dönem divan başkanlık kurulunun seçim tarihi 14 Şubat 2015 günü olarak kararlaştırıldı. Divan genel kurul toplantısının gündemi, yeri ve saati ocak ayı ortasında tüm divan üyelerine duyurulacaktır. Bu tespit, tüzüğün 49. ve 50. maddeleri gereğince yapılmıştır" ifadelerine yer verildi.

Hafta sonunda mali genel kurulda yaşanan olaylara değinilen açıklamaya, şöyle devam edildi:

"Divan Başkanlık Kurulumuz, 20 Aralık 2014 günü yapılan 69. olağan genel kurulda yaşanan olayların, yüce kulübümüzün tarihi önemi ve dokusu ile hiç bağdaşır olmadığını da maalesef gözetlemiş olmasından ötürü, son derece üzüntü duyduğunu tüm camia mensupları ile paylaşmaktadır. Bu üzücü olayların yaşanmasında,  öyle ifade edildiği gibi 'Divan, denetleme ve sicil kurulları da ittifak içerisindedir' söylemlerine katılmamız mümkün değildir, zira olumsuzluğun adresi bellidir."

Tüzüğe aykırı üye yapıldığı iddia edilen üyeler konusuna ilişkin ifadelerin de yer aldığı açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Tüzüğün 10/c maddesindeki üye sayısını aşan kararı veren yönetim kuruludur. Bu, kanun ve tüzük gereği böyledir. Kaldı ki buradaki üye kayıtları aşağıdan yukarıya değil, yukarıdan aşağıya toplu kayıt yapılarak sonuçlandırılmıştır. Yani üye başvuruları önce sicil kurulunca değil, yönetim kurulunun onayından geçerek sicil kuruluna gönderilmiştir. Bunun ise nihai çözüm yeri Medeni Kanun'un 80. maddesi gereğince genel kuruldur ama 20.12.2014 günü olağan genel kurulda diğer konular nasıl görüşülmüşse, bu konunun da onlar gibi görüşüldüğünü, her ilgilinin görüşüne sunmayı da bir görev saymaktayız. Yaşanan ve yaşanacak süreçte kulübümüzün büyümesinde emek sahibi olanlara karşı daha özenle yaklaşması ve onların korunması yüce kulübümüzü daha yücelteceği düşüncemizi büyük camia mensuplarımızla paylaşmaktayız."

Günebakış