Spor Toto Süper Lig’in 32. hafta maçında evinde Trabzonsporla 2-2 berabere kalan Atiker Konyaspor’un Teknik Direktörü Aykut Kocaman, maç sonu önemli açıklamalarda bulundu. Trabzonspor’un 9 maçtır namağlup olduğunu ve bununla birlikte ciddi bir öz güvenle sahaya çıktığını söyleyen Kocaman, “Kazandıkları takdirde onları hakikaten yarının sonlarında hiç ummadıkları belki ikinci yarının başlarında dile hiç ummadıkları bir yere taşıyacağını düşünerek çıktılar sahaya. Büyük bir öz güven vardı. Her zaman söylüyorum sporcular için en önemli öz güvene sahiptiler. Bunun yanı sıra hakikaten becerili oyunculara da sahipler. Bizim durumumuzda 11 haftalık galibiyetsizlik normal şartlarda Konyaspor’un son dönemlerdeki ortalamasına yakışmayacak bir sonuç grafiği vardı. Bunu geçen hafta zorlu bir takım olan Alanyaspor karşısında sonlandırmıştık. Oyuna dair yapabilirlik düşüncemizin biraz daha arttığı maç öncesi gözüküyordu. Esas konu bugün bizim teknik konumuz değil. Düşünüyoruz, taşınıyoruz bazen oluyor bazen olmuyor. Rakipler ne yapar? Nerelerde avantajı var? Ne zaman baskı yapmamız lazım? Ne zaman geri çekilmemiz lazım? Sonra sahaya çıkıyoruz bir kapışma bekliyoruz. Ancak son dönemlerde artık kapışmalar sahada olmuyor ne yazık ki” şeklinde konuştu. 

“Ülkemizdeki ligin adını güçlüler ligi olarak çevirelim” 
Hakemlerin verdikleri kararları da sert bir şekilde eleştiren Kocaman, “Suat Arslanboğa ile Halis Özkahya. Neye göre kararı veriyorlar anlayabilmek mümkün değil. Hem kendileri adına hem takımım adına hem Trabzonspor adına. Sahada ter döküyor bu insanlar. Çalışıyorlar, çabalıyorlar bir şey yapıyorlar. Bırakın Trabzonspor’a puan kazandırmayı, ya da Galatasaray’a ya da Fenerbahçe’ye ya da Beşiktaş’a ya da Konyaspor’a, güçlülere. Bırakın oynayabildiğimiz kadar oynayalım. Zaten bizden iyi takımsa yenerler bizi, sana ne? Niye müdahil oluyorsun? Olmayan penaltıyı penaltıya çeviriyorsun. ‘VAR’a gitmek zorunda mıyım?’ diyor. E değilsin tabii ki, güç sende. Ben bu insanlara gerçekten çok hayret ediyorum. Bir insanı kırdığımız zaman üzülüyoruz. Kimsenin gönlünü kırmak istemiyoruz, kalbini kırmak istemiyoruz. Birisi hakkında bir şey söylediğimiz zaman da sonra ‘ayıp ettik’ diyoruz. Bu insanların utanma duyguları ne oldu acaba çok merak ediyorum. Hiç mi anaları, babaları, çocukları yok? Yüzüne baktıkları zaman gurur duyacakları ya da yanlış yaptım diye gözünü kaçıracakları hiç mi insan yok? Niye müdahil oluyorlar? Haftalardır sadece bizim maçlarımız değil. Bu hafta zaten kara bir hafta, söyledikleri gibi bırakın oynasınlar. Çok ayıp. Çalışmaya dair, gelişmeye dair her şeyimizi elimizden alıyor. Yani insan geçen hafta sahaya girip, çıkıp oradan gitmekti yani o acayip gol iptalinden sonra. Bu hafta da acayip acayip şeyler yani son dakikalarda. Sana ne ya Halis hoca bırak oynayalım, Trabzon yener zaten bizi yani. Haftalardır konuşmuyorum, bir şey demiyorum ama fark etmiyor yani, acayip bir şey var, çözmek mümkün değil. Bir önerim var, Süper Lig ismi falan gereksiz. Ülkemizdeki ligin adını güçlüler ligi olarak çevirelim, herkes rahat etsin. Sahaya çıkarken bilelim, gücümüzü bilelim ona göre hareket edelim. Onun için maçla ilgili konuşmanın anlamı yok. Kararı vericiler biz değiliz ne yazık ki, ne oyuncular ne de antrenörler karar verici değil. Ülkemizde facia durumda hakemler. Özellikle VAR girdikten sonra, VAR’da bükülmeye başladı ki tamamen bilerek hareket etme hali oldu. Bu çok acı, herkesi yakacak en sonunda” ifadelerini kullandı.