Trabzonspor Kulübü Başkanı açıklamalarda bulunuyor...

Ahmet Ağaoğlu : Ben de kendimi pek o şekilde görmedim. Şöyle gözümün önünden geçiriyorum da, 62 yaşındayım yaklaşık olarak bir 35 senedir sporda yöneticilik yapıyorum. 
Çok gergin bir maçtı. Başından sonuna kadar gergin maçtı. Gergin olabileceğini tahmin edebiliyorduk. O düşünceden hareketle tribün yerleştirmesi yapılırken protokol tribününden ayrı bir yerde bizim oturmamıza izin vermeleri konusunda orada ki federasyon yetkilisi ve emniyetten sorumlu jandarma yarbay ondan rica ettim. Onlarda bizi kırmadı, protokol tribününden bayağı uzağa aldılar. 
Benim bulunduğum yer ile protokol tribünü arasında 30 40 metre mesafe vardı. Bu gerginliğin, bu bakış açısının beklentim vardı ama bu düzeyde sıkıntı yaşanacağını tahmin etmiyordum. 
Nerden kaynaklandığını anlamakta zorlanıyorum. Her ne kadar Erol bulut orada mavi pantolon, turuncu tişörtle çıktıysa da normal futbol müsabakası.. Aynı takım bir hafta önce şampiyonlukta ki rakibimizle maç oynadı. 


YAVŞAKLAR, ŞAMPİYON OLAMAZSINIZ DEDİLER...

Bazı şeyler birikiyor, ondan sonra taşıyor, onlarda demek birikmiş bu şey patlama noktası veya kaynama noktası bizle olan maçlarına denk geldi. 
Daha maçın başlama düdüğü ile birlikte bilmem neler, bit yavrusu olduğu için onu söylemekte sıkıntı görmüyorum. Yavşaklar, şampiyonluk olamazsınız, siz mi şampiyona olacaksınız falan.. 
Hatta maç devam ederken, protokol tribününde bulunan federasyon yönetim kurulu üyesi orayı terk etmek zorunda kaldı. Küfürlerden ve hakaretlerden rahatsız olduğunu ifade ederekten.. 
Maç boyunca devam etti. 
Rahatsız edici boyutlara ulaştı. Atılan gollerden sonra, acayip, acayip hareketler, hakaretler.. 
Maçın bitiş düdüğünden hemen sonra, çok ciddi gerginlik yaşandı. O gerginlik yaşandığında yine yaklaşık olarak 30 - 35 metre mesafedeydim. Uzaktan izlemeyi, yönetim kurulu arkadaşıma söyledim?

Fazla uzatmayın çıkıp gidelim. 
2 dakika daha sıkıntı yaşanmasaydı biz orayı terk edecektik. 
bizim bulunduğumuz tribünü ayıran bariyer var. Orada da emniyet güçleri vardı. Karşılıklı laf atışmaları. 
Ama orada bir beyefendi arkadan yürüme yolundan, oradan kopup geldi. 
Parmağını da sallayarak, “Bilmem ne oğlu, neler…”
Kıvılcımın patlama noktası orası. 
Bizim arkadaşlar büyük tepki gösterdiler. O söylediğin sensin falan.. 
Rahmetli babamı hiç öyle bir şeyle özdeşleştiremedim. Aynı beyefendiye söylediği lafları iade ettim. 
Tekrar araya emniyet güçleri girdi. Sakinleştik, alanya kulübü başkanı elinde telefon “Sen benim ağabeyime küfrediyorsun” 
Elinde telefon, “Ağabeyim protokol 2” yazıyor.

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU İLE İYİ İLİŞKİLERİM VAR...

Her halde tanımlamalar o şekilde.. 
İçinde düşünüyorum. Ben sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nu ağabeyi olarak düşünüyorum. 
İlk şeyim, “Ben senin ağabeyine niye küfredeyim” 
Mevlüt bey 15 senedir tanıdığım, bir şekilde ilişkim olduğu, aile bireyleriyle özdeşleştirdiğim insan.. 
Daha sonra orada ısrarla, “Ağabeyime küfrediyorsun” diyince ısrarla telefonu gözüme sokarak ağzımdan çıkmasını beklediği bir şeyler vardı. 
Provokasyon, tahrik var orada. Her halde iyi biliyor.. 
O arada bir arkadaşım söyledi, bize o küfürleri söyleyen büyük ağabeyiydi..

Kulüpte de yönetici.. Her şeyin ötesinde biz misafir olarak gitmişiz oraya. Maç öncesi hiç ilgilenme yok, hoşgeldin yok. Tribünde var. Biz Fenerbahçe ile maç oynadığımızda geçen hafta, yarı final rövanş maçını. Maç günü sabahı Ali Koç telefon açtı, “Her hangi bir ihtiyacımız olup olmadığını, bulunduğumuz yerde rahat olup olmadığımızı sordu” Bunlar doğal olan şeyler. normal olmayan şeyler gelirsiniz arkadan kulüp yöneticisi  “Bilmem ne oğlu neler” Bunlar karşılama anlayışı, ev sahibi, misafir perverlik anlayışı bu.. “Ağabeyime küfrediyorsun, küfrediyorsun” diyince hareket bu. Bununla birlikte bir iki kelime söylemiş olabilirim. Vursam 20 cm mesafedeyim. Kimse şey yapmasın 62 yaşındayız ama vurmaya kalksam dibimde duruyorsun.. “Sen benim ağabeyime küfrediyorsun, sen benim ağabeyime küfrediyorsun” Telefon burada.. anlamkat zorlandım. En sonda yürü git falan dedik.. Havaalanına geldiğimiz zaman işte, oyuncular uçağa bindiler. Bazı arkadaşlar ve bizim medya grubu hala bekleme salonundaydı.

İFTİRANIN YALANIN LİMİTİ YOKTUR

Alanyaspor başkanını bir televizyon kanalına bağlandığını, benle alakalı olarak ağza alınmayacak küfürler etti, alkollüydü, ağzı leş gibi içki kokuyordu gibi bir takım ifadeleri kullandığını söylediler. Ağza alınmayacak küfürler yok. Ciddi tahrikler var. Vurmaya kalktı. Vurdum mu vurmadım mı? Ellerinde sürekli her taraftan çekiyorlar. Her şeyi anladım, hadi bunlar yakıştırılabilir. İftiranın, yalanın atmaya başladığınızda limiti yoktur. Benim ağzım koksa, koksa benim anamın sütü kokar. Alkolü uzaktan şişeden görmüş adamım. Alkolün kullanıldığı masalarda dahi oturmakta çekinen, imtina eden, mümkün olduğunca o tür ortamlarda bulunmayan insanım. İnsan biraz utanır. Karşında ki insanı bu şekilde itham ediyorsun, itham ettiği insan Trabzonspor kulübünün başkanı. Arkadaşlara uçağı bekletin, emniyete haber verin bir ekip göndersinler, burada alkol muayenesi yaptıralım diye.. Emniyetten geldiler o şekilde bir şey yapamayacaklarını söylediler. Nasıl yapabilirsiniz. Yoldan geçirdiğiniz herkese o alkol metreyi ulaştırıyorsunuz da, öyle olduğunu ifade ettikleri zaman bizim yönetim kurulu üyemiz doktor Kiban Yaşar beye söyledim. Trabzon havalimanında yaptırabilir miyiz? Aradan süre geçecek 55 dakikalık uçuş var. Bu iftiralar atanlar, “Yarın Trabzon’da yaptırdı, 1 saat sonra ayıldı” diyebilirler. Kibar bey, orada eser miktarda da olsa orada gözükür.

VURMAYA KALKSAM VURURDUM

Vurmaya kalksam, vururdum.. Hiç bir şeyden sakınmam. Oraya kadar gelmişse olay, bu kadar ağır tahrik varsa.. En azından orada frine basmayı becerebildik. 
ondan sonra arkadaşları toparladık çıkışa yöneldik. Çıkış kapısına bir iki metre mesafe vardı aşağıda sahanı içinden,  “annenizi, bilmem ne yaptık mı?” falan.. 
Şimdi tamam babaya geldi de, anaya gelince orada bir dur bakalım. 
Dönüp baktığımızda peşinden o kelimeleri sarf eden vatandaşa bir de alkışladığını gördük. 
Orası da zaten filmin koptuğu yer. 
Oynamışsınız, aşırı bir şey reaksiyon göstermişsiniz, inanılmaz mücadele etmişsiniz, edeceğiniz kadar küfer etmişsiniz, yaşanacak gerginlik olmuş, ortam yatıştırılmış. Çıkıp oradan gidiyoruz bu ne oluyor? 
Yaşananlar hoş mu, yaşananlar doğru mu? 


Her hangi bir mazeret bizim orada ki davranışımızı haklı gösterebilir mi hayır? 
Şartlarne olursa olsun bizim orada sukünetimizi kontrol etmemiz gerekirdi. 
Hakaret üstüne hakaret, ısrarla bizi bir noktaya çekmeye çalıştılar. Belirli ölçüde başarılı oldular. 
Ben kendim adıma hem camiamdan, hem Trabzonspor taraftarları ve ülkemiz insanından özür diliyorum. 
O filmin koptuğu yer. 
Daha sonra bu insanın Kulüp Müdürü olduğunu, sosyal medya paylaşımlarından bizim medya grubu gösterdi Başakşehir kulübü hayran olduğu.. 


Ondan sonra birilerinden himmetiyle, Konya üzerinden en son Alanya’da görev alan arkadaş.. 
Adım adım, provokasyonlar.. 
Hüseyin hocayla alakalı olarak Alanyaspor kulüp başkanı, “Hüseyin hoca, bizim bir yöneticimize hakaret etti” 
Hüseyin hocanın görev yeri neresi? 

Nerede saha saha içerisi.. Seni yöneticin nerede tribünde. 
Sen emin mi siniz? Senin yöneticin hakaret etmediği
Sen 2 metre mesafeden senin yöneticini susturamıyorsan, senin yöneticin hakaret ediyorsa, hocanın da geriye dönüp “İşine bak demesi”  belki onu da söylemedi.. 
Yalan söyleyen bir insandan bu ve buna benzer şeyler duymak pek şaşırtıcı olmasa gerek..

Biz mümkün olduğu kadar bu işlerin dışında tutmaya çalışıyoruz. Özellikle maçlara konsantre olmayı, işimizi yapmayı, dışımızda gelişen bu olayların içine girmemeye büyük gayret gösteriyoruz.

TARTIŞMALARA GİRMEDİK...

Fenerbahçe kulübü ile TFF Başkanı Nihat Özdemi arasında gerilim yaşandı. Gerilimin en önemli taraflarından birisi Trabzonspor kulübüdür. biz hiç bir şekilde bu tartışmanın içine girmedik. Sürekli arandım, defalarca sorular soruldu. Hatta bu konuyla alakalı eleştirildim. “Asıl taraf olan biziz” Hayır ağzımızı açmıyoruz bizim burada maçımız var. Saha dışı olaylara mümkün olduğunca değil hiç girmek istemedik. Önce yerel gazetelerde, bunla alakalı olarak ortaya atılan iddialar, bir ilişkiler yumağı, orada tabi şöyle sıkıntılı görüntü çıkıyor ortaya. Futbol Federasyonu içinde paralel yapılanma mı var Başkan Nihat Özdemir yönetim kurulu ama farklı kişilerin, farklı isimlerin TFF içinde etken olduğu yönünde haberler çıkınca yine biz o tartışmaların içine girmedik!

TFF'YE YAZI GÖNDERDİK

Dün Trabzon Barosu, Cumhuriyet Başsavcılığına bu isimlerle alakalı olarak ve bir takım iddiaları da gerekçe göstererek suç duyurusunda bulundu. Çok açık söyleyeyim, detaylarına vakıf değilim. Bu söylenenler sürekli gündemde olan konular. Herkesin sıkıntısı olan konular. Sürekli olarak bir takım konular, belirli isimler üzerinden gündeme getiriliyorsa burada sıkıntı vardır. Biz Trabzonspor kulübü olarak dün TFF’ye resmi başvuruda bulunarak, bu çıkan haberlerle alakalı olarak, bu ilişkiler yumağı ile alakalı şaşkınlık ve üzüntü duyduğumuz ifade ettik. Ve umut ediyoruz TFF yakın zaman içinde bütün bunlarla alakalı olarak, bu haberlerin doğruluk payı olup olmadığı ile alakalı olarak kamuoyunu yakından aydınlatır. Dün gönderdik. Trabzon Barosu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulununca mecburen bu şekilde yazı gönderdik..

Hakemlerle alakalı olarak MHK Başkanı dün toplantı yapmış. “Sakın basın ve sosyal medyada çıkan haberlere itibar etmeyin. Ben hepinizin gösterdiği performans ve yönetim şeklinizden memnunum Sakın bu şeylere itibar etmeyin” Hakemlerin yönetim tarzından, MHK Başkanı memnunsa, orada her hangi bir sıkıntı görmüyorsa onu ben kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

EROL BULUT'A TURUNCU MAVİ YAKIŞMIŞ

Erol Bulut benim muhatabım değil. Maç oynadığımız takımın teknik direktörü. Onun ifadelerini değerlendirecek değilim. Ben bu kulübün başkanıyım, o dün maçoynadığımız takımın teknik direktörü. 

Turuncu, Mavi kayfetin gerçekten kendisine yakıştığını söyleyebilirim. İyi bir kombinasyon. İmaj danışmanı var mı bilmiyorum bakıldığında göze hoş geliyordu. Olayı tekstil yönünden değerlendiriyorum. 

Bir teşvik primi onlar benim konum değil. Bir önceki maçta ve bizim maçta ortaya koydukları perfornasta çok ciddi fark vardı. İyi futbol oynamaya başlamışlar. Bu futbolu geliştirirler ve kupa finalinde göze hoş gelen futbol oynanır.. 

ALİ KOÇ ARADI...

Kupa finaline bu gerginliklerin yansıyacağını zannetmiyorum. Türk futbol aleminde, Trabzonspor en sıkıntılı olduğu takım, kulüp hangi kulüp diye soracak olursanız sokakta ki 10 kişiden 9’u Fenerbahçe der. Fenerbahçe ile biz geçtiğimiz hafta Salı günü kupa yarı final rövanş maçı oynadık. Fenerbahçe’nin mutlaka kazanmak zorunda olduğu maç. Sayın Ali Koç’ta bunu bir kaç defa ifade etti. 

Ama o maçı kazanmak durumundaydı. en sıkıntılı olduğumuz kulüp. Gittik, gittiğimizin sabahı oteldeyiz sabah erken saatlerde Ali Koç aradı. İhtiyacınız olan bir şey var mı, kaldığınız otelde “Fenerbahçe’nin ilgi alanı içinde veya ilgili sınırları içinde, yapabileceğimiz bir şey var mı” Biz teşekkür ettik. 

Bu gelenektir, örftür, adettir. Misafir gelmiş takıma bu şekilde davranılması yıllardır adettir, gelenektir. Kaldı ki 1,5 saat önce gittik. Onlarda 15 kişiydi… Orada protokol tribünün arkasında ki lobide çok güzel ağırladılar bizi, ikramlarda bulundular. 1,5 saate yakın konuştuk. Sayın Semih Özsoy, başkanım geçelim maç başlayacak dedi.. Bu kadar çabuk mu geçti zaman dedik. Maçı seyrettik hiç bir sıkıntı yaşanmadı. Onlar kendi gollerine sevindiler, bizim arkadaşlar gollerimize sevindik. 

Hatta şunu söyleyebilirim. Biz orada biraz dozu kaçırmış olabiliriz. 23 sene üstüne orada ilk galibiyet. Maç bitti geldiler Başkan dahil bütün yönetim kurulu teker teker tebrik ettiler. Maç bitiminde bizim oyuncular orta sahada bekledi. O talimattı. Her hangi bir gerginlik yaşanmadı. Korider boşalsın ondan sonra girildi. Başkan da onu yanlış değerlendirdi. Bizim oyuncularımız orada sevinç gösterisi bulunacak falan.. Daha önce de o statta yaşanmış benzeri olaylar var bizim takımla değil de başka takımla.. 
Başkan neden hala orta sahada toplandılar diyince ben kendisine durum izah ettim. “Sıkıntı yok, girmelerinde” Saha tamamen temizlenmeden kulüp başkanı da tribünü terketemedi.. 
Bende en yakın Parmak’tı, bağırdım “İçeri geçin” diye. ondan sonra sıkıntı yaşanmadan girdiler.. 
Maç sonrası bizim bir oyuncumuzla, Fenerbahçeli oyuncu arasında gerginlik yaşandı. Orada Erce araya girdi. Zaten Erce’nin sesini duyan kavga edeceği varsa, terk edip gider. Sevgili Erce’nin güzel bir ses tonu vardır.. Zaman zaman takılıyorum ona.. 
Erce iyi bir kaleci. Erce, Arda o konuda hiç bir sıkıntı yok.

Hüseyin Çimşir, bilmiyor muydu? Devre arasında bana bu takımdan bunu alın, bu takımdan bunu alın, almasak ne olur? Bu takımı 3 sene önceki orta sahasını sayar mısın? 
Okay Yokuşlu, Kucka, Sosa, Onazi.. Bundan daha güçlü bir orta saha var mı? 
Netice ne oldu? Kaçıncı bitirdik. 5.

Hocaya yapılan eleştirileri son derece yersiz, haksız buluyorum. 
bana göre Türk futbolu, genç, ufku açık ve kendini yenileyen, yeni bir teknik direktör kazanıyor. 
Genç teknik direktörlerimizin önünü açmak durumundayız. 
Şu anda liglerimizde görev yapan, her hangi bir takım çalıştırmayan bir birinden değerli teknik direktörlerimiz var. Ama her zaman her şeyin yenisine, genç dimağları olanlara, enerjisi olan ve tecrübesi olan insanlara ihtiyacımız var.

Abdülkadir Ömür’ü kucağıma aldım. Ufak tefek görüyorsun. En son otobüste sordum. Sen kaç kilosun. 70 kiloymuş. “E söylesene” 

NWAKAEME GALATASARAY MAÇINDA...

Oyuncularla 3 - 5 saniye konuşmamız oldu. Otobüste ve havaalanında oldu. Başınızı dik tutun, kaybedilme bir şey yok, 2 puan var. Onlarda şunu söylediler: “Müsade edin. Bu gece de bu puan kaybının üzüntüsünü yaşayalım” 

Uğurcan’ın MR sonucu henüz gelmedi. Çok ciddi olduğunu zannetmiyorum. Belki Ankaragücü maçını oynamayabilir. Gördüğüm kadarıyla ve Uğurcan ile yaptığım konuşma çerçevesinde söyleyebirim. 

Nwakaeme için 3 hafta dendi. Büyük ihtimalle Galatasaray maçında oynayabileceğini düşünüyorum. Rehabilitasyon süreci hızlı ilerliyor. İlginç kas yapısı var. Böyle alışıla gelmiş değil. Bilim kurgularda var ya adama kurşun sıkarsınız. Burada delik açılır. 3 saniye sonra o delik kapanır. Tony’nin öyle vücut yapısı var. Galatasaray maçına yatabilir zannediyorum. 

Sosa büyük ihtimal bu hafta idmanlara çıkar. Ankaragücü maçında süre alabilir ama o hocanın takdiri. Onun rehabilitasyon süreci biraz uzun sürdü..