Önce hemen ifade edelim. Şahsımıza karşı bir fiili saldırı yok. Olsa anında cevap verirdik.

İki günden bu yana Çağlayan adliyesinden canlı yayın yapıyoruz. Tek taraflı insanlar bilgilenmesin diye.

Bu Fenerbahçe camiasını çok etkiledi. Çünkü mahkeme salonunda görevli medya mensupları Fenerbahçeli. Ben de Trabzonsporlu. Onlar Fenerbahçe penceresinden ben Trabzonspor penceresinden olayları aktardım.
Adamların işleri bozuldu.

Kimyası attı.

Mahkeme salonunda ne oldu.

Söyleyelim. Benim mahkeme salonundan olayları anlatırken, ilgililerin yüz mimikleri ve ruh hallerini de aktardım.

Luber Ayar’ın nasıl sıkıştığını.

Diğer sanıkların nasıl ruh hallerinin bozulduğunu. Gözlemlerimi aktardım. Ali Koç’un devre arasında gazetecilerle nasıl sohbet ettiğini, bu sohbetin uzaktan gözlemle bir talimat gibi olduğu kanaatlerimi okurlarla paylaştım.

Bu, Fenerlilerin işine gelmedi.

Tek taraflı içinden gelen bilgilerin aslında öyle olmadığı sıkıştıkları, ruh hallerinin bozulduğu tepelerdeki sesler dinlenirken kızardıklarını gördüm okurlarımla paylaştım.

Tabi planlarını bozdum.

Ve ilk hareketleri, mahkeme salonunda bir polis ile oldu. Polis salonda yanıma geldi twitter atma dedi. Ben de, gazeteciler zabit kâtibi gibi atıyor bende atacağım dedim. Yoluma devam ettim.

Mahkeme esnasında İlhan Ekşioğlu’na Trabzonspor Avukatı Nusret Yılmaz’ın çok ciddi Ekşioğlu’nu ters köşeye yatıran soruları, benim de içinde olduğum dinleyici bölümünde Fenerlilerin homurdanmalarına neden oldu. Hatta, birkaç sözlü tartışma da yaşandı, Trabzonspor adına davayı izleyen izleyicilerle. Nusret Yılmaz soruyor Fenerliler homurdanıyor. Yüksek sesle tepki koyuyor. Hani, Sayın Yılmaz’ı yakalasalar linç edecekler gibi kin içindeler.

Böyle bir ortamda, Ali Koç omuzuma elle dokunarak, yalan ön yargılı twitter atma dedi. Bende bak işine diyerek bir harekette bulundum.
Ardından mahkemeye 5 dk ara verildi, verildiği gibi Koç ve yandaşları üzerime yürüdü, yalan yanlış bilgiler verdiğim gerekçesi ile. Sakin durdum, Luber Ayar devreye girdi. Hareket etti. Ona sadece şunu söyledim:

Sen nasıl Fenerbahçe’nin hak ve hukukunu savunuyorsun bende ne eksik ne fazla aynı şekilde Trabzonspor’unkini savunuyorum..”

Oturdu yerine.

Olay bu.

Gazeteci dostumuz Ali Kemal Yazıcı koridorda yaşananları fotoğrafladı, kısa süreli göz altına alındı. Sonra çektiği fotoğrafları silinde, serbest kaldı.

Peki fenerliler niye bugün gergindi. İki günden bu yana mahkeme salonundan tek taraflı değil bizimde haberlerimizle çift taraflı haberler çıktı. Bugün savcı esas hakkında müptelasını vereceğinden hepsi gergindi, çünkü bütün deliller aleyhlerinde

Sonuç olarak davanın öğleden sonraki duruşmasına hukukçularımın da önerisi ile katılmadık.

Fenerlilerin bir anlamda istediği oldu.

Yalanı yiyenler, doğruyu çarpıtanlar, haksızı haklı haklıyı haksız ilen edenler, suçları ile değil suçladıkları ile gündeme gelenler, mali güçleri ile adam satın alanlar, medyayı kendi çıkarı için kullananlar, tehdit ile bir yere varılacağını sananlar, yandaşlar, uşaklar, ön yargılı insanların tümünün oyununu iki günden bu yana bozduk.

Çağlayan’da olan buydu..

Gerisi laf.

Biz işimize bakıyoruz..

İt ürür kervan yürür.

Yel kayadan ne alır.

Zalimin zulmü varsa, mazlumun da Allahı…