Trabzonspor eski başkan adaylarından Celil Hekimoğlu, Trabzonspor'un son durumunu değerlendirdi eleştirilerde bulundu.

İşte Hekimoğlu'nun açıklamalarından satır başları;

 “2010-11 ile beraber camianın adalete olan inancı sarsıldı. Üzerine bir de ‘şampiyon’ sayılan kadronun tamamen dağılması, ardından gelen yönetimin yaşattıkları, iç kavgayı da beraberinde getirdi. Düzelir. Ancak çok istikrarlı, iletişime dayalı ve gücünü kendi değerlerinden alan bir politikayla.”
“2010-11 gibi başarılı bir sezon sonrasında Trabzonspor’un hakkı olan şampiyonluğun gasp edilmesi camianın futboldaki adalete  güvenini sarstı. O sezon ve sonrası gerçekten büyük çalkantılara yol açtı. Heyecanlı camiamız o haksızlığın travmasını uzun süre üzerinden atamadı, kendisini şampiyon yapanlara sahip çıkamadı. Gerekli bütünlüğü gösteremedi. Adaletin bir türlü tecelli etmemesi gerginliği daha da artırdı.”

‘Kupa alınamayınca...’

“Trabzonspor’u şampiyon yapan kadroyu oluşturan oyuncular birer birer gitmeye başladı, takımın iskeleti dağıldı. Sonrasında gelen yönetim, ‘3 ayda kupayı getireceğim’ diye insanları umutlandırdı. Fakat bunun da gerçekleşmemesi camianın gelecekle ilgili umutlarını tamamen köreltti ve şehir futboldan uzaklaştı, hedefsiz kaldı. Camianın futbol dünyasına olan inancı kayboldu. Bu durum takımın ve kulübün yalnızlığa itilmesine yol açtı. Kulübü yönetenler insanları tekrar bir araya getirecek yaklaşımı göstermek yerine aksine daha ayrıştırıcı politikaları tercih edince iç kavgalar arttı. Ayrışmalar başladı. Sonuçta da maddi ve manevi açıdan önemli derecede hasar gören bir kulüp ortaya çıktı ve tribünler boşaldı.

‘İstanbul taklit edilmemeli’

“Sportif ve ekonomik açıdan başarının formülü Trabzonspor’un kendisini var eden değerlere tekrar dönüş yapmasıdır. Başarının formülünü dışarıda aramanın, suni modellerin peşinde koşmanın hiçbir anlamı yok. Bu projenin temelinde öz kaynaklar ve Trabzon ruhu yatmaktadır. Biz İstanbul’u taklit ederek başarıya ulaşamayız. Aramızda 5 kat gelir/gider farkı var. Biz kendi üretim değerlerini devreye sokan, ülke içinden ve dışından uygun karakterli futbolcuları bulup ekibe monte eden, gelir gider dengesini yakalamış, planlı büyümeyi tercih eden bir Trabzonspor ile kısa süre içerisinde tekrar başarıyı yakalayabilir, zirve potasının içerisinde kendimize yer bulabiliriz.”

‘Yaptık, yine yapabiliriz’

“Yönetenlerin camianın sesini dinlemesi, farklı fikirleri sürece dahil etmesi ve bütün kademelerle sağlıklı iletişim kurması başarıya giden yolun olmazsa olmazları arasındadır. Trabzonspor ayrıca Türk futbolunda geçmişte var olan sempatisini tekrar kazanmalıdır. İtici değil, örnek olacak bir strateji geliştirmelidir. Haklıyken haklı kalabilmeli, böylelikle sağduyulu tüm kesimleri yanına çekebilmelidir. Başarı Trabzonspor’un yabancılık duyduğu bir olgu olmadığı için o günlerin geri getirilmesi de zor değildir. Yeter ki camiada tekrar inandırıcılık sağlanabilsin ve bahsettiğimiz koşullar tekrar önceliğe taşınabilsin. Biraz da sabırla tekrar şanlı Trabzonspor’un geri gelmesi hiç zor olmayacaktır.”