Beşiktaş'ın gelecekte rakibi olacak bir takımı bertaraf etmesi, hem F.Bahçe hem de G.Saray'a yaradı

 İsterseniz maçın yorumundan önce Beşiktaş, Konya'da niye Konya'nın stadını doldurur ondan bahsedelim. Yıllar önce Konya'da iki takım vardı. Bunların ikisi de ikinci ligde oynarlardı. Birisinin adı Konyaspor, forma rengi siyah-beyaz, diğerinin adı Konya İdman Yurdu, rengi yeşil-beyazdı.
Konyaspor daha bir halk takımıydı.
Konya İY. daha çok zenginlerin takımıydı.
Zamanla iki takım birbirlerine düştüler.
Seyirci parçalandı. Baktılar olmuyor, çok doğru bir karar vererek iki kulübü birleştirdiler.
Birisi formanın rengini verdi diğeri takımın ismini. Siyah beyazlı Konyaspor, yeşil beyazlı Konyaspor oldu Konya İdman Yurdu'nun rengini alarak.
Onun için de Konya'da siyah-beyazlı renklere gönül veren çoktur. Şimdi gelelim maça; Beşiktaş kusursuz bir ilk 45 dakika olynadı. Topa da rakibe de en ilerde bastılar. Trabzon kalecisi Fatih'in iki büyük hatasıyla da golleri buldular.
Hep şunu söylerim; kaleci yarım takım demektir. O kurtardıkça sen takım arkadaşı olarak daha fazla gayret gösterirsin, maçı almaya gidersin. O yedikçe de moralin sıfıra düşer, beynin de futbolun da. Kalecin zayıfsa ve güvenmiyorsan o zaman kaleciye pas atma! Topu ileriye vur. İki-üç haftadır Türkiye Ligi maçlarının çoğu kaleci hatalarıyla dolu. İkinci yediği golde yandan gelen topa diklemesine çıkıp yatıp alacağına Demba Ba'nın kıvrak kalça hareketlerini seyretti.
Demba Ba da samba yapar gibi bacağının arasından geçirip topuğuyla dalga geçer gibi golü attı. Trabzonsporkalecisi kendi defansının arkasına atılan iki boş topta inanılmaz çıkışlar yaparak iki topu kurtardı. Bence buradaki yaptıkları da yanlıştı ama şansı yaver gitti. Yaşı genç desem tecrübe kazanır derim ama maalesef eğitimi almış olması gereken yaşta: 27
Cardozo ile Demba Ba'yı karşılaştırırsak Cardozo'ya haksızlık etmiş oluruz.
Demba Ba'ya lokum gibi toplar geliyor Cardozo topu almak için orta sahaya kadar geliyor.

Bazı şeyleri zorlamayın!
Sosa mükemmel bir oyuncu. Beyninin her dediğini ayakları yapabiliyor.
Bu kadar zeki futbolcu olunca kendine bol bol faul yaptırıyor. Bir kısmını da hakemler yiyor. Sosa top gelirken rakibinin üzerine vücudunu yığıyor, yıkılıyor hakem de cart diye faulü çalıyor.
Zaten bu hakemler Sosa kadar zeki olsalar futboloynarlardı.
İlk 45 dakika Beşiktaş'ta vazifesini yapmayan yoktu. İkinci 45 dakikada çok daha rahat pozisyon buldular. Ama maalesef Gökhan Töre gereksiz işler yaparak takımın rahatlamasını engelledi.
Beşiktaşlı futbolcuların önlerinde mükemmel bir örnek var; Sosa. Bakın o ne yapıyor? Ondan kopya çekin.
Trabzon 90 dakika boyunca gol pozisyonuna giremedi. Sebebi şuydu: Beklentileri büyüktü bu kadar kolay iki gol yiyince psikolojik olarak çöktüler. Bu maçı alsalardı lig sonuna kadar şampiyonluğu kovalayacaklardı. Beşiktaş bu maçta ileride rakibi olacak bir takımı bertaraf etti. Bu hem F.Bahçe'ye hem de G.Saray'a yaradı.
Mustafa iki maç ceza aldı itiraz ettiler 1 maça indi bu maçta oynadı.
Ama kadere bakın belki kaç maç oynamayacak?
İtiraz etmeseydiniz bu sakatlığı
yaşamayacaktı. Bazı şeyleri zorlamayın!

Hakem çok iyiydi
Hakemin kafasında şeytanlık yoktu, gördüğünü çalmaya çalıştı. Bazı sarı kartları es geçti. Verilir miydi? Verebilirdi!
Çünkü sarı kart her zaman başa beladır.
Ama ikili mücadelelerde futbol oynamak isteyenlere yardım etti. Kendini yere bırakanlara prim vermedi. Beşiktaş'ın 2. golündeki pozisyon başlangıcında olduğu gibi. Ama topu bırakıp depar atan adamın eşkıya gibi yolunu kesenlere prim verdi.
Maçı tekrar izlerse ne dediğimi anlar.