Sabah Gazetesi'nde yayınlanan köşesinde Erman Toroğlu şu ifadelere yer verdi;

''Yukarıdaki takımlara bakıyorsunuz; Alanya yenildi ama kötü oynamıyorlar, Başakşehir "İyi oynamadı" denildiği zaman bile vasatın üzerinde bir oyunları var. Keza Trabzonspor da öyle. Sivasspor karşısında istediğini aldı ve yıllar sonra liderlik koltuğuna oturmayı bildi. Tabi ki başrolde yine Norveçli golcüsü Sörloth vardı. Şimdi Trabzonspor'un burada ne yapacağı büyük önem taşıyor… Ama 3 büyük takım ite kaka gidiyor. Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray… Bu kadar taraftar, bu kadar basın gücüne rağmen ancak bu kadar oynuyorlar.
Galatasaray, 6. maçını kazandı. Herkes diyecek ki Galatasaray 6'da 6 yaptı.
Yaptı da iyi futbol oynuyor mu? Hayır… Diyeceksiniz ki; "Tabelaya bak!" Tabelaya bakıyorum da tabela 1-0… 45. dakikada Seri'nin sol kolunu açık olarak tuttuğundan, koluna gelen top net penaltı.
Diyorsunuz ki "Hakem düdüğü çaldı, ilk yarıyı bitirdi." Tamam çalsın… Sen VAR olarak çağır, seyretsin, penaltıyı attırsın.
Ben bu örneği Avrupa'da iki maçta gördüm.
Futbolcular soyunma odasına giderken geri döndüler. Şu net; Ceza alanı içinde rakipten gelen toplarda kolunuz, elleriniz arkada olacak. Bizde ise eller havaya! Ya düğün dernek ya gece kulübü! "Eller arkaya" hikâye… Galatasaray şahsi becerilerle oynuyor.
Topla fazla oynamışlar, yok bilmem ne yapmışlar hikâye. Malatyaspor çok tehlikeli akınlar yaptı. "Galatasaray tecrübeli takım, şampiyonluklara alışmış" diyorsunuz, diyorsunuz da, Malatya karşısında inanılmaz tedirgin futbol oynadılar. Galatasaray'ın 1,5 yıldır çok iyi oynadığı maç sayısı bir elin beş parmağından fazla değil. Futbolda kazanmak herşey ise tamam. Keyif veriyor mu Galatasaray? Hayır!
Hakem genelde kötü maç yönetmedi. Ama o pozisyonda kesinlikle VAR'ın hakemi çağırması gerekirdi. Diyelim ki hakem göremedi. VAR ne iş yapar? Meçhul… Yani VAR dün gece isim olarak vardı, ama fiilen yoktu.''