Hacısalihoğlu, yazısının satır aralarında görevdeki yönetim ile ilgili ağır tespitler yaparken Başkan Sadri Şener’e yine yüklendi.

Yazısının bir bölümünde Hacısalihoğlu’nun verdiği şu mesaj çok ilgi çekiyor..

“Kulüpten en son ayrılan yürütmeyi uygulayan kişi olarak, kulübün imkânlarını, şartlarını, gücünü, yapması ve yapmaması gerekenleri herkesten bir parça daha fazla bilme şansına sahibim.Başkanın, Trabzon, Trabzonlular ve Trabzonspor’la ilgili söylediği aşağılayıcı sözler, bu üç unsura çok önem veren biri olduğumdan herkes gibi beni de üzmektedir…”

Hayrettin Hacısalihoğlu’nun yazısındaki şu bölüm ise çok tartışma yaratacak nitelikte

30 yıla yakın bir süredir bu kulübün içinde bulunmuş, yönetimlerde aktif görev almış dışında iken de etkili olmuş birinin, kendince gördüğü yanlışları söyleme hakkı birçoğundan daha fazla olmalı. Hatta bir anlamda görevidir de. Bundan kim, niçin rahatsız olur? Yoksa kuranların, kendini duayen sayanların dahi sesini çıkarmadığı böyle bir ortam sizi daha mı çok memnun eder?

Kamu yararına bu kurumun gizlenecek konular mı vardır? Bazıları reklam karşılığı, bazıları şahsi kızgınlıklarından yanlışa ses çıkarmaz, hatta savunur. Bazıları günün modası olan “tarikat üyesi” tarzında davranırlar. Bağlılık ve bağımlılık duygusu ile kişilerin doğrusunu yanlışını görmezler.

Kuruma verdiği zararı önlemeye gayret edeceklerine, bırakın söylemeyi düşünmekten bile kaçınırlar. Biz hiç bir kimse için ve hiç bir zaman böyle olmadık. Kulübün menfaatlerini sevdiklerimizden de hatta kendimizden bile önde tuttuk. Kendimizi kulüp için heba ettik ama kulübü kendimiz için asla heba etmedik…”