Fenerbahçe’nin Kadıköy Ülker Stadyumu’ndaki müzesinde bulunan şampiyonluk kupasını alıp kaçmaya çalışırken yakalanan Halit Şahin, Anadolu 13. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından “mala zarar verme” ve “nitelikli hırsızlığa teşebbüs etme” suçlarından toplamda 1 yıl 5 ay 15 gün hapse çarptırılmıştı.

Dosya İstinaf’a taşındı
Dosya İstinaf Mahkemesi’ne taşındı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesi, dosya üzerindeki incelemesini tamamladı. Daire, yerel mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığını, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksikliğin olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu belirtti.

Yerel mahkemenin kararı onandı
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiğini ve kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğunu belirten Ceza Dairesi, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdi. Yerel mahkemenin kararı oy birliğiyle kabul edildi.

Olayın Geçmişi
Trabzon taraftarı Halit Şahin, 11 Ocak 2017 tarihinde Fenerbahçe Spor Kulübü Derneği’ne ait Kadıköy Şükrü Saraçoğlu Spor Kompleksi içerisinde bulunan halka açık müzeye giderek, 2010-2011 sezonu Lig Şampiyonluğu kupasının sergilendiği camekanı kırıp kupayı eline alıp “Kupa bizim, Trabzon” diye bağırmıştı. 12 Ocak 2017 tarihinde tutuklanan Şahin, 8 gün sonra tahliye olmuştu.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Şahin hakkında “mala zarar verme” ve “nitelikli hırsızlığa teşebbüs etme” suçlarından 2 yıl 3 aydan 11 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması talebiyle dava açılmıştı.

Av. Tolga Altuntaş, konuyla ilgili yazılı bir açıklama yaparak şu ifadeleri kullandı: "Kamuoyuna duyurulur: 2010-2011 sezonunda Fenerbahçe Kulübü yöneticilerinin şike yaptığı, tüm bağımsız yargı makamlarınca teyid edilmiştir. Fenerbahçe Kulübü, UEFA kupalarına katılmaktan 2 sene men edilmiştir. Bu ceza, CAS ve İsviçre Federal Mahkemesi’nce onanmıştır. Türkiye Futbol Federasyonu da, aralarında Fenerbahçe yöneticileri Şekip Mosturoğlu ve İlhan Ekşioğlu’nun bulunduğu şahıslara, şikeye teşebbüsten dolayı ceza vermiş, bu cezalar kesinleşmiştir.

Ülkesine ve devletine bağlı milyonlarca Trabzonspor taraftarı, sahte sağlık raporuyla askerlikten kaçan Aziz Yıldırım’ın organize ettiği şikenin mağdurudur. Mutluluğu, umudu ve hakkı şikeyle çalınan Trabzonspor taraftarına büyük travma yaşatılmıştır. Buna maruz kalanlardan biri de müvekkilim Halit Şahin’dir.

Şunu üzüntüyle ifade etmek isterim ki; bugün, müvekkilim Halit Şahin, işlemediği bir suçtan dolayı cezalandırılmıştır. Bugün muktedirin emri ve güçlünün talimatı yerine getirilmiştir. Bugün hukuk katledilmiş, ahlak yok sayılmış, vicdan yerlere serilmiştir. Hırsızlığa ceza veremeyenler, hırsızlığa tepki gösterene ceza vermiştir.

15 Temmuz gecesi Bağdat Caddesi’nde FETÖ tanklarını alkışlayanları, kameralar kaydetmiştir. Bu görüntüleri, Halit Şahin’e ceza vererek silemeyeceksiniz.

15 Temmuz FETÖ darbe girişimini, 16 Temmuz sabahı darbenin başarısız olduğu anlaşılınca kınayanları, tarih hatırlayacaktır. Bu ihaneti, Halit Şahin’e ceza vererek gizleyemeyeceksiniz.

FETÖ’ye üye oldukları için ceza alan FB’li futbolcular Bekir İrtegün ve Uğur Boral, FB TV’nin FETÖ üyesi çalışanı Yasir Kaya, FB tesislerinde halı saha maçına davet edilen FETÖcü savcıları, hafızalar kaydetmiştir. Bu kayıtları, Halit Şahin’e ceza vererek yok edemeyeceksiniz.

Mehmetçikler şehit olurken, sahte sağlık raporla askerlikten kaçan Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım’ın yaptığı şike, kupayla ödüllendirilmiştir. Bu rezilliği, Halit Şahin’e ceza vererek unutturamayacaksınız.

Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Halit Şahin dilsiz şeytan olmaktansa, gerekli tepkiyi göstermiş, şerefiyle ceza almayı tercih etmiştir. Utanması gereken Halit Şahin değil, şike yaparak kupa çalanlardır. Görevi kanunları uygulamak olanların, hukuku efendilerinin emrine sundukları ortamda, Halit Şahin’e verilen ceza, bizim için şeref madalyasıdır.

Şunu bilin ki…

Halit Şahin’e haksız şekilde ceza vererek, milyonlarca Trabzonspor taraftarına da ibret dersi veremeyeceksiniz.

Bizi, uslandıramayacaksınız. Bizi, sizden emir hale getiremeyeceksiniz.

Bizi, uygun gördüğünüz yola getiremeyeceksiniz.

Bize, sizce makbul olan terbiyeyi veremeyeceksiniz.

Bizim gerçeğimiz sizinkinden farklı, yolumuz da sizinkinden ayrıdır.

Biz, size değil, Hak’ka ve adalete inanıyoruz, inanmaya da devam edeceğiz.

Yaratmaya çalıştığınız algı unutulacak, fakat yaptığınız şike sonsuza kadar hatırlanacaktır.

Saygılarımla."