İki haftadır herkes tartışıp duruyor..

Son günler de eski popüleritesi olmasa da biliyorum ki en ufak bir kıvılcım ve ya karşı söz de ortalık tekrar alevlenecek..

Şimdilik kılıçlar kınlarına girmiş,nabızlar yoklanmış,bekleme moduna geçilmiş gibi görünüyor..

Muhtemelen Malatya ve Galatasaray maçı sonrası saklandıkları yerlerden çıkacaklar..

Size de aynısı oldu mu bilmiyorum ama bir ara o kadar çok konuşuldu ve çoğu zaman saçmalandı ki kussam ancak rahatlarım gibi geldi bana.Gına gelmişti..Hevesim kaçmış,yorumum kurumuştu.

O yüzden bir kere yazayım ve kurtulayım istedim.

Kimseyi kırmak istemiyorum o yüzden kelimeleri dikkatli seçmek istiyorum.Sırf bu yüzden silip silip başa dönüyorum.Bazıları çok sert,bazıları çok çok sert,bazıları çok çok çok sertti.Yumuşak bir yazı yazmak için olayların biraz daha durulması gerekiyormuş anladım..

Tanıdığım tanımadığım ne kadar insan varsa fikrini,düşüncesini açık yüreklilikle paylaştı,paylaşıyor.En azından gizli kapaklı çevrilen işlerden iyidir düşünceleri sahaya sürmek..

Trabzonspor’da transfer yasağı ile ortaya çıkan krizin aslında uzun süreden beri olduğunu ama sümen altı edildiğini söylüyorduk zaten..Maddi krizin transfer yasağı ile ortaya çıkması çok da beklenen bir durum değildi.Bunu fırsat bilip söyleyecek sözünü esirgemeyenlerin sayısı taraftar sayısından fazladır sanırım.Kulüp zarar görmüş, görmemiş kimsenin umurunda değil..Konuşuyoruz da konuşuyoruz..(Ben dahil)

Polemiklerden yol yapılabilseydi eğer burdan İstanbul'a duble yol yapmıştık ben size söyliyim..

Taaa beş başkan öncesinin çay faturalarından,yemek fişlerinden bahseden varsa hâlâ neyin mücadelesini veriyoruz ki..

Kirli çamaşırları ortaya döken de var sırf yalakalık olsun diye mezara kadar gitmesi gereken sırları ortaya döken de..

Ayıptır arkadaş..Bi sakin olun..

Milletin ağzı torba olmadığı için büzemiyoruz ama torbalıktan çıkmış olanların da söz sahibi olabileceklerini görmek de ciddi rahatsızlık veriyor bana..

Bir çok cümleye "Önemli olan Kulübün menfaatleri" diye başlayanlar var..

Ya bırakın bu işleri diyeceğim ama başka işimiz de kalmamış anlaşılan..

Herkes akıl veriyor..Doğru dürüst karşısındakine sen haklısın diyene rastlamadım.Bazı sosyal medya hesapların da hakarete varan tartışmalara tanık olsam da genel olarak herkesin birleştiği nokta yolun sonuna gelinmiş olması..

Ben en az 20 kişinin adını duydum başkanlık için..Çoğu sanal uydurma olsa da çıkıp yalanlayana da rastlamadım..

Reklamın iyisi kötüsü olmaz diyorlar sanırım..

Bir de bazı başkan adaylarımız var ki,aday olmam,aday gösterilirim diyorlar..

Bak bak bak..

Hâlâ daha kendini kulübün üzerinde görenler var. Hâlâ daha önemli olanın kulübün menfaatleri değil kendisinin orda olması olduğunu zannedenler var..

Ne acı değil mi?

Aslında Öyle çaresiz durumdayız ki yüzlerce çare üretip aralarından birini seçemeyecek kadar da körüz..

Ben kör dedim, siz başka bir şey deyin..

Bir kişi bir kişinin fikrini beğenmez mi ?

Ben ben ben ben ben der mi ?

Diyorlar maalesef ve büyük bir zevkle beğenmiyorlar.

Yine aynı hastalık kol geziyor kulüp üstünde..
 

SADECE BEN BİLİRİM HASTALIĞI..

 

Başkan profilleri aşağıdaki gibidir;

Benim param var diyen başkan adayı da var,eskiden param yoktu ama şimdi ünlendim ve hokus pokus ile param oldu “ben de adayım” diyen başkan adayı da..

Başkan olmayı herkesten çok isteyen ama korkularını yenemeyip bu kulüp beni de yer yedi sülalemi de yer diyen başkan adayımız da var.

Duayen başkan adayımız var,

Haksızlığa uğradığını düşünüp yıllardır kin biriktiren başkan adayımız var,

Daha önce ismi hiç duyulmamış ama bu sayede duyulacağını uman başkan adayımız var,

Golf oynayan var,Beyzbol sopasını dövüş sanatlarında kullanılan bir alet sanan başkan adayımız var,

Kenetleyici olduğunu düşünen ama etrafında hiç kimse olmayan başkan adayımız var,

Eski belediye,yeni belediye,gelecek belediye başkanı olmuş ya da olmayı düşünen başkan adaylarımız var,

Elli sene öncenin başkanlığını hayal eden de var,ben masaya vurunca ikiye bölünür diyen de.

Menejerlere kulübü teslim etmiş olanlar da var,Trabzon'un yolunu bilmeyenler de..

Birde bu kadar başkanı,bütün bu aymazlıklarına rağmen desteklemekten geri kalmayan taraftarlar ve kongre üyelerimiz var.Düşünün işte çaresizliğimizi..

Ben bunu aynı kovaya düşmüş piranalara benzetiyorum..

Birimiz diğerimizin kanadını ısınırken,diğerimizin ağzında birimizin kuyruğu oluyor genelde..

İşler rayından yıllar önce çıkmıştı zaten..O yüzden hayretler içinde karşılamanın ve şaşırmanın bir anlamı yok.O yüzden diyorum ki Trabzonspor'un iflasın eşiğine gelmişse bunda sadece Muharrem Usta'nın etkisi yok.Sakın sözlerim yanlış anlaşılıp Muharrem Usta’nın hatalarına sıva yapıyormuşum anlamı çıkmasın.Her başkanın başarılı işleri olmuştur zaman zaman ama aralarındaki en önemli ortak nokta Trabzonspor’u kendi menfaatleri için kullanmış olmalarıdır demek istiyorum.Günü kurtarmak için geleceğini çalmıştırlar Trabzonspor’un.

Şuan yaptıkları şeyde bundan farklı değildir..

Mevcut üye yapısı içinde nasıl olacakta umut olabilecek bir başkanı seçeceğiz hiç düşündünüz mü?

Seçemeyiz çünkü seçtirmezler.. 

Süreçleri yönetmek zordur ve akıl ister,akıl oyunları ister..Biz hep kaba kuvvetle çözüme gitmek istedik..Futbolcu lisansı olduğundan şüphelendiğim oyunculara milyon dolarlar verdik..Teknik direktörlüğü rant kapısı haline getirenleri tekrar tekrar göreve çağırdık ve sonrasın da tazminatlar vererek kovmak zorunda kaldık..

Hayaller Paris gerçekler Bitlis masalından yeni uyandık..

Bir de baktık ki kan ter içinde karabasanlarla boğuşuyoruz..Borç gırtlak da ve nefes alabilecek delik kalmamış..

İş işten geçmek üzereyken Şimdi çare arıyoruz..

Kredi kartında limit kalmayan ve kapıya dayanan icra memurlarından insaf bekleyen kulüp eğer döngüyü sürdürmek istiyorsa,üzgünüm ki varlıklarından feragat edecek gibi görünüyor..

Mucize bir başkan gelmezse yapılması planlanan öze dönüş projeleri kulübü kaç sene daha öteleyebilecek bilemiyorum..

Her yıl kulüp geliri kadar ödenmeye devam edecek olan faizler var oldukça da isterseniz eliniz de bir kaçtan fazla Abdulkadir ve Yusuflar olsun bu işi götüremezsiniz..

Beşiktaş feda yılı ilan etti ama borcu bizim en az iki katımız.Arkasında ister kızın ister sövün ama birbirini yiyen insanlar topluluğu yok.Biz aynı durumu yaşarsak küllerimizden tekrar doğabilecek miyiz?

Yoksa bizim Feda yıllarımız VEDA yıllarımız mı olacak..

İcraatten uzak tartışıyoruz sadece..