Karşılaşmanın tatil edilmesinden sonra soluğu soyunma odasında alan sarı-lacivertli yöneticiler de teknik heyet ve oyuncularla birlikte Avni Aker Stadı'nın soyunma odasında buluştu. Ardından hemen havaalanına nasıl gidileceği üzerine stratejiler üretilmeye başlandı.

İlk fikir tribündekiler maçın tatil edildiğini anlamadan stattan ayrılmaktı... Oyuncular duş bile almadan hızlıca çıkıp havaalanına gidecek, malzemeler ise sonradan gelecekti. Ancak bu plan tabiri yerindeyse 'zaman aşımına' uğradı. Çünkü çoktan stat dışında olaylar başlamıştı.

En dikkat çekici düşünce ise bunun hemen sonrasında ortaya konuldu. Stat helikopterle terk edilecekti. Fakat Trabzon'da gece helikopter uçuşuna izin olmadığı gibi bir de üstüne deneyimli bir sivil pilot kısa sürede bulunamadı.

İki sefer yapıldı
Bu esnada takımı İstanbul'a götürecek özel uçağın pilotundan telefon geldi. Pilot da sarı-lacivertli yöneticilere "Trabzon'dan kalkış için zamanımız tükeniyor. Burada çok geç saate kadar bekleyemeyiz. Özel izinler alınması gerekiyor. Ben Samsun'a gideyim, siz de askeriyeden helikopter isteyin" dedi. Aslında askeriyeye ait helikopter gece uçuş yapabilirdi. Ama prosedürün yerine getirilmesi uzun süreceği için bu düşünce rafa kalktı.

Bir ara yaralılara müdahale eden ambulans ile çıkış düşünülse de bu plandan çok çabuk vazgeçildi ve özel izinlerin alınıp, uçağın havaalanında bekletilmesine karar verildi. Havaalanına da zırhlı araçla gidilmesi konusunda hemfikir olunurken, kafile 55 kişilik olduğu için 2 sefer yapıldı, önce takım, sonra da yöneticiler havaalanına taşındı...